İyi okumalar!
Ebru'dan
Cemre'yi yurda bırakırken acil bir çağrı almış, örgüt binasına gelmek zorunda kalmıştık. Bunun sebebini Hasan'a bağlayıp toplandığımız toplantı salonunda Hasan'a sinirli ve yorgun bakışlarımı gönderdim.
Hasan oturduğu sandalyede doğrulurken, "Ne? Vallahi bir bilgim yok." dedi.
"Ne bu acil toplantı o zaman? Kesin bir şeyler karıştırdın." dedim ona doğru. "Bana bak! Hâlâ yorgunum. Söyle ne yaptıysan!"
"Tezek yiyip ishal kusayım ki bir şey yapmadım-"
"Hasan oğlum, ağzın bal yesin."
Üyelerin içeri gelmesiyle ayağa kalktım. Herkes yerine yerleştikten sonra tekrar oturdum. Salak Hasan yine rezil olmuştu. Rezil insan Hasan...
Bu sefer bir şey sunmayacaktım, neden toplanmıştık?
"Bugün toplanma sebebimiz, Arkaslı ailesi değil." diyerek söze başladı en yaşlı üye.
"Bir dakika." dedim söze girerek. Herkesin bakışları bana dönmüştü. "Onun öncesinde bir şey söylemek istiyorum." Yaşlı üye eliyle buyur dediğinde konuşmaya başladım. "Babamın örgüt başkanı olduğunu öğrendim. Bu beni şaşırtsa da hayatımda ve görevimde bir şeyi değiştirmedi. Eğer onun sayesinde güçlenip ortalığı yıkmamdan korkuyorsanız, öyle bir şey olmayacak. Ben, benim sayemde güçleneceğim. Babamın başkan olması torpilli olduğumu göstermez. Davranışlarımda bir değişiklik olmayacağına emin olabilirsiniz."
Herkes şaşırdığını belli ederken tek bir kişi şaşırmamıştı. Ela'nın babası osuruk Sadri.
"Neden böyle bir şey dedin ki şimdi? Kimse böyle bir şey yapamayacağını biliyor zaten. Daha on yedi yaşındasın, nereyi yıkacaksın?" kendi kendine güldüğünde sinirden yumruklarımı sıktım.
Elimi masaya vurup karşımdaki osuruk Sadri'ye doğru eğildim. "Bana bak lan! Gösteririm ben şimdi sana yıkmayı-"
"Yeter Ebru!" Yaşlı üye beni uyardığında geri yerime sindim. "Üyeler arasında anlaşmazlıklar istemiyorum. Özellikle kurul üyeleri arasında." Bir şey demeden yüzümü çevirdim ve kollarımı göğsümün altında birleştirdim. "Babanın başkan olduğunu doğum gününden önce öğrenmene üzüldüm. Fakat ne yapalım? Öğrenmişsin. Biz sana güveniyoruz, görevlerini layıkıyla yerine getirirsin. Masayı kırarak gösterdin bize, sağ olasın."
Kendimi tutamayıp sinirle güldüm.
"Neyse, biz konumuza dönelim." Asistan kumandaya bastığında beyaz ekranda resimler oynamaya başladı. Herkesin bakışları ekrana döndü. "Dünyanın en büyük uyuşturucu baroları İstanbul'da toplanıyor. Çarşamba akşamı gerçekleşecek olan buluşma, dikkat çekmesin diye Esenyurt depolarının birinde olacak. Çeşitli mafyalar ve uyuşturucu kaçakçıları buluşmaya gelecek. Bunun haberini az önce aldığımız için acil toplantı düzenlemek zorunda kaldık. Çarşamba'ya kadar detaylı bir baskın planı yapmamız lazım. Örgüt binasından çıkmanız yasak."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İTİBAR
Teen FictionKopar mıydık geçmişten? Hayaller ülkesine döner miydik yeniden? Kalır mıydı anılar, insanlar? Kalmazdı. İntikam her şeyden önce gelirdi. Duygusuzluk bizim dünyamızda lütuftu. Peki merhamet? Gerekene vardı. Biz ki kutsal Türk kanı taşıyan gençlerdik...