2. BÖLÜM

20 9 0
                                    

  Odaya girdikten sonra pencerenin önündeki koltuğa oturup etrafı inceliyordum. Beyaz tüylü bir kuş pencereye konmuştu. Tam onu sevecekken kapı tıklatıldı. ''Gir,'' diyerek kapıya baktım, giren kişi Amanda'ydı.
  ''Hanımım, yemeğiniz.''
  Çeşit çeşit yemeği masaya yerleştirdikten sonra gitmişti. Çok çeşit vardı fakat porsiyonlar küçüktü, ben böyle seviyordum. Sandalyeye oturup etten bir çatal aldım. Dışı çıtır, içi yumuşacıktı. Mutlu bir yüz ifadesiyle yemeğimi yiyordum, kesmeden yediğim için yanaklarım şişmişti. Bıçak kullanmayı sevmiyordum, bu bana Warls'ta sıkıntı çıkaracaktı.
 
  ...

  Yemeği yedikten sonra geceliğimi giyip yatağa yattım. Warls soğuk bir yer olduğundan bavuluma kalın kıyafetler koymuştum. Yavaşça gözlerim kapanmaya başlamıştı, umarım çabucak dönerim...

  ...

  Sabah uyandım, üstümü değiştirdim. Odadan çıkar çıkmaz bir hizmetçi ile çarpıştık, o an her şeyi hatırladım. Birazdan Warls'a gitmek için yola çıkacağız.
  ''Hanımım! Çok üzgünüm! Çok üzgünüm!''
  Gülümsemem ile hızlıca koşmaya devam etti, hizmetçiler sabahları da çok meşguldu. Ayağa kalkıp üstüme düzelttim. Güzelce yemeğimi yemeye gidecekken biri beni durdurdu, ''Hanımım, yola çıkabiliriz.'' Lider Dean mutluluğumu yok etmişti. Onu takip ediyordum, maalesef sonra yemek yiyecektim. Olabildiğince erken gidip erken gelmek istiyorduk.
  ''Lider Dean, soylu gibi gözüküyor muyum?''
  Bu benim için önemliydi, iyi bir izlenim bırakmalıydım. Gerekirse korse giyecektim, ''Hanımım soylu gibi gözükmüyorsunuz.'' demesiyle kalbimi parçalamıştı. Bir insan bu kadar dürüst olmamalı. Haksız değildi, altından daha çok kendi yaptığım takıları takmayı daha çok seviyordum. Hem doğaldı hem de güzel. Kıyafete gelirsem ise rahattı. Açıkcası çuval giysem bile yakışırdı, çünkü çok güzelim ve tatlıyım. En sevdiğim dört şey: Lindon, Amanda, Lider Dean ve kendim.
  ''Hanımım, isterseniz saraya girdikten sonra da yanınızda olayım.''
  ''Gerek yok Lider Dean, ölecek hâlim yok!''
  ''Ama siz, Natun'un kalbi...''

  Natun'un kalbi olduğum doğruydu.

  Dean ile 15 yaşımdayken tanışmıştım, ondan 1 yıl sonra da Lindon ile tanıştırmıştım. Üçümüzün de aynı hayali vardı. O zamanlar her yere Warls hâkimdi, biz bir yer seçip oraya kendimizi ve gelecekteki halkımızı yerleştirmek istiyorduk. Savaş başlatarak ölümüne savaşmıştık. Bizi destekleyenler de vardı, güçlüydük. Onlar savaşırken ben yaralıları iyileştiriyordum. Sonlara doğru Lider Dean ve Lindon yoruluyordu. En sonunda ben girdim. Kılıç kullanmayı bilmiyordum fakat zehirlemeyi biliyordum. İyileştirme yavaşlamıştı, bütün kılıçların, okların üzerine güçlü bir zehir sürüyordum.
  Ellerimi uzun süre boyunca doğru düzgün hareket ettirememiştim fakat değmişti. Savaşı kazandıktan sonra Natun'un kalbi olduğum söyleniyordu, herkes Natun'un kalbini öldürürse Natun'u kazanacağını düşünüyordu. Bu yüzden de kendimi doğru dürüst gösteremiyordum suikaste falan uğramamak için.

  Yolculuk başlıyordu. At arabasına tek başıma bindikten sonra hareket etmeye başladık. Ön tarafta Lider Dean vardı, yanlarda da diğer erkekler vardı.
 
  İlk saatlerde hava çok güzeldi, aniden yağmur yağmaya başlayınca at arabasının sağ tekeri kırıldı. At arabasının içinde biraz sarsılmıştım ama sorun değildi. Hızla dışarıya çıktım, mola verecektik. Lider Dean ileride bir han olacağını söylemişti, o yüzden ben oradan uzaklaşmıştım. Yağmur yağdığından dolayı pelerin giyiyordum, sadece örgüm gözükmekteydi.
  Sanırım handa 1 gece kalacağım. Bu kaza değil, bir süre durmalıyız. Onlar araştırırken ben halktan biri gibi davranacağım. Hiçkimse beni tanımıyor, sanırım. Bir çocuğun bana çarpması ile düşmüştüm, pelerinim çamur olmuştu. Baya küçük gözüküyordu, ''Aptal kadın! Önüne baksana, kör!'' dedi ve koşarak uzaklaştı. Sanırım şanssız günümdeyim, ayağa kalktım ve pelerimi temizlemeye çalıştım fakat olmadı.
  ''Hanımım!''
  Koşarak bana doğru geliyordu. Lider Dean'ı beklemeyip yürümeye devam ettim. ''Handa 1 gece kalacağız, ağaca saplanmış oklar bulduk.'' Kim beni öldürmek isterdi ki? Sanırım Lider Dean haklıydı. Hana kısa sürede ulaştık. Etrafta sarhoş insanlar dans ediyordu, bazıları da onları izliyordu. Lider Dean han sahibi ile konuşmaktaydı. Onların yanına gittim, han sahibi biraz yaşlıydı.
  ''Bir tane oda veriyorum, yatak geniş. Umarım iyi bir gece geçirirsiniz.''
  Han sahibi bizi karı koca sanmıştı, iyi bir şeydi. Şüphe çekmemiştik. Merdivenlerden yukarı çıkarken Lider Dean ile sohbet ediyorduk. Kendisi daha önce Warls'a gitmişti, ''Oradaki insanlar benim kellemi almaz, değil mi?'' gülerek ''hayır'' dercesine başını sallamıştı. Hafifçe omzuna vurmuştum, ''Ciddiyim ben! Benim gibi biri orada zor hayatta kalır!'' kaşlarımı çatmıştım. Hâlâ gülmekteydi, ''Hani ölecek hâlin yoktu?'' laflarımı teker teker bana karşı söylüyordu. Onu geçip odaya ilk ben girmiştim. Oda sadeydi, zaten sade olmalıydı.
  ''Senin pelerinin nasıl çamur oldu?''
  ''Benimle normal konuşuyorsun sonunda, illa tek mi olmamız lâzım?'' Lider Dean diğer insanların yanında bana bir prenses gibi davranıyordu, tek kaldığımız zaman normale dönüyordu. Onun yüzünden ona Lider Dean demeye alıştım. Cevap bekliyordum, o da cevap bekliyordu. İlk pes eden ben oldum.
  ''Bir tane çocuk ile çarpıştım, yere yapıştım, azarlandım.''
  Kendini tutamayıp kahkaha atmaya başlamıştı, hiç mutlu değildim. Hanın verdiği kıyafetleri giymek için banyoya girdim. Kahkahalar rahatça duyuluyordu. Suyu açıp küvetin dolmasını bekledim.
  ''Gülme!''
  Küvet dolunca üstümü çıkarıp içine girdim. O çamurdan kurtulduğum için rahatlamıştım. Hızlı bir şekilde kendimi temizledikten sonra hanın verdiği geceliği giydim. Banyodan çıktığımda Lider Dean üzerini değişmişti, o da hanın verdiğini giymekteydi. Yanına yattım.
  ''Karı koca gibiyiz.''
  Lider Dean'a döndüm, işaret parmağımı dudağına götürdüm. ''Biz şu an karı kocayız, sonra boşanacağız.'' Dediğim şeye Lider Dean gülmüştü, ''Sebebi çok uyumlu olduğumuz için mi?'' beni de güldürmüştü. Birkaç dakika sonra ikimiz de uyumuştuk.

  Merhabalar, oy verip yorum yapmayı unutmayın! Şu hayatta en iyi tasarladığım karakter Laura sanırım. Laura'nın saç rengi ney sizce? Kendisi 1.72 boyunda, 24 yaşında.

 

HUZURUN SESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin