14.bölüm (gerçekler senfonisi)

228 23 5
                                    

Nasıl oldu? Ne ara oldu bilmiyordum ama bu duygular benim ayağıma sadece çelme takacak unsurlardı ve benim amacıma ulaşmak için çıktığım bu yolda her şeyi göz arda etmem gerekiyordu

Kapının önüne geldiğim de içerden gülsüm'ün tiz sesi geliyordu

"Çok acıyor mu?"dediğini duydum anahtarı yuvasına yerleştirdim ve kapıyı açtım

"Arya"dedi emin yüksek sesle e yuh lan eminim artık bu kesinlikle cin geldiğimi nerden bildi nefesimi verdim çantamı yere bıraktım ve salona girdim
Gülsüm emin'in yanına oturmuş yanağında ki morluk şişmesin diye buz tuttuyordu

"Emin vallaha seni hiç çekemiyecem"dedim tahammülsüzce emin bir hışınla ayağa kalktı hızlı adımlarla yanıma geldi karşımda durdu gülsüm'de onunla birlikte kalktı yanımıza gelerek emin'in arkasında durdu emin'in yüzünü o an daha net bir şekilde gördüm yanağında ki morluk vardı dudağı patlamış ve kaşı yarılmıştı

"Sana iyilik yapmak istiyen de kabahat zaten o oruspuçocuğu sana ya daha kötü bir şey yapsaydı arya o zaman ne olucaktı?"dedi sesini yükselterek ellerimi onun göğüsüne koydum ve sertçe ittim ama emin yerinden kımıldamadı bile

"Senden başka kimse bana zarar vermiyor emin bana en büyük zararı sen veriyorsun anla şunu artık"diye bağırdım kömür karası gözlerinde ki ilk kez bu denli bir pişmanlık görüyordum ama iş işten çoktan geçmişti ilk başlarda onun bana olan nefreti artık karşılıklıydı

"Bana sürekli kötülük yapıp sonra da abilik yapmaya çalışma"dedim bağırmaya devam ederken emin duruşunu dikleştirdi ve üstünlük taslayan bir şekilde bana baktı gözlerin de ki pişmanlık anında yok oldu

"Bana karşı yüksek sesle konuşabilme iznini verdim mi sana?"diyince bir anda afflamıştım kaşlarımı çattım

"Pardon?"dedim iğneleyici bir sesle emin derin bir nefes aldı gülsüm'e baktı

"Gülsüm sen git benim arya ile konuşacaklarım var"dedi gülsüm tek kelime etmeden kafasını salladı ve salondan çıktı dış kapının ilk açılma ardından kapanma sesini duydum

"Kızı boşuna gönderdin benim seninle konuşacak hiç bir şeyim yok"dedim sesimi yükselterek arkamı dönmek için hamle yaptığım sırada emin sertçe kolumu tuttu

"Bana bağırma yoksa kısık sesle bile konuşmayacak kadar keserim o sesini"dedi ürkütücü bir sesle dişlerimi sıktım e buda fazla oluyor kolumu tuttan elini sertçe kavradığım sırada emin o elimide tuttu beni hızla çevirdi sırtımı göğüsüne yasladı bileklerimi ise sıkıca tuttuyordu diğer kolu ise belime sarılıydı ondan kurtulmaya çalıştım ama ben ne kadar hareket edersem edeyim o daha fazla sıkıyordu beni

"Emin bırak"dedim sert bir sesle sıcak nefesini kulağımda hisettiğim tüylerim diken diken olmuştu

"Bu zamana kadar seni pek ciddiye almadım ve çok da önemsemedim"dedi ardından nefesini verdi bu daha da irkilmeme neden oldu

"Ama abilik yapmamın zamanı çoktan gelmiş anlaşılan"dedi abilik yapması iyiydi ama sesi neden bu kadar ürkütücüydü? Boğluyor gibi hisediyordum aldığım nefes ciğerlerime inmeyi red ediyordu

"Abilik yapman gerektiğinde neredeydin o zaman? Seninle ilgili hiç bir şeyi istemiyorum bana abilik yapan biri var zaten"dedim bir anda onun kahkahasını duydum ses tonu gibi kahkahasıda ürkütücü bir hal almıştı

"Kim? O çok güvendiğin Caner mi sana abilik yapıcak?"dedi ardından bileklerimde olan elleri sıkılaştı

"Sanmıyorum onlar grubunda ki herkesin bir arada durması için her türlü yalanı ve oyunu çevirirler"dedi ardından derin bir nefes verdi

ÜVEY KARDEŞİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin