“Oturunuz”
Koktuğa oturdum
Normel bir odaydı ne diye insanlar buraya o kadar para veriyo anlamıyom
Doktor klasik bir doktor görünümü vardı şaçları bembeyazdı ve üstünde doktor önlüğü vardı
“Merhaba”
“Merhaba şikayetiniz nedir?”
“Şey doktor bey benim kalbime ara sıra ağrıyo bazen öyle bi ağrı geliyoki yani sanki boğazlıyo biri beni”
Not almaya başladı...Korktum
“Ne işle meşgulsunuz?”
“Fabrikada ambalj paketliyom bide ara sıra çağrılarsa piona çalmaya gidiyom”
“Nasıl durumlarda ağrıyo mesala?”
“Ara sıra sebepsiz geliyor ama mesala çok yorulnca ölüyomuş gibi hissediyorum”
“Sigara alkol kullanıyo musunuz?”
“Hayır”
“Yaşınız kaç?”
“20 (yirmi)”
“Daha gençsin!”
Galiba?
“Bu söylediklerin sigara bağımlısı 40 üstü yaşındaki adamlarda görülür...Sigara içmediğine emin misin yani gençken içtiysen söyleyebilirsin”
“Hayır ağzıma almam”
“Peki...O zaman içen birinin yanında mı çok durdunuz?”
“Kimsem yok benim”
Yanlızım...Ama bu yanlızlığı hak ediyorum bence
“Anladım...”
ACABA NEYİM VAR KALBİM ÇOK HIZLANDI HEYECANDAN
“Stresli bir insan mısınız?”
“Bilmem...Gitmiğim piskolok “Travmaya bağlı stres bozukluğu” demişti yani bunu doktora demeyi unutma demişti”
Doktor gülümsedi
AY ACABA İYİ BİR HABER Mİ ALICAM?!
“Kalp Spazmı‘nı daha önce duydunuz mu?”
“H-Hayır”
“Muhtemelen çünkü 65 yaşından küçüklerde görülme olasılığı %1‘dir nedenleri arasında streste var yani...İlaç almamız lazım ki...Pek ucuz değiler malesef”
“İ-İlaç almasak ne olur?”
“Kalp Spazmı ilerleyen yaşlarda belki bir kaç yıl sonra Kalp Krizi‘ne dönüşebilir ayrıca sürekli kalbinizin ağrıması iyi bir şey değil”
“Mesala ilaç almadım kaç yıl yaşarım?”
“...”
NERDEN ÇIKTI Kİ BU HASTALIK?
“İlk ne zaman başladığını hatırlıyo musunuz?”
“Ne zaman...16 (on altı) yaşındayken arkadaşımı...Merdivenlerden çıkarken...İnerken ama daha önce olmuş olabilir”
“Anlıyorum...Çok değişik”
“...”
KORKMAYA BAŞLADIM
“Aklınıza bir şey takıldıysa söyleyiniz”
“Kaç yılım var?”
Ölmek isteyen birine nazaran ölümden korkuyorum...Çünkü muhtemelen beni orda pek iyi şeyler karşılamıycak
“Bunu söylemek zor özellikle 20 (yirmi) yaşında birine söylemez çok zor...Nede olsa benimde oğlum 20 (yirmi) yaşında”
“...”
“1 (bir) yıl maksimum sizin anlatıklarınza göre nerdeyse her gün çekiyorsunuz değil mi?”
“...”
Bİ-Bİ-BİR YIL ÇOK KISA?! BEN...BEN...BİR YOL ÇOK HIZLI GEÇER AMA BEN ÖLMEK İSTEMİYORUM! AMA BÜTÜN PARAM YETİMHANEYE GİDİYOR ZATEN DOĞRU DÜRÜST YEMEK BİLE YİYEMİYEN BEN AMERİKA‘DAN GELEN İLAÇLARI MI ALICAK?
AMA BEN YAŞAMAM İSTİYORUM AMA PA-PARAM YOK YAŞAMAM İÇİN PARAYA MI LAZIM? BEN...BEN NE YAPICAĞIMI BİLMİYORUM
BAK YİNEDE GELDİ KALBİME DARLIK!
“E-E-Evet”
“Dediğim gibi... Maalesef ama ilaçla ve düzenli kontrole bence iyileşe bilirsiniz! Hemen ümitsizliğe kapılmayın eminim iyileşiceksiniz! Bakın hem daha gençsiniz”
“P-Pahalı?”
”Malesef ilaçlar pahalı kontroller daha pahalı biliyosunuz hepsi yabancı ülkenden geliyor”
“Anlıyorum”
“Gelebilir misiniz kontorolere”
“Hayır”
Ayağa kalktım
“Görüşürüz”
“Görüşürüz”
Hızlı adımlarla doktor odasından çıktım kapıyı kapadım
“Ne oldu?”
Şimdide ne olduğunu mu soruyordu cidden? Ben...Ben ölücektim ama bu kimsenin umrunda değildi sanki
Gerçi ölsem kim üzülürdü? Herkes unutmuştu beni
Aslında bende onları unutmuştum
Olsun...Onlar yaşıyordu nede olsa ben yaşayan ölü gibi bişeyim şu anlık
Her an ölebilirim...
“Abin nerde kalıyodu?”
İçimden geldi belki son kez görürüm
“Niye?”
“Bak...”
Kolundan tutum odadan bile çıkardım
“Nereye?”
Hastenden kampole çıkardım
“Ne oldu?”
“Bak...Doktor dediki bir yılın kalmış oda tahmin belki daha az zamanım kaldı”
“H-”
“Hayır bunu üzülesin diye demedim tamam mı?
Ellerini tutum
Bu kadar üzülmemesi gerekti? Üzülmez diye söylemiştim
“Hakkını helal et diye... Biliyorum bu senin için zor ama...Yarın ya varım ya yokum böyle adamı mutlu ediceksin senden son kerecik bir şey istiyorum hem”
“...”
“Biliyorum bana etmiyceksin helal etmiyceksin ama...Benim sana hakkım hep helal”
“Abim hastene odasının numrası 40”
Ellerini ger çekti
“Abime götüreyim seni belki o eder helal”
Kolumdan bu sefer o tutu
Beni hastenin içine çekmeye başladı
Keşke oda hakkını helal etseydi
