26. bölüm

75 13 21
                                    

Eller ve yürekler birdi, bundan bir yıl önce sonsuzluğa imza atmış, beş ay önce sonsuzluğumuzu bir bebekle filizlendirmiştik.

Tam tamına bebeğimiz beş aylık olmuştu, günlük hayatımız seyrinde ilerliyordu. Eğer operasyonlar da olsaydım eminim ki doğum yapar yapmaz göreve başlayacaktım.

Sabahın ilk ışıkları vuruyordu odaya, Ali deniz görevden dün gece dönmüştü. Yan tarafımda uyuyan kocamı görünce dudaklarımda kocaman bir gülümseme oluştu.

Biraz daha sokumdum bedenine, sakallarını sevmeye başladım. Uzamışlardı ama ben seviyorum diye izin günlerinde kesiyordu. Beni bu adamı yemeyeyimde kim yesin. Kimse. Ben yerim.

Ama hamilesin.

Doğru hamileyim. Bebeğimiz yanlış şeyler öğrenmesin. Kocamın sakallarını sevmeyi bırakınca huysuzca mırıldandı. Güldüm bu hallerine.

"Hadi hadi kalk." Diye söylenince tek gözünü açıp bana baktı. Acı bana der gibi baktı yüzüme.

"Beş dakika daha lütfen." Dedi. Elbette beş dakika daha uyurdu ama annemlere kahvaltıya davetliydik. Ali deniz öğrendikten bir kaç kafta sonra söylemiştik onlara hamile olduğumu. Yani 3,5 aylıktı. Şu an beş aylık olmuş yarında cinsiyetini öğrenmeye gidecektik.

"Geç kalacağız ama." Dedim. Dudaklarını büzüp bir çocuk gibi konuştu.

"Nereden çıktı bu kahvaltı işi. Ne güzel evimizde edeceğiz işte." Diye söğlenerek üzerindeki pikeyi yere attı.

"Sakin mi olsan, alt tarafı kahvaltı." Dedim. Kollarını belime sarıp boynumu öptü.

"Sakinim ben, operasyondan dönmüşüm, ilgilenmem gereken iki bebek varken neden dışarıda kahvaltı edelim ki." Dedi. Onun için bende bebektim artık. Çok güzeldi. Bazen karnımla konuşuyordu. Bunu daha çok görev dönüşü yapıyordu.

"Tamam sonra da ilgilenirsin bizimle. Hadi kalkalım artık." Dedim. Ama beni engelledi.

"Dur be güzelim, daha evladımla konuşmadım. Bebeğim, efendim diyor, nereden öğrendin bakayım sen konuşmayı. Annem sürekli konuşuyor oradan biliyorum diyor."

"Ayıp ama." Dedim.

"Bence annen bizi kıskanıyor, onu da mı aramıza mı alalım. Seni de aramıza alacakmışız. Annen zaten hep burada, sadece konuştuğumuz şeyleri duymuyor onu da ben iletiyorum zaten. Teşekkür ediyor bana sana anlattığım için." Dedi. Ellerim yanaklarına gitti.

"Çok iyi bir baba olacaksın, ben inanıyorum." Dedim. Dudaklarını dudaklarıma bastırdı. "Çok iyi bir aile olacağız." Dedi. Kulağını karnıma tekrar koydu.

"Evet babacım, nereye gittiniz, güne mi?" Dedi. Yüzüne baktım. Nereden biliyordu.

"Sen nereden biliyorsun?" Dedim. Başını kaldırıp bana baktı. "Eee bebeğimiz söy-" lafını böldüm.

"Kocacım nereden biliyorsun gittiğimiz." Dedim. Karnıma dönüp konuştu. "Foyamız ortaya çıktı. Şey ben bir tık sizi-"

"Neden böyle bir şey yaptın peki." Dedim. Bakışlarını karnından çekip bana baktı. "Operasyon da dışarıdan bilgi almak yasaktı."

"Sende peşimizde adam taktın." Dedim. Başını salladı. "Kendimi mafya karısı gibi hisettim."

"Kızdın mı?" Diye sordu. Başımı olumsuz anlamda salladım. Artık kalkmamız gerekti.

"Hadi kalkalım artık." Dedim. Benden önce kalkıp banyoya gitti. Bende yatağı toplayıp banyoya girdim. Ali deniz duş alıyordu. Elimi yüzümü yıkayıp üzerime bir elbise giydim. Şu sıralar çiçekli elbiselere takmış durumdaydım.

Anka: geçmişin İzleri Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin