Warls, Natun'un değerli büyük madenini almak ister. Bu yüzden de Warls Kralı, Natun Kralı ile görüşmek ister fakat Natun Kralı yani Lindon hastadır. O gidemeyeceği için de ablası Laura görüşmeye gider.
Laura soylular ile arası iyi değildir, sadece...
Bahçemde ektiğim bitkileri sularken kapı açılmıştı. Amanda gelmişti, o benim özel hizmetçimdi. Başını hafifçe eğip ''Hanımım, Warls Kralı Lindon Bey ile görüşmek istemekte. Madenler hakkında konuşmak istiyor, daha doğrusu büyük madeni almak istiyor.'' dedi. Büyük maden Natun için çok önemliydi, oradan tonlarca altın çıkarılıyordu. Yakın zamanda olan Warls ile barış antlaşması imzalamıştık, büyük madeni almak 2. savaşı başlatırdı. ''Amanda Warls Kralı'na mektup yazacağım, lütfen kalem ve kâğıt getir.'' Amanda'nın gitmesi ile çiçekleri sulamaya devam etmiştim. Lindon hastaydı, onun yerine ben gidecektim görüşmeye. Olabildiğince nazik olup büyük madeni vermemek için elimden geleni yapacaktım, büyük maden Natun'u ayakta tutan şeylerden biriydi. Onu kaybedemezdik. Mektubu yazdıktan sonra Lindon'a söyleyecektim, kendisi yataktan kalkamıyordu. İyileşmesi için özel şifalı çayımdan yapıyordum, ne yazık ki hastalığı ciddiydi. Gitmeden şövalyeler ile konuşacaktım, Lindon şu an güçsüzdü.
Amanda hızlıca gelmişti, kalem ve kâğıdı masaya bırakıp gitti. İşi başından aşkındı, Lindon hasta olduğundan dolayı hizmetçiler çok meşguldu. Onu iyileştirmek için ellerinden geleni yapıyorlardı, özellikle de Amanda. Sandalyeye oturup kalemi elime aldım ve yazmaya başladım, güzel bir yazım olduğundan anlaşılırdı her şey. Bana özel kâğıtlardan birine yazıyordum. Sol alt köşesinde lavanta deseni vardı, en sevdiğim çiçek lavantaydı. Lindon benim için tonlarca lavanta ektirtmişti ana bahçeye.
Sevgili Warls Kralı, Sizinle bizzat ben görüşmek isterim. Bu mektubu yazdıktan sonra yola çıkacağım, umarım beni iskelede karşılarşınız. Kardeşim Lindon meşgul olduğundan dolayı gelememekte, onun yerine ben geleceğim. Bu işlerden az da olsa anlarım yani bu yüzden sorun etmeyin. Geçen ay düzenlediğiniz baloya gelememiştim, o yüzden ilk defa görüşeceğiz. İyi bir izlenim bırakmak isterim, bu yüzden de yetiştirdiğim özel çiçeklerden buket yapacağım. Umarım hediyemi beğenirsiniz.
Laura Hanım
Mektubu yanıma alıp Lindon'un odasına gittim. Lindon benden 5 yaş küçüktü, bana utanmadan, rahatça abla diyebiliyordu. Soylular samimi ilişkimizi garip bulmaktaydı, normaldi aslında. Kraliyet hakkında bir deneyimimiz falan yoktu, Natun'u biz kurmuştuk. Özel bir soydan gelmiyorduk. Natun Kralı'ndan yani Lindon'dan bu yüzden nefret ediyordu soylular, kıskanıyorlardı. Olabildiğince dikkatli olmalıydım.
Lindon'un odasına girdiğimde Lindon uyumaktaydı, mektubu köşeye bırakıp kendime çay doldurdum. İki dakika sonra uyanmıştı. ''Abla?'' Sesi gitmişti adeta, savaşlarda önüne geleni yere serebilen Lindon bitkin düşmüştü. Yatağın yanındaki koltuğa oturdum, ''Warls Kralı seninle görüşmek istiyor, maalesef hasta olduğundan dolayı ben gideceğim. En kısa zamanda dönerim.'' olabildiğince sakin bir ses tonu ile konuşuyordum. Bir yandan da çayımı içiyordum, ''Ama o pislik seni hapsedebilir! Hasta olabilirim fakat hâlâ ölmedim ben, abla o adamı tanımıyorsun,'' sözünü keserek ''Unutma, ablan samimi gülümsemesi ile her şeyi yapabilir. Yarın sabah yola çıkacağım, bana mektup yazmayı unutma.'' demem ile içeriye Lider Dean girmişti. Mektubumu aldı, ''Hanımım, size eşlik edecek kişiler belirlendi.'' Amanda çoktan yaymıştı haberi. Kafamla onaylayıp ayağa kalktım, ''Ben gidiyorum Lindon.'' odadan çıkarak kendi odama gidiyordum. Hava kararıyordu, akşam yemeğimi odamda yemek istemiştim.
Merhabalar, bu ilk bölüm olduğundan kısa oldu, ortalama 800-1000 kelime yazacağım. Olabildiğince aktif olmaya çalışacağım. Eğer hikâyeyi beğendiyseniz oy verip yorum yapmayı unutmayın. Sizce Laura'ya uygun şarkı hangisi? İlk bölümden tahminleri alabilirim.
Harita:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
