🔫24.Lem-Yezel, Aslında oyundu

2.5K 140 2
                                    

🚨 Mihre-i Lem-Yezel 🎨
Furkan Suresi, 74. ayet: Ve onlar: "Rabbimiz, bize eşlerimizden ve soyumuzdan, gözün aydınlığı olacak (çocuklar) armağan et ve bizi takva sahiplerine önder kıl," diyenlerdir.

24.Bölüm
(Nikahı da kıyalım mı?)

Demek öyle oldu. Vay canına çok acılarla dolu ama bir o kadar farklı bir hikayeydi. Demek baban gibi olmayı seçtin. O da yardım etmişti ve sen de yardım ediyorsun ama...ama ben annen gibi değilim.

"Tamam anladık siz sözlendiniz ama herkes sizi soruyor!"

Yasin'in sesini duyduğumda yerimde sıçramış halde döndüm. Ayh ödümü kopardı. Sinirle eğilip kar aldım ve top yapıp ona fırlattım ve sessizce "Ya sen manyak mısın öyle gelinir mi?"diye ikinciye eğilmiştim ama Yasin bir yere saklanarak "İnsanlar evlenince değişirmiş sen şimdiden başladın! Vali bey sizi soruyor!"dedi. Zaten herkes olmadık anda çıkıyor! Göz devirip eteğimi yanlardan tutup yürümeye başladım.

Ayaklarımı zorla basarak sonunda basamaklara geldim ve içeriye girdim. Abooo donmuşum kız donmuşum. Bacaklarıma iğne gibi batmaya başlayan soğuklukla içeriye girdim ve o an salondaki ahali bana döndü ve sonra arkama baktılar.

Vali bey şaşırmış halde "Çocuklar kartopu yaşını geçmediniz mi?"dedi. Arkamı döndüğüm sırada Yasin, Hamza ve ben karlar içerisindeydik. Onu unuttum ben.

Hamza'nın saçının tepesi omuzları ben başörtüm, Yasin'in üstü başı kardı. Elimle temizleyip peçete aldım ve arkamdakilere vererek "Bizim kapıda köpek var o her akşam yemek bekler....ona bir şeyler hazırladım onlar da yardım etti"dedim. Aslında doğruydu.

Vali bey he he yedim ben de diyen o kafa sallamasıyla "Maşallah. Eh biz de kalkalım. Düğün teferruatını çocuklar konuşur biz de ona göre şekil alırız"dedi. Teferruatı yok ki düz nikah olacak. Gerçi o sevimsiz akrabalarım laf çıkarır niye düğünsüz davulsuz gitti diye. Ah ah asıl o davul siz olacaktınız da neyse!

Başımı sallayıp kenarı çekildiğim sırada herkes ayaklanmıştı. Vali Bey ve Hanife hanım bizi tebrik ettiler ve açılan şemsiyelerle başına kar düşmeden araca gidiyorlardı. Nene gelip karşımda durduğu sırada aklıma hastane geldi...

"İki torunum var alırım seni"demişti. Kız valla helal olsun sözünde durdun. Eğilip elini öptüm. Ama o birden yanaklarımı tuttu ve kendisine doğru çekip yumuşacık bir şekilde alnımdan öptü. O tatlı ses tonuyla "Kızım yok diye üzülürdüm. Maşallah en güzeli benim oldu"dedi. Kız deme öyle çok utanırım.

Ağzım açılmış sırıtırken gözüm aynadaki yansımaya gitti. Eda ve Yasin telefonda bir şeye hararetli bir şekilde bakıyordu. Çok üzülme Nenecim ikinci kızında yolda geliyor!

Tayfun amce ve eşi gelip tebrik ederken "Hatice bugün sizle kalsın bir sürü iş var halledin"demişti. Allah'ım bana ana baba diye gönderdiğin kullarından ben razıyım sen de razı ol. Kocaman sarılıp başımı salladım.

Herkes bir bir gidiyordu. Sonunda Eda, ben , Gözde, Hatice ve babaannem kalmıştım. Gözde, babaannemle oturma odasını toplarken bizde mutfağa geçmiştik. Ben kollarımı sıvamaya başladığım sırada birden arkadaki kızların çekişme seslerini duydum.

Arkamı dönüp baktığımda aniden duran kızlar bana baktı. Ne oldu bunlara az önce çok samimiydiler. Şu an kaşlar çatılmış gergin hava vardı.

Merakla izliyordum. Hatice bir adım öne doğru gelip "Şu halimize şaşırdın tabi ama...ama Mihre sana açıklamak istediğimiz bir durum var"dedi. Belli zaten ortada dönen bir şeyin olduğu.

Mihre-i Lem-YezelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin