MAKYAJ

56 7 1
                                    

MEDYA: MERT

CAN BONOMO - ŞAŞKIN

***

Beynimin soru işareti şeklini aldığına artık o kadar emindim ki. Geçirdiğim her gün ayrı bir soru işaretiydi. Binlerce derdim var zaten benim başka bir dert istemiyorum derken ne kadar ciddiydim bilemiyorum. Belkide ciddi değildim. Acıya bağımlı bir bünyem vardı zaten. Aradığım kendim için yeni acılardı beklide. Saçma bir şekilde bağırarak şarkı söylemeye başladım.

Nasıl inanırım sana?

Bu yürek ağır bana.

Büşra ne yaptığımı sorgulamadan bana eşlik etmeye başladı.

Sevgin öyle uzaklarda,

Nefes alsan da yanımda.

Bu aşk fazla sana.

Şarkıyı bitirdikten sonra gülmeye başladık. Deliler gibi kahkaha atmaya başladık. İyice dengemiz bozuldu demeyeceğim. Çünkü biz zaten dengesizdik. Yattığımız yerde birbirimize bakıp gülüyorduk. Gülmekten karınlarımıza ağrılar girmişti ama gülüyorduk.

Yattığım yerde biraz dönüp ayağımla Büşra'yı dürtmeye başladım. "Kalk hadi. Sıkıldım. Bana makyaj yap." Dedim. Ellerimle kaşlarımı düzeltirken. "Zaten makyajın var Förb." Dedi. İşaret parmağını gözüme sokmaya çalışırken. "Yaa hayır böyle istemiyorum. Düğün makajı yap bana yeşil far sür. Pembe parlatıcı sür. Nihal Ziyagil olmak istiyorum." Dedim ve ardından bir kahkaha attım, Büşra da benimle birlikte gülmeye başlamıştı. Sonunda sürükleyerek Büşra'yı banyoya götürmeyi başarmıştım. Odamı bok götürdüğü için banyoda süslenmek zorunda kaldık tabi. Klozetin kapağını kapatıp Büşra'yı oturttum ve merdivenleri hızla çıkıp odamdan makyaj çantamı aldım. Babam bütün eşyaları boşaltmıştı. Duvarlarıma iğrenerek baktıktan sonra arkamı dönüp odadan çıktım. Yeni oda, yeni resimler, yeni hayaller, belki yeni bir hayat.

Banyoya gittiğimde Büşra hala klozetin üzerinde oturuyordu. Hiç kımıldamadan. Ellerini dizlerinin üzerine koymuş gözlerini karşısına dikmişti. Deli lan bu kız. Tam karşısında geçip ellerimi komşusuna sinirlenmiş çılgın teyze duruşu yapmaya başladım. Yüzüme öyle boş boş bakmaya devam edince en büyük kozumu kullandım. "Tm." Anında gözleri alev almaya başladı ve "Sikerim ama hee." Dedi. Tatlı kız ifademi takınıp "Yaa hadi bana makyaj yaapp." Deyip sırnaşmaya başladım. Serseri bir şekilde sırıtıp "Otur." Dedi ve klozetten kalktı. Kalktığı yere ben oturdum. "Şimdi caniko işimi bitirmeden aynaya bakmak yok tamam mı?" dedi makyaj çantama uzanırken. Kafamı tamam anlamında sallayıp sessizliğimi korudum. Büşra yüzüme neler yapıyordu bilmiyorum ama sanki yüzlerce şey sürmüştü. Kaşlarını çatmış gözlerime bir şeyler sürmeye çalışıyordu ve sonunda "Bitti." Dediğinde oturduğum yerden hızla kalkıp aynaya baktım. "İşte bu! Tam istediğim gibi." Dedim aynada kendimi incelerken. Gözlerime gri simli bir eyeliner sürmüş. Benim makyaj çantamda öyle bir şeyin olduğundan haberim bile yoktu. Üzerine mavi far ve pembe gölgeler yapmış. Gözümün altına da beyaz kalemi sürüp derinlik yaratmış. Canım ya nasıl işini biliyor. Yanaklarıma en pembe allığımı sürmüş sanırım ve dudaklarım. Beni bitiren de bu oldu zaten. Kırmızı bir ruj sürüp üzerine parlatıcı sürmüş. Kimin dostu bee.

Kafamı Büşraya çevirdiğimde bana tiksinen gözlerle bakıyordu. "Normalde eserimle gurur duymam gerekirdi ama yapamıyorum. Allah kahretsin. Bu nedir böyle?" dedi. Arkasından içinde tuttuğu kahkahasının yüzüme püskürttü. Birlikte gülmeye başladık. Gerçekten iğrenç görünüyordum. Ama olsundu. Güzel görünmek bana göre değildi zaten. Ya akacaktı göz kalemlerim. Ya batacaktı eyelinerım. Zehraydım ben. Uzay boşluğunda kaybolmuş bir toz tanesiydim. Kaşımı gözümü düşünecek kafa mı vardı bende?

ARMUTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin