15. bölüm

216 15 4
                                    

Bakalım Andıç bey nasıl bu durumdan sıyrılacak? Bir heyecanlı bölüm daha sizi bekliyor. Okuyun bakalım. Bu arada beni instagramdan takip edin- ulduzmakh

Keyifli okumalar! 

Keyifli okumalar! 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

***

Korkuyla ayağa kalkacağım sırada dönen başımla dizlerimin üzerinde düşecektim ki Andıç'ın koşar adımlarla beni tuttuğunu gördüm.

"Şşt, sakin ol." Sesi beni sakinleştirmiyor aksine korkudan bayılmama sebep oluyordu. Çünkü annem birazdan odaya girdiğinde onu görecekti. Kollarımdan tutarak yatağın üzerinde oturmama yardımcı oldu.

"Annem! Annem seni görmesin. Görmemesi lazım. Git!" Tek nefeste söylediklerimi dinleyerek sakinleştiriyordu ama o kadar telaşlıydım ki sakinleşemiyordum.

"Pencereden çıkacağım. Sen yat dinlen tamam mı?" Erkeksi sesi kulaklarımı doldurduğunda, "Olmaz!" diye bağırdığımda boğazım öyle çok ağırmıştı ki elimle boğazımı tuttum.

"Siktir. Bir sakin olsana!" Sesi keskin gelmişti. Gözlerindeki endişenin ne anlama gelmediğini bilmediği sorularla doluydu. Ama o annemi tanımıyordu; annem de onu tanımıyordu. Odamda aniden tanımadığı ve daha ismini bile duymadığı bir erkeği görürse ortalığı ayağa kaldırırdı. Bu yüzden en iyisi Andıç'ı saklamaktı.

"Soğuk dışarısı olmaz. Montun aşağıda kaldı zaten." Hassiktir! Montunu umarım annem görmezdi. Görseydi de zaten bir açıklama ya da yalan bulurdum ama yine de kızların bir şekilde aradan kaldırdıklarını umuyordum.

Dışarı çıkmasına izin vermedim. Bir anda elinden tutarak onu, odanın içindeki diğer odaya aldım. Burası benim giyinme odamdı ve şu an o kadar dağınıktı ki kendimi daha sonra azarlayacağıma inandırıp, Andıç'ın elinden tutmaya devam ettim. Onun bakışları bir anda benim elime kaymıştı. Durgundu gözleri; hiçbir ifade okuyamıyordum. Bu hasta halimle bile o kadar kötüydü ki onu çözmek.

Bir anda kapı açılmıştı. "Mayda, kızım neredesin?" Korkudan kalbim hızlıca çarpınca gözlerim dolmuştu. Andıç şaşkınlıkla bana bakarken tam ağzını açıp bir şey söyleyecekti ki elimle dudaklarını kapatıp kulağına yaklaştım. Fakat o kadar uzun boyluydu ki sadece omuzlarına kadar ulaşabilmiştim.

"Sessiz ol." Gözlerimiz birbiriyle çarptığında pürdikkat beni izlediğini gördüm. Başını salladığında elimi çekerek dışarı çıkmıştım.

"A-anne?" diye sorduğumda bir anda bana sarılarak, "Kızım? İyi misin?" diye sormuştu art arda. Bir anda sarıldığı için neredeyse geriye savruluyordum. Topuklarım üzerinde dengemi koruduğumda boğazımı temizledim.

"İyiyim, anne. Hastalandım sadece."

Kaşlarını çatarak ona benzeyen sarı saçlarını geri savurdu. "Nasıl hastalanırsın, Mayda? Sana kalın giy demiyorum mu ben?" Kolumdan tutarak yatağa oturmamı sağladı. Gözlerimi kapatarak bıkkın nefes aldım.

MÛTENÂ  +18 (final oldu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin