İyi okumalar!
Soe it goes... - Taylor Swift
Streets - Doja Cat
Houdini - Dua Lipa"Gerçekten yapmak istediğine emin misin?"
Sadağımı belime taktım ve içine bolca ok koydum.
"Evet Ela, eminim."
"Ama daha tam olarak iyileşmedin bile. Orada neyle karşılaşacağını bilmiyorsun. Ya yakalanırsan?"
Çantamı sırtıma taktım ve Ela'ya göz devirdim. "Yakalanmayacağım, rahatla artık." Omuz silkip botlarımın bağcıklarını bağlamak için eğildim. Sırt çantam da kafama doğru düşmüştü. "Ayrıca yakalansam bile bu işime gelir. Ona gerçekten zarar verebilmemin tek yolu bu."
"Koskoca Arkaslı Holdinge gidiyorsun Ebru! Yakalanmaman imkansız. Üstelik ona bir şey yaparsan sana on katıyla karşılık verir. O manyak!"
"Hadi ama," derken doğruldum ve elimi yana doğru savurdum. "Altı üstü 17 yaşında, adamları olmadan hiçbir şey yapamaz." Yayımı omzuma atıp kapıya yöneldim. "O manyaksa bizde psikopatız."
"Küçümsememen gerekt-"
"Ben kaçtım bay!" Odadan hızla çıkarak Ela'nın sözünü kestim. Merdivenlere yönelmiştim ki önüme çıkan Hasan ile duraksadım.
"Nereye lan sümük?!"
Göz devirdim. "Holdinge," dediğim gibi yanından geçmeye çalıştım ama önüme geçti. Gür bir kahkaha atarak işaret parmağıyla beni gösterdi.
"Şuna bak! Sanki babasının çiftliği." Sesini kalınlaştırdı ve benim dediğim şekilde taklidimi yaptı. "Holdinge! Ahahaha! Kırk yıldır gidiyor gibisin."
"Seninle uğraşamayacağım," deyip elimin tersiyle kolundan ittirdim. "Çekil şuradan."
"Ama," derken çoktan ilerlemeye başlamıştım bile. "Dikkat et de holdingden tam parça çık. Bu sefer götünü yakmaya kendi ayaklarınla gidiyorsun."
Tek götü yaksak yine iyiydi.
Örgüt binasından hızla ayrılıp arabama atladım. Yarım saat süren yol boyunca tek düşündüğüm neden büyük binaların şehir merkezinden uzak olduğuydu. Holdingi bir insan neden ormanın içine yapardı ki? Hadi örgüt gizli, kimse bilmiyor falan filan... Ama Arkaslılar'ın bu kadar göz önünde olup çalıştığı şirketlerin ise bu kadar gözden uzak olması çok garipti. Salaklardı...
Arabayı karanlık ve çalılıklarla çevrili bir yere park edip ilerlemeye başladım. Ormanın içinde adam yoktu fakat holdingin etrafı, sanki kraliyet tacı koruyormuşçasına sarılıydı. Neyse ki kraliçe dışarıdaydı.
Kolumdaki saate baktım. Saat tam sekizdi. Yani bir güzel kayınlarını doyurmuşlar, işin başına geçmeye hazırlanıyorlardı. Mükemmel zamanlamaya mükemmel zafer.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İTİBAR
Teen FictionKopar mıydık geçmişten? Hayaller ülkesine döner miydik yeniden? Kalır mıydı anılar, insanlar? Kalmazdı. İntikam her şeyden önce gelirdi. Duygusuzluk bizim dünyamızda lütuftu. Peki merhamet? Gerekene vardı. Biz ki kutsal Türk kanı taşıyan gençlerdik...