16. bölüm

200 15 1
                                    

Ben geldimmm! Andıç ne yapıyorsun sen ya modundayız değil mi? Kesinlikle öyleyiz! Yazarken çok eğlendiğim karakter aslında. Herkesin bir karakteri gibi yazdığım kitapta da her birinin özelliği olacaktır. Bu yüzden onların yerinde olduğunuzu farz ederek okumanızı öneririm. Şu an çok az kitleyiz ama umarım bu sene sonunda çok güzel kitleye ulaşırız. Diğer karakterlerin de hayatlarını yazmayı şimdiden deli gibi sabırsızlanıyorum!

İnstagram- ulduzmakh  

Keyifli okumalar!

***

Andıç tam bir oyuncuydu! Bana o kadar güzel oynuyordu ki ona inanıyordum. Dişlerimi birbirine bastırdığımda tırnaklarımı avuç içlerime bastırmıştım. Acı hissini tamamen unutmuştum; istediğim tek şey ondan hesap sormaktı. Beni bu kadar aptal mı görüyordu sahiden? Kızın bir oda pembe panteri vardı! Tam bir pembe panter delisiydi ama bana kar küresi sevdiğini söylemişti! Nasıl olur ya bu? Benimle bile bile dalga mı geçiyordu. Buna dalga geçmek denilirse tabii.

Ceren'in endişeli bakışları beni bulduğunda elini omzuma koydu. "Mayda, iyi misin? Daldın gittin!" demişti. Başımı salladım.

Dişlerimin arasından, "Senin o abin bir gün elimde kalacak, Ceren. Bak demedi deme!" dediğimde dudağını dişledi.

"Bir şey diyemiyorum. Galiba bunu hak etti. Ama valla çok beğendim hediyeni."

Sinirle gözlerimi yumup açtım. "Ben çok özendim ama. İlla istediğin hediyeyi alıp mutlu etmek istedim. O salak abin yüzünden belki de hiçbir zaman aklına gelmeyen şeyi aldım. Ben çok sevdim. Aslında senin o abin bana hediye etti biliyor musun? Yoksa benim de yoktu. Tabii ben de onun bu ince davranışına kanacaktım ama iyi ki de kanmamışım."

Ceren yine derdimi dinliyor, aklında bir şeyler kuruyor gibi bakıyordu. Başını sallayarak, "Tabii ki iyi ki kanmamışsın," dediğinde dalga geçip geçmediğini anlamak için bir süre yüzüne bakmıştım.

"Ceren," Boğazımı temizledim. "Senin bu abin neden nefret eder?" diye sordum.

Dudağını dişleyerek, gözlerini kapattı. "Bir düşüneyim!" Sonra bir anda bana döndü. "Neden sordun ki?"

Aklıma gelen o sinsi planı Ceren'e söylemeye çekinmiştim. Çünkü abisini korumak isteyecektir mutlaka. Bu yüzden, "Hiiç, hediye edeceğim de." dediğinde dudağını büktü.

"Hah buldum. Geçen abimle mağazaları dolaştığımızda örümcek oyuncağını görüp yüzünü buruşturdu. Bunun da oyuncağını yapmazsın demişti. Ona yılbaşı için örümcek oyuncağı hediye edebilirsin."

Örümcek oyuncak...

Başımı salladım. "Örümcek oyuncak."

"Abim hiç hoşlanmaz. Söylemiyor ama bence korkuyor." Kendi kendine gülümseyerek başını salladı. Hiçbir şey demeden geriye yaslandım. Demek Andıç beyin de korktuğu bir şey vardı. Hem de örümcekten. Ya da örümcek oyuncaktan mı diyelim?

Ceren ilgiyle bana dönerek, "Yılbaşı partisine gelecek misin?" diye sormuştu.

"Evet, geleceğim. Aslında pek istemiyordum ama galiba biraz değişiklik iyi gelecektir."

"Bence de."

"Sen gidecek misin?"

Gözlerindeki kararsızlığı görebiliyordum. Bu yüzden, "Bilmiyorum. Abim istemiyor," dediğinde öne atıldım. "Abin kim ya? Sen istiyor musun? İstiyorsan birlikte gideriz. Hem bizim kızlar da olacak orada."

MÛTENÂ  +18 (final oldu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin