XV.Bölüm

1.8K 213 78
                                    




    "Şu şirin canıma nasıl kıymışlar oy..."



Var ey gönül yüreğim sen yare kıldın.Bu aşk okuyla ciğerim sad-pâre kıldın.Var ey gönül hâlımı sor'aşk ile yandım...

Biri var bin kere veda etti,ama bin kere ondan gidemiyordu.

Karnındaki bebeği için gururunu bir kenara bırakıp söyleyecekti ona.Eğer babası Seyit bey,gerçeği öğrenirse yaşatmazdı onu. Kendisinin canını ne kadar yaksada bu bebeğe sahip çıkardı belkide yengesinin dediği gibi.Üvey bir babanın elinde büyümesindense göz yumup birşeyleri açıklığa kavuşturması gerekiyordu.İstediklerini vermeyecekti Baran ile Avşin'e.

Mesaj atmıştı Cihan konuşmamız gerek aşağıdayım diye,konuşacaktı.Herşeyi en baştan sonra konuşacaktı usul usul sakin sakin...

Çantasından ultrason kağıdını aldı gülümsedi.Bugün oğlunun babasıyla tanışma vaktiydi,Kalbi öyle hızlı atıyordu ki yerinden çıkacaktı.Saçmaydı bu olmaması gerekiyordu onca acıyı çekti onu sevmemesi gerekiyordu.Derin bir nefes alıp kendini dizginledi gözlerini yumdu.Ardından hafif şişmiş karnına dokundu.

"Sende hissediyorsun değilmi babayla tanışacağını...Ondan kıpır kıpırsın..." Hafif gülümsedi genç kadın karnına bakarak.

Esma odaya aniden daldı.


"Abla Cihan ağa geldi bahçede seni bekler."


Asmin yavaşça kafasını sallayıp eline sıkıştırdığı ultrason kağıdıyla aşağıya ilerledi.

Üzerine giyindiği mavi bol elbisesiyle o kadar masumdu ki genç kadın.Heyecanla ilerliyordu felaketin yaşanacağını bilmeden...

Cihan bahçede solmuş yüzüyle genç kadını bekliyordu,kafasını yerden kaldırmıyordu.
Son bir umut konuşmaya gelmişti...

Karşısında beliren kadını görünce gözyaşlarını tutamamıştı genç ağa,çoçuk gibi ağlamaya başlamıştı.Dudaklarını birbirine bastırıyordu sesi çıkmasın diye hemde gözlerinde şakır şakır damlalar düşüyordu.

Asmin anlayamayan gözlerle Cihan'a baktı.İlk defa böyle görüyordu onu.

Merakla sorguladı ne olduğunu,


"Ne oldu?Neden ağlıyorsun..." Dedi endişeyle.

Genç adam cevap veremiyordu,kıpkırmızı olmuş gözlerini yerden kaldıramıyordu.Bakamıyordu yeşil gözlerine...

Asmin cevap vermeyen adam için iyicene endişelenmişti.Yerde olan kafasını kaldırmak için çenesinden tuttu kendisine bakmasını sağladı.

"Cihan...Neden ağlıyorsun dedim sana..."Sesi titremişti onunda.

Genç adam Asminlerin kapısının önüne konuşmaya gelmişti ama kadını görünce kendini tutamayacağını düşünememişti.Son bir defa şansını deneyecekti.Eğer gitme,evlenme derse evlenmezdi.Ne kadar buna mecbur bıraksalarda karşı dururdu törenin bu kararına.Cihan bir umutla baktı Asmin'in gözlerine bir işaret beklemişti,bir kırıntı beklemişti o gözlerden.Elinde duran alyansı eli titreyerek yavaşça uzattı kadına.Yutkunarak acıyla araladı ağzını,ağzından çıkan kelimelerin genç kadının yüreğini nasıl yerinden söktüğünü bilmeden.


"Ben evleniyorum Asmin...Avşin ile tekrardan evlenmemize karar kılındı.Yapma dersen evlenmem,gitme de bana ne olur...Seni seviyorum de kıyma bize de.Tekrardan evlenebiliriz de..."


Genç kadın adamın bu sözleri karşısında sanki nefesi kesildi,aldığı nefes battı ona.Konuşmak isteyen adama onunda vereceği haber vardı,Bin ümitle elinde duran ultrason kağıdıyla aşağıya inmişti bebekleri olacağını açıklamak için,gururunu bir kenara bırakıp söyleyecekti bu haberi ama o evleniyorum diyordu.Hemde öldü bildiği eski karısıyla, tekrar evlenme kararı almışlardı.Tabi artık bir engel kalmamıştı aralarında Cihan ile boşanmışlardı artık.Bunun içinmi ağlıyordu?Yavaşça arkasına sakladı ultrason kağıdını ardından elbisenin cebine koydu usulca.Genç adam tarafından uzatılan yüzüğü görünce gözleri doldu kadının,zaten çoktan kabul etmiş ki bu evliliği...Dudakları titredi.


ZAİLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin