19.bölüm (tek bir hayal)

167 12 4
                                    


Güzel anlar hayatta bir çok kez yakalana bilirdi. Ama özel an olarak adlandırdığımız anlar sadece bir seferlikti şu an yaşadığım an benim için oldukça özeldi.

Kalbim deli gibi atarken dudaklarının dudaklarımın üzerine kapatmasına saniyeler vardı. Fakat her şeyi bozan bir ses duyuldu.

"Arya"diye bağırarak araya giren emin'i duymamla kuzey'den bir adım geri çekilmem bir oldu. Kafamı çevirdiğim de büyük bir öfke ile yanıma gelen emin'i gördüm. Hayır yani beş dakika sonra gelmek çok mu zoruna gitmişti.

"Napıyorsunuz lan siz"diye bağırdığında kuzey'den bir adım daha uzaklaştım. Emin yanımıza gelir gelmez kuzey'in yüzüne sert bir yumruk indirdi. Kuzey aldığı yumruğun darbesi yüzünden yere düştüğünde emin onun üzerine atlamak üzereydi. Ama ben buna mani oldum kuzey'in önüne geçtim.

"Emin dur"dedim sesimi yükselterek anında durdu ama bakışları hala kuzey'deydi. Onu kolundan sertçe kavradım ve arkamızda her şeyi aval aval izliyen gülsüm'e doğru çekiştirerek götürdüm onu.

"Madem sevgilin"dedim ve emin'i onun üzerine doğru ittim "o zaman sahip çık" gülsüm emin'in elini tuttu ve onu çekiştirerek yanımızdan uzaklaştırdı. Gözden kaybolduklarında derin bir nefes aldım ensemde hisettiğim nefes ile arkamı dönmem bir oldu. Göğüsüm kuzey'in göğüsündeydi kalp atışları az öncekinden daha hızlıydı.

"İyi misin?"dedim ama yüzünden anlaşılıyordu nasıl olduğu. Ellerini belime sardı ve beni daha fazla kendine çekti. Nefes alış verişlerim yavaşlamıştı.

"İyiyim"dedi yüzüme yaklaştığında nefesim tamamen kesildi. Onun kokusu etrafımı sarmıştı gözlerimi kapadım ve onun kokusunu içime çektim.

Yüzüme biraz daha yaklaştığında dudakları dudaklarıma değmek üzereydi. Ama içimde bir rahatsızlık hissi oluştu sanki biri bizi izliyormuş gibi hisediyordum. Bakışlarımı zar zor da olsa ondan ayırdım ve arkamıza baktığımda soluk renkte olan bir çift yeşil göz gördüm. Bakışları kuzey'deydi avını izliyen bir aslan gibi bakıyordu. Ardından bakışları bana kaydı ve yüzünde tehlikeli bir gülümseme oluştu.

"Yasin"dedim fısıldayarak kuzey yüzünü yavaşça geri çekti ve kafasını çevirerek arkasına baktı.

"Arya burda kimse yok"dedi gözlerimi bir kaç kırptım ve yasin'in gittiğini gördüm. Nasıl olur bu? Az önce buradaydı? Bakışlarımı tekrardan kuzey'e çevirdiğimde kaşlarını çatarak yüzüme bakıyordu.

"Sanırım fazla yoruldun"dediğinde kafamı sallamak ile yetindim çünkü şu an olduğum durumun başka açıklaması olamazdı. Beynim bana oyun oynuyordu. İkimizde tekrardan açılışın yapıldığı yere geldik ve bir masaya oturduk. Önümde ki meyve suyunu elime aldım içinden bir yudum içtim.

"Bundan sonra ne olucak?"dedim kuzey bakışlarını bana çevirdi. Ama ben elimde ki meyve suyuna bakıyordum. Az önce bakışlarımı ondan alamıyordum peki ya şimdi ne olmuştu da bakışlarımı ondan kaçırıyordum?

"Nasıl ne olucak?"dedi anlamayarak derin bir nefes verdim ve elimde ki neyse suyundan büyük bir yudum aldım.

"Yani bundan sonra nasıl davranıcağız? Ne yapıcağız? Nasıl olucak her şey?" kuzey çenemden tuttu ve kafamı çevirerek ona bakmamı sağladı. Gözleri beni her zaman büyülüyordu nasıl yapıyor bilmiyordun ama onun mavi gözlerini gördüğümde kelimlerimi yuttuyordum.

"Nasıl davranmak istiyorsan o şekilde davran birinin sana karışacağından veya seni yargılayacağından mı korkuyorsun? Boş ver çünkü bunu diyen kişi bir daha senin karşına çıkmayacak bile buna izin vermem"dedi sesli şekilde yutkunmak zorunda hissettim kendimi. Çünkü kalbim öyle bir atıyordu ki sanki etrafta ki bütün sesler susmuştu da sadece onun ve benim kalp atışlarımızın sesi burda herkese müzik oluyordu. Birden kuzey'in kafasına sert bir sopa inmesi ile ikimizinde bu anı toz olup uçtu.

ÜVEY KARDEŞİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin