HUZURUN SESİ

11. BÖLÜM

  ...

  Onlardan biraz uzaklaşmıştık. Dağın tepesinde mola vermiştik. Lider Dean ağacın altında dinlenmekteydi, ben de meyve arıyordum yakınlarda. Çalılardan meyve toplarken arkadan sesler gelmeye başlamıştı, hızlıca Lider Dean'ın yanına gidecektim ki muhafızlar tarafından yakalanmıştı.
  Onlar beni fark etmeden ağacın arkasına saklandım, ''Kadın nerede söyle Natun köpeği!'' diye bağırmıştı iri olan muhafız. İçimden ''Buradayım!'' diye bağırmak geçmişti. Geriye doğru bir adım atacakken ayağım bir şeye takılmıştı, büyük bir odundu. Bu sefer Lider Dean'ı kurtarabilirdim, odunu hemen aldım.

  Plan: Koş, adama vur, savur, Lider Dean'ı kucakla ve dağdan atla, hayatta kalırsan koşmaya devam et.

  Yapabilirsin Laura! Bu senin için hiçbir şey, sen daha zorlarını yaptın! Tüm gücünü oduna vereceksin sadece! Minik bir motivasyon konuşmasından sonra adamın üstüne doğru koştum ve sağ tarafından ona sertçe vurdum.
  ''Bu adama dokunanı felç bırakırım! Bu adam benim!''

  Odunu birinin kafasına fırlattıktan sonra Lider Dean'In elinden tutup koşmaya başladım, Lider Dean neye uğradığını anlamamıştı bile.

  El ele  dağdan atladık, köye doğru yuvarlanıyorduk. Karlar sayesinde çok acımıyordu. Birbirimizin elini sıkıca tutuyorduk, hiçkimse bizi ayıramazdı.

  ''Beni niye eşya yerine koyuyorsun?''
  ''Konumuz bu mu şimdi?''
  Düşerken bile kavga edebiliyorduk, en sonunda yere çarpmıştık sert bir şekilde. Sanırım sağ kolum kırılmıştı, o kadar acıyordu ki...

  Ben ayağa kalkmıştım fakat Lider Dean yerde yatıyordu, sanırım pes etti. Ben yanına oturup dinlenecektim ki arkamızdan geldiklerini gördüm. Lider Dean'ı uyandırmaya çalışıyordum, ''Geliyorlar! Dean uyan! Yalvarırım uyan!'' diye bağırıyordum. Bağırışlarımı herkes duyuyordu sanki, çok sesliydim fakat Lider Dean beni duymayan tek kişiydi.
  Kulağımı kalbine götürdüm... atmıyordu, durmuştu. Alt tarafı dağdan düştün, ölemezsin! Belki elimi kalbine koyarsam atmaya başlar, iyileştirebilirim onu. Kulağa biraz saçma gelebilir fakat denemekten başka şansım yok...

  ''Lütfen!''

  Elimi sertçe Lider Dean'ın sol göğüsüne koymuştum, odaklanmaya çalışıyordum. Gözlerimden yaş akmasıyla etrafımızı kelebekler sarmıştı, sanırım kalbi atıyordu? Başarmıştım fakat kelebekler neden etrafımızı sarmıştı?
  ''Dean uyan!'' Diye bağırmam ile gözlerini açmıştı, kelebekler gitmişti.

  ''Yakalandınız.''

  ...

  ...

  ...

  ...

  Bu sefer uyandığımda ise zindandaydım.
  Küçücük bir pencere vardı. Pencereden baktığımda yüksekteydim, ben kulede miydim yani? Bu kule saraya yakın değil, Lider Dean beni nasıl bulacak?
  Burada sadece yatak ve masa vardı, tavanı mı izlemem gerekiyor? Kapı kırılmaz gözüküyor, tahtadan değil. Bir ümit ile kapıya yaaklaştım, ''Beni burada tutarak bir şey başarabileceğinizi mi düşünüyorsunuz? Tipsiz ayılar!'' diye bağırmıştım fakat cevap gelmemişti.

  Dean

  Gözlerimi açtığımda bir tane yatak odasındaydım. Kalkacakken ellerimde prangalar olduğunu gördüm, beni bununla mı durduracaklardı? Prangayı incelerken büyülü olduğunu fark etmem ile biraz panikledim.
  Aklıma Laura gelmişti. Bizi ayırmak için belki de onu kuleye hapsettiler. Nasıl kaçacağımı düşünürken birden kapı açıldı, gelen kişi Roger'dı.
  ''Adel ile evleniyorsun. Yerinde olsam sevinçten hava zıplardım.''
  Adel denen kadın bana sırılsıklam âşıktı, ben onunla evlenmek istemiyordum. Kadın beni bir yerde görmüş, keşke görmeseymiş! Adel bana fazlasıyla takıntılı, kadın psikopat! Onunla evlenirsem beni ilk gece keserdi kesin, her karşılaştığımızda beni köşeye çekiyordu. Çok da kıskançtı, Laura'yı kıskanıyordu. Laura ile fazla yakındık, birbirimize rahatça dokunabiliyorduk ama o niyetle değil! Laura'ya karşı bir şey hissetmiyorum, o da bana karşı hissetmiyor. O benim kız kardeşim gibi, maalesef Adel denen psikopat kadın bunu anlamıyor.
  ''Laura nerede?'' Diye sorduğumda pis pis sırıtmıştı. Roger çocuğum olsa eldiven ile de sevemezdim, sevilecek bir tarafı yok ki adamın! ''Merak etme Laura yalnız kalmayacak, ben varım.'' Demesiyle neredeyse bayılacaktım. Laura kimi severse sevsin, ona asla karışmam ama Roger asla olmaz. Laura zaten Roger'ı sevmez de neyse, bu adam aşk iksiri falan da yaparsa biz biteriz.

  Tam yüzüne tükürecekken içeriye birkaç adam girmişti, iri yarıydı hepsi. İki tanesi benim kollarımdan tutarak beni ayağa kaldırdılar, ''Düğünde olacağız, Laura ve ben.'' o dişlerini tek tek sökmek istiyordum.
  Beni Adel'e götürüyorlardı, Roger da yanımdaydı. Roger'ı kışkırtmak istiyordum, umarım beni affedersin Laura...
  ''Laura'nın yanına gideceksen vücuduna bakar mısın? Isırık izleri gitti mi merak ediyorum da.''
  Durmuştuk, ''Ne dedin sen az önce?'' hedefime ulaştım.

  Mükemmel bir yerde bitirdim. Beğendiyseniz oy verip yorum atmayı unutmayın. Isırık kısmını yazarken arkada da ''Dirty Mind'' çalıyordu. Dean erkenden evlenecek sanırım, elimizde büyüdü çocuk. Umarım tam altın takarlar güzel gelinimiz Dean'a.