HUZURUN SESİ

12. BÖLÜM

  Bu kuleden bir şekilde kaçmalıydım. Küçük pencereden atlayabilir miydim ki? Kesinlikle atlayamam, sıkışırım orada. Sanırım kapıyı kırmalıyım...
  Kapıyı kırabilecek bir şey arıyordum fakat hiçbir şey yoktu. Başka şeyler düşünecektim, umutsuzca çöktüğümde bir ses gelmişti. ''Hanımım! Orada mısınız?'' Boris? Aniden kapı kırıldı, Boris beni kurtarmaya gelmişti. Hemen ayağa kalktım, ''Hanımım, Ursula ve Arthur Lider Dean'ı almaya gitti. Biz Natun'a gitmeliyiz.'' diyerek elini uzattı.

  Merdivenlerden inerek aşağıya indik, olabildiğince hızlı koşuyorduk. ''Natun'a savaş açacaklar, bu yüzden bizi oradan uzaklıştırmaya çalıştılar. Gider gitmez hazırlanalım Boris.'' Ona bütün herşeyi anlatmıştım, Boris onaylarcasına kafasını sallamıştı.
  Beni aniden kucağına almıştı ve daha da hızlanmıştı, bizi fark ettiler. Arkaya baktığımda birkaç muhafızı görmüştüm, ''Daha hızlı, daha hızlı!'' paniklemiştim.

  Dean

  Roger çok sinirlenmişti, beni hızlıca Adel'e yani psikopata verecekti. Dışarıya çıkmamızla o psikopatı gördüm, beni gördüğünde yüzünde büyük bir gülümseme oluştu. Topuklu ayakkabılarla koşarak yanımıza geldi, ''Bana aşkımı verdiğin için teşekkürler Roger! Bu iyiliğini asla unutmayacağım!'' buradaki herkes psikopatın tekiydi. Adel bana dönüp sıkıca sarılmıştı, Roger o konuşmadan sonra beni zincirlerle boğmuştu adeta.
  ''Elveda o zaman! Ben kocacığım ile uzun bir tatil yapacağım!''

  ''Üzgünüm ama biricik kocan bizimle gelmek zorunda tatlım.''

  Ursula'ydı...
 
  Ursula bütün muhafızları yere sermişti, dışarıda zaten çok muhafız yoktu. Roger'a uçan tekme atacakken Roger onu kılıcıyla engelledi. ''Yeni kılıcım nasıl?''
  Adel korkarmışcasına bana sarılıyordu, tamamen yalandı. Böyle bir psikopat mı korkacaktı? Onu kendimden uzaklaştırmaya çalışırken biri onu fırlatmıştı, Arthur hızlıca prangalarımı parçaladı ve beni zincirlerden kurtardı. Roger bunu fark etmiş olacak ki Ursula umursamayaraktan bana kılıcını salladı, Arthur kurtarmıştı. Ondan küçük boyutlu kılıcı almam ile kılıç elimde büyümüştü, büyülüydü kılıç. 3 kişi Roger'a saldıracakken Ursula'ya ok saplanmasıyla çığlık attı.
  Adel ok atmıştı, Ursula'yı tek okuyla yere sermişti. ''Bacağımı hissetmiyorum! Arthur! Dean!'' Diye bağırıyordu, Ursula'nın ilk kez acı çektiğini görmüştüm. Adel'in boynuna kılıcımı dayamıştım, ''Aşkım? Bir kadın yüzünden biricik sevgilinin boynunu mu keseceksin?'' bunların hepsi rol.

  Laura

  Boris durmaksızın koşmaktaydı, aniden karşımıza çıktılar. Lider Dean bir kadının boynuna kılıcını dayamıştı, Ursula yerde acı içinde kıvranıyordu, Arthur ile Roger savaşıyorlardı. ''Boris ben Ursula'yı iyileştireceğim, sen Arthur'a yardım et.'' Boris sorgulamadan beni kucağından indirmesiyle hızlıca Ursula'nın yanına koştum. Lider Dean beni fark etmişti, Ursula'yı ellerimle iyileştirmekten başka şansım yoktu.
  Ursula'nın bacağındaki oku çıkardım ve attım. Elimi yaraya koyup gözlerimi kapattım. İçimden bir şeyler mırıldanıyordum, şarkı sözleriydi. Gözlerimi açmam ile Ursula bana şaşkın bir şekilde bakıyordu, Roger da beni fark etmişti fakat şaşırmadı...
  Arthur ve Boris'in şaşıracak zamanı yoktu, kadın ve Lider Dean sohbet ediyorlardı sanırım. Ursula kekeleyerek ''Bacağım iyileşti? Hanımım?'' demişti, ''Sonra açıklarım Ursula.'' diye geçiştirdim. Sırası değil şu an, herkes ölümüne savaşıyor. Ursula beni dinledi, Arthur ve Boris'e yardım etmeye gitti. 3 kişi bir adamı yere seremiyordu, Lider Dean dönmem ile yanımdan bir ok geçti. Kadın bana ok fırlatmıştı, ben ona ne yaptım ki?
  ''Sürtük!''
  Benim ne suçum vardı? Ben sürtük değilim! ''Ortada bir yanlış anlaşılma var!'' Kadın beni dinlemiyordu, Lider Dean'a yardım edecekken muhafızlar geldi. Boris gelirken bana duman şişelerimden birini vermişti, birini yere atarak kırıldı ve pembe duman etrafı sardı. Kaçma zamanı!
  İşareti hepimiz almıştık, diğerleri dumanda kaybolmuşken biz el ele kaçıyorduk. 5 kişi el ele tutuşmuştuk, çok komik gözüküyordu.

  ...

  Buzlara gelmiştik, ilk adımı Boris atmıştı. Aniden kaydı ve yere yapıştı, bu buzlar kaygan değildi. Bu da mı büyülü yani? ''El ele geçebiliriz, birbirimize tutunalım!'' Arthur'un bu konuşması hiç işe yaramamıştı.
  Ursula vakit kaybetmek istemiyordu, benimle beraber kaymaya başladı, Ursula bu işte çok usta gibi görünüyordu.
  ''Dans edermişcesine kayacaksınız!''
  Ursula'nın usta hareketleri hepimizi etkilemişti. Tek bir sorun vardı ki buradaki hiçkimse dans etmeyi bilmiyordu, işin komik tarafı ise Ursula da bilmiyordu.
 
  Arkadan muhafızların bağırış seslerinin gelmesiyle hepimiz usta gibi kayarak karşıya doğru kayıyorduk.
 

  Bölümü nasıl buldunuz? Beğendiyseniz oy vermeyi ve yorum atmayı unutmayın! Ana çiftimiz Roger ve Laura fakat ben Dean ile Adel'i şimdiden birleştirdim bile. Birkaç bölüm sonra Roger ve Laura sahneleri de gelecek.
  Son olarak bu kitabı okuyun okutturun!