🔫 34. Lem-Yezel, Utandım

2.4K 158 13
                                    

🚨 Mihre-i Lem-Yezel 🎨

Araf Suresi, 19. ayet: Ve ey Adem, sen ve eşin cennete yerleş. İkiniz dilediğiniz yerden yiyin; ama şu ağaca yaklaşmayın. Yoksa zalimlerden olursunuz.

34.Bölüm
(Ağız tadıyla yiyeceğim simit ben de susam etkisi yarattı)

Yeni ev, yeni oda ve yeni oda...ah yeni eş!

Dün yemekten sonra Eda ile olan o gerçekçi konuşmamız beni çok kötü etkilemişti. Kısaca bana "Gerçekten seviyorsan sahip çık yoksa Hamza abimi üzme. Üzersen seni üzerim"dedi. Asla niyetim onu üzmek değildi. Hem o değil farkındaysanız ben üzüntüden sabahın köründe uyanıyorum. Ben ne yapacağım? Kafam o kadar karışık ki anlatamam.

Ondan uzak dursam...mesela eve çok gitmesem yada gidersem hiç görünmesem....iş yerinde karşısına çıkmasam....nah yaparım ben bunu. Parfümüne dadandım kaldı ki bir daha görmeyeyim. Ahh!

Yorganı kafama kadar çektiğimde ezan sesi gelmişti. Yerimden doğrulup ayaklarımı sarkıttım ve abdest almak için yürümeye başladım.

Bugün o malum gündü. Sabahtan gelinlik bakılacak, akşama düğün olacaktı. Her şey hızlanmış bir kış gelini oluyordum. Şimdiden yorulmuş vaziyette seccade başında dualar edip ayaklandım. Akşamdan eve bile uğramadan Bursa'ya geçiyorduk. Cidden neden Bursa? Neyse kestane şekeri yeriz.

Hava aydınlanmaya başlamıştı. Hole doğru çıkıp anahtarlara baktım. Babaanne bütün evlerin anahtarını vermişti. Ben de hızlıca üstümü giyinip mutfağa geldim. Gözde ve babaanneme üç kişilik güzel bir kahvaltı hazırlamıştım. Yumurtayı süsleyip ayıcık halinde Gözde'ye bıraktığımda aklıma Eda geldi. Ona da yapmaya başlamıştım. Sonuçta artık bir kızım değil bir sürü kızım oldu. Babaannem, Gözde, nene, Eda ve Hatice....Sırıtarak elime anahtarı aldım. Terliği giyip karşıya doğru geçtim ve kapıyı açtım. Ortam sessizdi. Niye kimse uyanmıyor ya? Ay sanki sadece ben evleneceğim!

Yavaşça kapıyı kapatıp etrafa göz gezdirirken ses yoktu. Demek hala uyuyor nene hanım. Mutfağa doğru gidip anahtarı bıraktım ve dolabı açtım. Kahvaltılıkları çıkarıp bir tepsiye koydum. Ardından yumurta ve patates kızarttım. Sabah kahvaltısı kokan mutfakta midem kazınmaya başlamıştı. Patatesten bir tane alıp ağzıma attıp döndüğüm de bir şey çarpmıştım.

Kendimi toparlayıp bakacakken Hamza'yı gördüm. Yuh bu akşam burada mı kaldı? Ay bundan bile haberim yok. Akşam kaçar gibi karşıya geçtim...Fakat maviler de aynı soruyu bana soruyordu. Neden buradasın?

Ona bakarken Hamza mavileri indirip ağzıma bakarken aklıma patates geldi. Patates isyan etmiş yarısı içerde yarısı dışarda halde dururken hızla tamamını alıp "Yaa....sen de mi buradaydın?"deyip geriye doğru çıktım. Zorla çiğnediğim patatesi yutup tezgaha yönelmiştim. İnşallah elimi ayağımı sabit tutarım zira şu an strese girdim.

Mihre-i Lem-YezelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin