“burda kalamıycana göre Ankara‘ya gitmek zorundasın...şansa bak ya iki tanecik bilet var”
“Anne...”
Elbette bir çocuk gibi ağlayamam...
...
İçimdeki hisler eskisi gibi değil mi?
“Gel anne”
Şaşırdı
Ki bunu söylediğime ben bile şaşırdım
...
Yapıcak bir şey yok ölünle ölünmüyomuş demeki
En azından günlüğü aliyim bari...Merak ettim ne yazdı acaba
“bıraktığını sansan bile geçmesin hep seninle galiba”
“Bu seni ilgilendirmez”
Evden çıkmak için kapıya yöneldim
Ne düşündüğümü anlayamıyorum
Geçmişi unutmak istemiyorum ama...Unutmamak içinde elimede bir şey yok
“Gidiyo musun?”
Kardeşimin sesini duydum?
Kafamı çevirince kimse yoktu
“Gidiyo musun?”
“Evet gidiyorum”
Kapıyı açtım
Annem gelsin veya gelmesin ben sadece Ankara'ya gitmek istiyorum
“benide bekle lan salak oğlu salak!”
Aptal karı
Dışarı çıktım
“Abi!”
Kapının önünde oturuyormuş
Ben ne yaptığımı anlamıyorum? Sanki kafamda bir moledi çalıyor ama şarkının ismini kestiremiyormuşum gibi
Ayağa kalktı
“Abi”
“Sen burda mı kalıcaksın?”
“Evet”Tebesüm ettim
“Abi...Annem seni misafirliğe çağrıyor”
“Niye?”
“Helalik istiycekmiş”
“Niye ki?”
“Abi İstanbul‘a gitmiyceksin dimi...”
“Evet”Elime baktı
“Eğer kardeşinde beni sevseydi yaşasaydı...Evlenir miydik?”
Evet
Kardeşim de isteseydi verirdim
“Evet”
Tebesüm etti
“Bunu düşünmüycek kadar yorgunum”
“Okudun mu?”
“Neyi?”
“Elindekini?”
“Hayır”“Keşke okuyarak evet deseydin”
“Okuyamıycak kadar yorgunum”
“Misafliğe gelip daha fazla yorulmak zorunda değilsin”
“O zaman...Annene hakkımın helal olduğunu söyle”Tebessüm etti
“Git annene söyle hemen!”
Ne için özür dilediğini bilmiyorum ama...Affetim
Evinin kapısını açtı
“Anne!”
Küçük çocuk gibi bağırdı ve evine girdi
Tebessüm ettirdi ister istemez
Sanırım ne küçüken ne şimdi yada yaşlanınca eve bu kadar sevinçli girmiycem
Gerçi...Benim evim mi vardı?
Gökyüzü çok güzel gözüküyormuş...Havaya salınan zehirli gazlara rağmen...
