Güliz Ayla - Bahsetmem lazım
Psikoloji bir şeye gerçekten inanırsanız o şeyin olmama ihtimalinin olmadığını söyler. Kazanacağıma inanıyordum. Ama dün geceden beri içim içimi yiyordu yine kazanamazsam düşüncesi. Aynı psikoloji korktuğumuz çoğu şeyi de hayatımıza çektiğimizi söylüyor.
Peki ben bunları hayatıma ne kadar uyguluyorum? Yarıdan belki biraz daha eksik.
Söyleyeceğim şarkı, orkestra her şey hazırdı ama ben ve ruh halim hazır değildik. Hocamla bile düet yaparken bu kadar heyecanlanmamıştım. Bu aslında heyecandan çok biraz da korkuydu.
Kaybetme korkusu.
Dün günümün çoğunluğunu Karan ile geçirmiştim. Ne istersem yapmıştı. O kadar stres altındaydım ki boyama yapalım demiştim ve çıtını çıkarmadan kabul etmişti. Beraber boyama yapmıştık. Tabi yapmadan önce gidip bir boyama kitabı almıştık.
Şu an iyi miyim kötü müyüm pek kestiremiyorum, sadece biraz korku ve biraz da heyecan var bu sahneye ikinci çıkışım olmasına rağmen. Geçen sene buraya daha emin adımlarla çıkmıştım ama şimdi o halimden eser yoktu. Ben son yarışmacıydım. Hayatta tüm şansımı yine kullanmıştım. Tabi ailem, arkadaşlarım ve Karan dışında.
Bizimkiler her zamanki gibi dizilmişlerdi. Eksik yok fazla bile vardı. Onlarda Çınar ve Esila'ydı. Gerçekten şu kısacık zamanda bayağı iyi anlaşmıştık.
Karangil altyapıda antrenmanlara başlamıştı hatta bir maç bile yapmışlardı. Ama 3-2 kaybetmişlerdi. Bu kaybediş bile koçları hem sevindirmiş hem de üzmüştü. Ve daha da tempolu çalışmalara başlamışlardı.
Son yarışmacı olmanın iyi tarafı herkesi dinlemiştim. Karan bu süreçte hep yanımda durmuş, elimi hiç bırakmamıştı. Birazdan sahneye çıkacak, şarkımı söyleyecek ve yine onunla sonucu bekleyecektim.
Babam geldiğinden beri Karan'ı benden bir kere bile uzaklaştırmamıştı. Aksine Karan babamı ilk gördüğünde biraz mesafeli durmak istemişti ama Selman amcanın ona onaylayan bir yüz ifadesiyle bakmasından sonra tekrar yanıma yanaşmıştı.
Mola bitmeden önce annem ve babam tekrar yanıma gelip beni teselli ve motive etmişti. Bu yarışmanın dünyanın sonu olmadığını, önemli olan yks sınavından sonra yetenek sınavı olduğunu anlatmıştı. Gerçekten böyle insanlarla yakın olduğum için, aile olduğum için çok şanslıydım.
Sahneye çıkmadan önce son kez temiz hava almak istedim. Karan benimle gelmek istemişti ama ben itiraz etmiştim. O ise 'Biraz yalnız kal, temiz havayı güzelce solu, kendini motive et gel. Yanıma geldiğinde seni umutsuz görmek istemiyorum.' demişti.
Salondan çıkıp yangın merdivenlerine doğru adımladım. Temiz havayı içime çektim ve gözlerimi kapattım. Gözümün önüne şarkı söylerken ki hallerim geldi. Karan geldi. Ailem, kardeşim Deniz. Gözlerimi açtım ve gerçekten daha iyi olduğunu hissettim. Artık tam anlamıyla hazırdım. Merdivenlerden uzaklaştım ve kapıyı kapattım. Salona doğru ilerledim. Kapıyı açınca hemen sağ köşede Çınar ve Esila ile konuşan Karan'ı gördüm.
"Duru," dedi Esila ve bana sarıldı. "Esila, hoş geldiniz."
"Hoş bulduk, nasılsın bakalım?"
"Biraz daha iyi misin? Karan pek iyi olmadığını söyledi." dedi Çınar.
"İyiyim Çınar, temiz hava iyi geldi." dedim gülümseyerek. "Teşekkür ederim geldiğiniz için."
"Ne demek." dedi Çınar ufak bir tebessümle. "Ee şampiyonluğunu canlı olarak görmeseydim gözüm açık giderdi." dedi Esila.
YOU ARE READING
ŞAHESER | Texting
Short StoryBirbirlerine anonim olarak yazan ve bundan bihaber olan Duru ve Karan, aralarında üçüncü bir kişi varmış gibi acı çeker. 251223'