Bizim silahımız vardı. Benim elimde fırça ve paletten onun ise sahiden silahı vardı.
Çizime zarar verme kaç yıldan başlar bilmem ama cezan sadece bir gece...bir gecen bana ait
Nahl Suresi, 72. ayet: Allah size kendi nefislerinizden eşler yarattı ve size eşlerinizden çocuklar ve torunlar yarattı ve sizi güzel şeylerden rızıklandırdı. Şimdi onlar, batıla mı inanıyorlar ve Allah'ın nimetini inkar mı ediyorlar?
Hay ben atacağım o adımın! Ahh ayaklarım koptu!
Araçtan inmiş elimde çiçeğim ile diğerlerinin peşine takılmıştım. Gelin odası, dinlenme vs derken yine ayaklanmıştım. Allah'ım midem ağrıyor ya, of içerde onca insan bizi bekliyor ve bir sürü insan var...of elim ayağım tutmuyor! Yüreğim sıkışmaya başlamıştı.
"Mihre sakin ol ya gerginliğin bana bile tesir ediyor! Hadi kalk gireceksiniz!" Diyen Eda'yı böyle görmek umuduyla ayaklandım. Derince nefesler alarak kapıya bakarken içeriye Hamza girmişti. Allah'ım içerdekilere mi yanayım şu karşımda duran zatıaliye mi?
Hamza kapıyı yavaşça açtı ve çıkmam için yardım ediyordu. Salonun uğultusu buraya kadar gelmeye başladığında karnımdan yayılan o enerji dalgası bütün bedenimi ele geçirmişti. Derince nefesler alarak çiçeği de elime aldım. Laleleri sıkıca tutup kendime destek veriyor gibi duruyordum. O sırada otelin giriş kapısına geldiğimizde Hamza kolunu uzatıp bana baktı. Giriş yapacaktık ve şu an koluna girmem gerekiyordu. Derince nefes alıp elimi yavaşça kolundan geçirdim.
Kapı açılmıştı.
Düğünümüz gösterişli bir otelin salonunda yapılıyordu. Her yerde kar taneleri, gold ışıklar yağmur gibi üstümüzde duruyordu. Her masada nilüfer çiçekleri, krem tonda örtü ve tıpkı otantik masallardan fırlama salon vardı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Açılan kapıyla birden bütün lambalar kapanmıştı. Bu da ne? Hızla Hamza'nın koluna yapışıp "Elektrikler gitti!"dedim ve o an açılan bir sahne lambası suratıma vurduğunda gözlerimi kapadım. Ya manyak mısınız?
Far görmüş tavşan gibi kalakaldığımda Hamza boğazını temizleyip "Herkes bize bakıyor"dedi. Dursunla bir zahmet bu ne ya?
Gözlerimi kısarak adım attığım anda çalan Çalıkuşu şarkısı ile yüzüme vuran ışık kesilmiş yerine....vay canına! Bu ne böyle rabbim, şaka gibiydi. Bir masalın içine düşen prens ve prenses misali gibiydik.
