10.bölüm (yarışma)

298 30 16
                                    

Anne ve babamın öldüğü günden beri beni mutlu etmek için kimse uğraşmamıştı akrabalarım beni yanlarına almak istemeyip yetimhaneye göndermişlerdi

Kendi akrabaları tarafından red edilen birini kimsenin istememesi benim için çok normaldi ta ki kuzey'le tanışana kadar

Elime aldığım fotoğrafa gülümseyerek bakıyordum kuzey'in yaptığı süpriz kalp atışlarımı bu denli hızlandırması normal miydi acaba?

Derin bir nefes verdim fotoğraflara yaklaştım anne ve babamı öptüm ardından fotoğrafları yastığımın altına koydum yataktan kalktım tarağımı alıp saçlarımı taradım ve at kuyruğu yaptım ayna'nın karşına geçip hazır olduğuma kanaat getirdikten sonra çantamı alarak odamdan çıktım

"Günaydın"diye bir ses duydum ama cevap verme gereği bile duymadım yanından geçip hızlıca merdivenlerden aşağı indim emin'de aşağı indi

Ayakkabılarımı giyerken göz ucu ile ona baktım telefonuna bakıyordu birden bakışları beni buldu hemen önüme döndüm ve ayakkabılarımı giyidiğim gibi dışarı çıktım sabahın güneşi bizi selamlıyordu

"Okula mı gidiyoruz şafak operasyonuna mı belli değil"dedi emin gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım yanıma geldiğini görünce yüzüm ister istemez ifadesiz bir hale büründü onun varlığı bile beni rahatsız ediyordu ve biz aynı evde yaşıyorduk

İkimizde yürümeye başladık her zaman olduğu gibi sesizdik ve bu sesizlik benim işime geliyordu onunla konuşmak istemiyordum ama emin benim tam aksime konuşmak bir şey söylemek istiyordu ama ne diyeceğini bir türlü seçemiyordu

"Evden gitme sebebinin ben olduğumu neden söylemedin?"diye sordu nefesimi verdim

"Gerek duymadım"dedim kısa kısa cevaplar vererek konuşmayı hemen bitirmeye çalışıyordum

"Peki söyliyecek misin?"dedi sesi çaresiz çıkmıştı ve bu gözümden kaçmamıştı ailesinden çekiniyordu sanırım

"Hayır"dedim bu onunla olan son konuşmam olmuştu ikimizde okula gelene kadar konuşmadık okul bahçesine girdiğimiz zaman emin kolumdan tuttu bakışlarım ona kaydı

"Teşekkür ederim "dedi gülümseyerek bakışlarım yüzünde beliren gamzesine kaydı ona yakışıyordu ama ne gizem hanım'da ne de Burak bey'de gamze yoktu

"Rica ederim"dedim soğuk bir sesle kolumu ondan çektim ve önüme dönüp yürümeye başladım o ilk başlarda bana nasıl davrandıysa ben de ona öyle davranıcaktım

Aramıza bir duvar örmüştüm emin o duvarı yıkmaya çalışır mı bilmem ama eğer denerse o denemeye bırakana kadar bende duvar örmeye devam edicektim

Okula girdigimde hızla yukarı kata sınıfa çıkmak için merdivenlerden çıkmaya çalıştım ta ki ensemde bir nefes olduğunu hissedene kadar yumruğumu sıktım arkama döndüğüm gibi yumruğu tam yüzüne indirecektim ki karşımda ki kişi yumruğumu havada yakaladı

"Hislerin kuvvetliymiş"dedi kuzey rahatlarcasına nefesimi verdim ve yumruğumu ondan çektim

"Düzgünce gelip selam veremiyor musun?"dedim ters bir şekilde omuz silkti ve gülümsedi

"Pek adetim değildir insanları ürkütmek hoşuma gidiyor"dedi ardından üzerine doğru bir adım attı ve yüzüme doğru eğildi aramızda ki mesefe neredeyse yok denecek kadar azdı yanaklarımda ki sıcaklığı iliklerime kadar hissettim bana yaklaştığı için mi utanmıştım ben?

"Utandın mı sen?"diyince gözlerimi kocaman açarak ona baktım

"Hayır"dedim r harfini uzatarak gülerek geri çekildi

ÜVEY KARDEŞİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin