Bugün maç günüydü ve benim doğum günüm.
7 Ocak...
Maçın başlamasına saatler kalmıştı ve ben hâlâ Karan'ı görememiştim.
Maça anne babalarımız da katılacaktı. O yüzden biraz tedirgindim. Ki biliyorlardı bizi ama.Evet, Berk sayesinde ikimizin de ailesi hem bizi hem de Eslemgili öğrenmişlerdi.
Ama bir yandan işe bile yaramıştı. Sonuçta bizi o yükten kurtarmıştı hem de ailelerimizin tepkisi bizi çok mutlu etmişti. Babam ve Deniz arada bazı imalar yapıyordu ama biz çok takmıyorduk özellikle Deniz'i.
Cidden erkek kardeş bir sorundu. Kesinlikle bir sorun.
Maçtan önce Karan'ı görürsem şükrediyordum. Resmen sevgilimi bana göstermiyorlardı.
Şu an ise tribünlerde oturmuş son antremanlarının bitmesini bekliyorduk Eslem ile. "Kanka biz eğer evlenirsek hep böyle mi olacak?" dedi Eslem.
"Ne böyle olacak Eslem anlamadım."
Gözlerini sahadan çekip bana çevirdi. "Yani işte böyle yüzlerini zor mu göreceğiz?"
"Yüzlerini görmeyi geçtim sen direkt evliliğe geçiş yaptın." dedim şaşırarak.
"Hayırdır teklif falan mı aldın?""Nerede be kızım. Biz çıkma teklifini zor aldık." dedi hayıflanarak.
Söyleyişle ufak bir kahkaha attım.
"Gülmesene kızım ya. Şaka gibi resmen peşinde koştum ben bu salağın." diyerek Alp'i gösterdi.
"Ama değdi mi? Değdi. Pişman mıyım? Asla." Kendi kendine konuşup soru sorup kendine cevaplıyordu.Leyla olmuştu bu.
Konuşmamızı bölen koçun düdüğüyle hemen gözlerimi sahaya çevirdim. Gözlerim Karan'ı aradı ve bana bakarken buldum. Hemen merdivenlerden inip yanına koştum. Ve sıkıca sarıldım.
"Duru ter kokuyor olabilirim."
"Peki sence bu benim umrunda mı? Hayır." Eslem'in yanında kala kala ona benzetmiştim sanırım.
Kollarımı boynuna dolamamla beni belimden tutarak kaldırdı ve bir tur döndürdü. "Çok özlemişim seni."
"Göstermedi ki bu koç seni bana." dedim sinirle. "Neymiş efendim, maç var. Vallaha mı, biz bilmiyorduk." diyerek söylenmeye devam ettim.
Bu durum onu güldürmüştü.
"Gel geçip oturalım."
diyerek elimden tutup beni yönlendirdi.Oturduktan sonra etrafı ufak bir kontrol ettikten sonra dudağıma ufak bir öpücük bıraktı. "İyi ki doğdun Şaheserim."
"Yaa unutmamışsın." dedim adeta pamuk şeker gibi eriyerek.
"Ben seninle ilgili hiçbir şeyi unutmam, unutamam." dedi kendinden emin bir sesle. "Hediyeni akşam bir sürpriz ile vereceğim."
"Bana beni severek en büyük hediyeyi verdin zaten Karan. Başka hediyeye gerek yok." Başımı göğsüne yaslayıp kollarımı beline doladım. O da bana kollarını dolarken ben daha da sıkı sardım kollarımı.
"Duru kızım yavaş ya. Maça çıkamadan öldüreceksin beni." dedi gülerek.
"Şikayet mi ediyorsun? Tamam o zaman sarılmam bende." Kollarımı yavaşça belinden ayırırken konuştum yapmacık bir sinirle.
"Gel buraya." diyerek kolunu uzattı bana.
"Geleyim bari." Yavaştan ayrıldığım yere geri yerleşirken sevinçle gülümsedim.
YOU ARE READING
ŞAHESER | Texting
Short StoryBirbirlerine anonim olarak yazan ve bundan bihaber olan Duru ve Karan, aralarında üçüncü bir kişi varmış gibi acı çeker. 251223'