,
Çaktırma.Kulaklıktan sinirli bir nefes verme sesi geldi. Kağana aitti. Zevkten dört köşe oldum.
Yanımda ki hareketlilik ile oraya döndüm.
Kulakluğını kapatan bir adet murat.
Bende kapattım kulaklığı.
"Telsizde başkan var" diyip bana verdi.
"Al bayrak 1 anka 3 konuşuyor."
"Zöhre, operasyon gidişatı hakkında bilgi ver"
"Operasyon gitmiyor başkanım"
"O ne demek" dedi başkan, şimdi elime düştünüz.
"2 haftadır lalenin işaretini bekliyoruz, ayrıca şu an açığa çıktı" dedim.
Sinirli bir nefes veri başkan."Gizliliği koruyarak, timlerin yanından ayrılın, kimseye bir şey belli etmeden halledin şu işi" dedi, onaylayıp telsizi kapattım. Sessiz bir şekilde silahlarınızı da alıp ine doğru ilerledik.
"Beni takip et" dedim Murat'a, ben sağdan o soldan girecekti.
Kulaklıkta hâlâ timin boş muhabbetleri vardı.
"Sol sende, sağ bende" başını sallayıp sol tarafa ilerledi.
Mağaranın girişine gitmek için 10 adam öldürmem lazımdı.
İlerlemeye başladım, susturucuyu takıp, silahı ileri doğrulttum.
Karşıma çıkan bir adama direk alnından vurudum, ondan sonrası çorap söküğü gibi geldi zaten.
Adamlar tek tek öldürürken sonuna gelmiştim, sığınağın önüne gelince muratı gördüm.
"İskenderler senden" bizde görevi kim önce bitirirse ona İskender ısmarlanırdı.
"İskender için her şeyi yapıyorsun ha" dedim, güldü.
"Ne sandın, İskender her şeydir, İskender candır, İskender için babamı bile satarım" yok amına.
"Çüş, o kadar da değil lan" dedim, gerçekten de çok İskender seviyordu.
"Ne sandın, Instagram'da iskenderseverkerderneğine de katdım, ayrıca benimkisi baba değil zaten" doğruydu Murat'ın babası, baba değildi
Susup içeri ilerledik, bir adamın karşımızda geldiğini görür görmez kafasına sıktım.
"Bir bitmiyor şerefsizler" dedi bir adam daha indirirken.
Kulaklığımdan başlıyoruz komutu gelmişti, günaydın aslanım, biz it avına çıktık bile.
Herkes ateşe baslamışdı, bir kayanın arkasına geçtim, önüme birinl gelince sıktım, susturucu silahın tiz sesi havada yayılırken, kayalıkların tepedinde bir adam gördüm,
babamın katili, benim çocukluğumu alan adam, kalbimi bin parçaya bölen adam.
Hemen peşinden ilerledim, kayalıklardan inerken silahımı ona doğrulttum,"kaldır ellerini, silahı at ve dizlerinin üzerinde çök" dedim, dediklerimi harfi harfine uyguladı.
Yanına ilerleyip puşisini açtım,
Siktir.
Siktir.
Ha siktir.
Kocaman bir siktir.
Bu o adam değildi.
Kafamı gökyüzüne çevirdim, elbette ilk defa bir operasyon da başarısız olmamıştım, bir çok operasyonda çürükler çıkmıştı.
Ama bu operasyon önemliydi benim için, onca çocuğunz ananın, babanın kanı yerde kalmamalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anka: geçmişin İzleri
JugendliteraturKaderdi yaşadığımız şey.. Ali Deniz ve benim kaderim..