Bizim silahımız vardı. Benim elimde fırça ve paletten onun ise sahiden silahı vardı.
Çizime zarar verme kaç yıldan başlar bilmem ama cezan sadece bir gece...bir gecen bana ait
🚨 Mihre-i Lem-Yezel 🎨 Tahrim Suresi, 1. ayet: Ey Peygamber, eşlerinin hoşnutluğunu isteyerek, Allah'ın sana helal kıldıklarını niçin haram kılıyorsun? Allah, çok bağışlayandır, çok esirgeyendir.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"
İşin buraya gelmesi beni çok şaşırttı ve mutlu etti"
Eda mutfakta masada oturmuş bize laf veriyordu. Hatice de ona katılıp "Aynen valla. Hani derler ya erkek isteyince sonuç evlilik olur bak gördün mü, gelmesiyle evlendiler"dedi. Görende severek evlendik sanır. Göz devirip ellerine tabakları verdim ve ben de kahveleri aldım.
Tuzlu yapmamıştım. Sonuçta sahte bir evlilikti. O sebeple midesini bozmaya hiç gerek yok.
Kahveleri Vali beyden başlayıp Yasin'e kadar verdikten sonra atıştırmalık kabakları da getirmiştik. Ah Pamuk kaldı! Kahveleri verdikten sonra mutfağa dönüp tepsiyi bırakmıştım. İçerde koyu bir sohbet vardı. Dikiş, nakış, silah, kıyafet, hatta oje ile arabanın çiziği bile az önce kapatıldı.
O fırsatla kalan bir kaç etli kemiği poşete koydum ve gizlice kapıyı açıp botumun fermuarımı çektim. Hadi bakalım pamuk bey bugünde bendensiniz.
Gülümseyerek kış bahçesinin en ucuna yürümeye başladım. Off dondum bu ne soğuktur ya! Ayyy hava çok soğuk iyi ki pamuk beye barınak yaptılar yoksa soğuktan donardı.
Birden beni gören Pamuk hoplamaya başladığı sırada ona kocaman gülümsedim ve poşeti açıp hemen önüne bıraktım. Kafasını severken karşıdaki Bekir emminin takma dişsiz hali gibi şapır şupur yemeye başlamıştı.
"Sana da mı diş taktırsak? Ahah Pamuk Bey ben bugün sözlendim ve sanırım evleniyorum"dediğim de gözümün önüne annemler geldi....
"Biliyor musun ailem olması için neleri vermezdim. Gerçi onlar olsaydı sanırım bu kez Hamza olmazdı, Gözde ailesiz kalmazdı ve belki ben....ah neyse ama şükürler olsun ki böyle bir şansım var. Baksana içerisi bir dolu insan kaynıyor...Ahh işin cırcır yanı bu da değil ki! Şimdi evlendik diyelim aynı evde mi kalacağız?" Sonuçta herkes bizi evli bilecek ve böyle olmak zorundayız.
"Evet"dedi. Of pamuk hiç yardımcı olmuyorsun. Kafasını okşayıp "Bence bu algıyı yoketmeliyiz. Evli insanlar aynı evde kalma zorunluluğunu kim getirdi? Offf...Biliyorum evet ama olmaz ki bu çok saçma o zaman ne mantığı var bu....ne? Se-sen evet mi dedin?" Hızla elimi çekip kaltığım anda bir şeye çarpmıştım. Önümde konuşan köpekle korkudan döndüğüm de Hamza arkamda eğlenir halde bana bakıyordu. Gülmüyor ama gülüyor gibi tipi de var. Bu da yerli Mona Lisa...pardon Mona Hamza!
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
