🚨 Mihre-i Lem-Yezel 🎨
39.Bölüm
OyunduKarşımda duran adam dikkatle bakarak "Evet bir oyun oynuyoruz ama aynı ev, aynı oda içerisinde olacağımız gerçeği de var. Belki de en başında konuşmamız gereken konulardan biriydi ama..."deyip sıkıntılı bir nefes verip "Ama her şey aniden gelişti"dedi. Bana açıklama mı yapıyor yoksa kendisini mi ikna ediyordu. Sanırım bir kaç aylık ömrüm kaldı.
Sadece dinliyordum. Sonunu bağlayacağı konuyu merakla dinliyordum. Hamza devam edip "Aynı odada kalmamız ya da ailenin bizi gerçekten evli bilmesi bunun oyun olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Biz her şeyi göze alarak buna başladık....o sebeple lütfen benden çekinme...her zaman bunun bir oyun olduğunun bilincinde olacağım"dediği anda beynimde vurulmuş hale geldim. Bir dakika ne? Sen ne diyorsun?
Bunun oyun olduğunu hiç bir gerekçe değiştiremez dedi...kesin kes bir şekilde buna oyun dedi! Evet, ben bakışında dokunuşunda eriyip biterken karşıma geçip 'Oyun olduğunu hiç bir şey değiştiremez!'dedi. Bana dedi...gözlerime baka baka söyledi.
Kafam Allah bullak olmuş ve duymuyordum. Az önce zihnimi açmış adam biranda bulandırmıştı. Kelimeler, cümleler bir alzheimer hastası gibi birine girmiş ve kelimeleri seçmekte zorlanıyordum.
Gözlerimi sıkıca kayıp açtım ve ona baktım. Yüzündeki normalize duruşu ile "Sana asla bir zararım olmayacak. Sen bu oyuna son verip beni isteyene-"dediği anda elimi kaldırıp "Son bulacağı zaman söylerim. Şimdi müsadenle çok yorgunum...."dedim ve daha fazla dinlemedim. Oyundan ilerisi olmaz dedi.
Gözlerine bile bakamayıp başımı eğdiğimde Hamza arkamdan "Mihre!"dediğinde duramamıştım. Neresi olduğunu bilmediğim bir odaya girip kapıyı kapattım. O an dizlerimin bağı çözülmüş halde yere oturdum. Aylardır, günlerdir adım attığı tek yer Hamza'nın yolu olduğu yerde ondan kaçamamıştı. Ayaklarım artık dayanamamıştı.
Birden yanaklarımdan hissettiğim sıcaklıkla elimi yanağıma götürmüştüm. Ağlıyordum. Evet şu an alıyorum! Ama neden? Mihre o adamın senden beklentisi olup olmaması umurunda mı? Ha Mihre! Bunun adı oyundu hani! Sevemezdin ya ne oldu? Mihre söyle ne oldu?
Sen kör kütük aşık oldun ama onun bundan haberi yok! Onun senden haberi yok!
Bu kez ağlamamak için kendimi sıkıyordum. Saatlerdir delirdiğim adam için ağlayan gözlerim, acıyan kalbim ve bir daha sarsın diye bekleyen bedenimle ağlıyordum. Kollarımı kendime dolap başımı arkaya yaslayıp sessiz ve sessiz ağladım.
.
.
.Ne olmuştu? Bir gecede ne olup ne bitmişti. Temeli mi sağlam değildi? Oysa en başta onun temeli oyundu, şimdi neydi beni delirten şey? Onun beni istemeyişi mi? Ah Mihre çok zavallısın! Kalk artık o rüyadan ve gerçekleri gör. Bu sadece menfaaatler üzerine kurulmuş bir temel ve sen çıkarların için varsın.
Bu balayı, bu aile tamamen yalandan ibaret. Bu evlilik oyun ve sen de artık oyunu kurallarına göre oynayacaksın. Ne demişti herkes hayatını yaşayacak bu sadece insanları susturmak için bir araç olacak....öyle olacak!
Gece boyunca koltukta ağlamıştım. Başım beynim patlıyordu. Gecenin bir yarısı sonunda yatağı bulmuştum ama ne mümkün uyumak. Gözümü dahi kırpmamıştım. Derince nefes alıp ayaklarımı sarkıttım ve kapıya doğru yürümeye başladım. Bavullar hala diğer taraftaydı.
Kapıya gelip derince nefes aldım ve kapıyı açtım. İçeriye doğru bir adım attığımda kimse yoktu. Sessiz sedasızca koltuğun kenarında duran bavulumu aldım ve odama çektim. Nerede acaba? Gece gece beni bırakıp gitmez herhalde....değil mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mihre-i Lem-Yezel
EspiritualBizim silahımız vardı. Benim elimde fırça ve paletten onun ise sahiden silahı vardı. Çizime zarar verme kaç yıldan başlar bilmem ama cezan sadece bir gece...bir gecen bana ait