14. BÖLÜM

7 3 0
                                    

  Ursula beni uyandırmıştı, yola çıkma zamanımız gelmişti. ''Dean anlattı, büyü yapabildiğinizi. Beni kurtardığınız için tekrar teşekkürler, yine kurtardınız.'' Samimi bir gülümseme ile söylemişti, içgüdüsel olarak elimi Ursula'nın başına götürüp başını hafifçe okşadım:
  ''Rica ederim Ursula.''

  ...

  ...

  Neredeyse iskeleye ulaşmıştık, Arthur bir şekilde bize gemi bulmuştu. Nasıl bulduğunu sorduğumuzda ''Sır!'' diyordu. Natun'a döneceğim için çok mutluyum, ''Hanımım Dük Roger ile eğlendiniz mi?'' diye sormuştu Boris. Benim yerime Ursula cevapladı:
  ''Sence? O şey ile kim eğlenir?''
  İstemsizce kıkırdamıştım, ''Hanımım, haklıyım!'' diye karşı çıkmıştı Ursula. Aniden Lider Dean elini havaya kaldırınca mola verdiğimizi anladım, yemek molası vermiştik.

  Ben aç olmadığım için birazcık dolaşacaktım, çiçek toplayacaktım. ''Çok uzaklaşmam!'' kaybolmamalıyım. Orman gözüme çok güzel gözükmüştü, birazcık uzaklaşmıştım. Bir tane çiçek dikkatimi çekmişti, ona dokunmak için eğildim. Eğilmem ile arkamda biri belirmişti, hızlıca arkamı dönmüştüm. Roger'dı, ''Gitmene izin vereceğim fakat önce beni dinlemelisin.'' normalden daha farklı davranıyordu. Birkaç adım geri çekildim, Roger bana daha da yaklaşmıştı. Elinde bir şey vardı, dikkatimi çekmişti.
  ''Sana karşı... hislerim var, garip hisler. Benimle evlenir misin? Hemen cevaplamanı istemiyorum! Bekleyebilirim!''
  Şok olmuştum, böyle bir şey asla beklemiyordum. Bir şey söyleyecekken sözümü kesti, ''Ben gideyim, eğer kabul edersen Natun'a döndüğünde mektup yaz. Çabucak gelirim! Rahatça gidebilirsiniz, ben hallettim. O zaman... iyi yolculuklar size?'' kibardı ve bu çok garip gözüküyordu. Şaşkınlığımı gizlemeye çalışıyordum, ''Teşekkürler, teklifinizi düşüneceğim.'' ne diyeceğimi bilmiyordum. Roger cevabını alınca yanakları kızarmıştı, mutlu bir şekilde uzaklaşmıştı. Bunu Lindon'a anlatmalıyım, acil!
  Hızlıca diğerlerinin yanına koşmuştum, ''Evlenme teklifi aldım, hem de Dük Roger'dan!'' diye heyecandan bağırmıştım. Ursula beni duyar duymaz içtiği su boğazına kaçtı, ''Ben yokken sarayda Dük Roger ile ne yaptınız? Yoksa onu mu yaptın da...'' Lider Dean'ın aklına direkt o gelmişti. Kafamı reddedercesine hızlıca salladım. Arthur bir şey olmamış gibi yemeğini yiyordu, Boris ise sanırım hayatının şokunu yaşıyordu.
  ''Düşmanı neden yatağa attın?''
  ''Atmadım!''
  ''Bu düşman nasıl sana âşık oldu o zaman? Uzaktan öpücük falan mı attın?''

  ...

  Bıkmıştım Lider Dean'ın iftiralarından, benim bir suçum yok! Roger kendi kendine olmuş, ben nereden bileyim? Ben de beklemiyordum, Roger'a hiç öyle bakmamıştım ki...
  ''Gemi nasıl?''
  Tahmin ettiğimden daha güzeldi, yıkık dökük olur sanıyordum. ''Çaldın mı bu gemiyi?'' Arthur, Lider Dean'ın dediğine sinirlenmişti. ''Çalmadım, nasıl aldığım ise bir sır!'' Çok merak etmiştim, acaba Roger falan mı vermişti? Yok yok, saçmalık tamamen. Roger neden versin ki? Bana olan...
  Aman, neyse!

  ''Yolcu kalmasın! Kaptan Ursula konuşuyor!''
  Ursula az çok gemiler hakkında bilgisi vardı, bu yüzden sorun yoktu. En geç 3-4 gün sonra karaya ulaşırız sanırım, ben uyuyayım bu süreçte.
 
  Bundan sonra Roger ile Laura sahneleri olacak, o sahneye gittikçe yaklaştık. Beğendiyseniz oy verip yorum atmayı unutmayın. ''Jenny'' şarkısı nedense çok uydu. Bir yandan da bunları çiziyorum, arada atmayı düşünüyorum.

  EKSTRA

  Roger

  Lindon denen pislikten nefret ediyorum fakat onun ablasını âşık oldum. Sanırım Lindon ile iyi geçinmeliyim, ya da iyi geçinmeye çalışmalıyım. Kesinlikte Kraliçe Helena bunu duyunca yerinden zıplayacak. Laura beni ayarttı, benim elimde değildi, hepsi Laura'nın suçu!
  Laura'nın yüzünden oldu bunlar, benim değil. Laura herkese mi öyle bakıyor acaba? Belki sorun bendedir...

  ''Majesteleri Kral Derek neden durduğunuzu soruyor, yanınına gitmenizi istiyor kendisi.''

  Bir de bu eksikti, elimle git işareti yapmam ile gitti muhafız. Yalnız kalıp düşünmeye ihtiyacım var, sanırım deliriyorum.

HUZURUN SESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin