Duyduğum şeyle şok üstüne şok yaşıyordum, ne demişti savcı korumsı mı.
Ben mi.
Yok ebem, senden başka zöhre olmadığına göre.
Cidden mi?
Biriniz kızı cimciklesin şok geçiriyor.
"Ben mi" dedim, cidden savcı korumalığımı yapacaktım.
"Evet, bizzat seni istedi, çok duymuş seni" ne mutlu bana ya ne mutlu, ben bu kadar uğraşı savcı koruması olmak için mi vermiştim yani.
Ama tabiki emir demiri keserdi.
"Siz nasıl emrederseniz albayım" dedim, şaşırmıştı, benden böyle bir şey beklemediği ortadaydı.
"Albayım Ankara baş savcısı Derya Eraslan geldi, odanızda bekliyor" albay kalkıp çıktı.
"Ortalık baya karışacak" dedi hasan.
Derya'nın nasıl bir savcı olduğunu biliyordum, katı kuralcı bir savcıydı."Bu hiç iyi olmadı" dedi kağan. İlk defa katılıyordum.
"Komutanım"
"Ne var"
"Sizin haberiniz var mıydı"
"Hayır"
Ali Deniz ne alakaydı ki.
Gitti bunun akıl dürtün biriniz.
Kapı açıldı, içeri albay, postası arkasından savcı, Derya Eraslan girdi.
Siyah bir takım, takımla aynı renkte bir topuklu, güçlü adımlarla gelip en başa oturması sadece on saniye sürdü.
Gözleri hepimizin üzerinde gezindi, tek bir kişi de durdu.
Ali Deniz.
Pardon.
Ben diyorum ama senin jeton Ali Deniz olunca köşeli düşüyor.
Sen bir sus.
Sinirlendim, neden sadece o, hasan neden ilk ona sordu.
Seni ne ilgilendirir.
Sen sus.
"Bunlar operasyon hakkında bize verilen bilgiler" dedi Ertuğrul, Ertuğrul da bordo bereydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anka: geçmişin İzleri
Teen FictionKaderdi yaşadığımız şey.. Ali Deniz ve benim kaderim..