25. bölüm

75 10 8
                                    

Zaman hızlı şekilde bir kum saati gibi akıp gidiyordu, değişimler hayatımızda oluyordu. Kimin olmazdı ki zaten. Bazen öyle şeyler olur ki eliniz kolunu bağlı kaldırdınız.

Ne kadar çabalarsanız çabalayın yine aynı kaderi yaşarsınız, bu kaderin kör noktasına atılmış acemi bir imza gibidir.

Ne zamanı ne de kaderinizi değiştirebilirsiniz, bizim kaderimiz zamana yenik düşmüş bizi ayırmıştı, ama biz yinede kaderin gölgesinde yaşamaktansa kendi kaderimizi çizmiştik.

Evleneli tam tamına 7 ay olmuştu, kos koca 7 ay.

Ali deniz göreve gitmediği her gün benden erken kalkıp kahvaltı hazırlar ekmek alır ve beni uyandırırdı.

Galiba şanslı kesimdendim, hemde baya şanslı kesimden.

Üzerimdeki geceliği çıkarmadan inmiştim, gece yine şafak operasyonuna çıkmıştık.

(Yine ben yine gecelik fotosu 😁)

Yine erken kalkıp kahvaltı hazırlıyordu, yanına ilerleyip kollarımı beline geçirdim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yine erken kalkıp kahvaltı hazırlıyordu, yanına ilerleyip kollarımı beline geçirdim.

"Günaydın." Dedim burnumu beline sürterek.

"Günaydın güzelim." Dedi. On tarafına alıp dudaklarıma küçük bir öpücük bıraktı.

"Ne hazırlıyorsun." Dedim. Ocağa dönüp hazırladıklarına bakarken, dün gece canımın menemen çektiğini söylemiştim, menemen yapmıştı.

"Canın çekmişti ama şu an hiç uğraşamam demiştin bende yaptım." Dedi durun yemem gereken bir bey var.

Dudaklarimi büküp kocacımdan tarafa döndüm, kollarımı boynuna doladım. Harbi yiyecektim.

"Seni seviyorum." Dedim, ellerini belimin iki kenarına koydu. Anlını anlıma dayadı, burnunu da burnma sürttü.

"Ben sana aşığım onu ne yapacağız." Dedi, dudakları dudaklarımın üzerindeydi, güldüm.

"Seveceksiniz kocam bey, çok seveceksiniz." Dedim, zaten dibimde olan dudaklarını dudaklarıma yerleştirdi. Kısa ama güzel bir dokunuştu.

"Sabahları ayrı bir güzel oluyorsunuz zöhre hanım." Dedi, bu kadar işve cilve yeterdi.

"Acıktım, artık şu menemeni yiyebilir miyiz?" Dedim. ''Hay hay" dedi ve sandalyemi çekip oturmamı bekledi.

"Sezai ne zaman dönecekmiş haberin varmı." Dedim, bir yemek planlamak istiyordum tim ve bir kaç kişi daha.

"Belli değil neden sordun."

"Kafede hep beraber bir yemek mi yesek?" Dedim.

"Olabilir ama sezainin gelmesi şu an mümkün değil." Dedi, kafamı salladım.

Anka: geçmişin İzleri Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin