1. SAHİL ATEŞİ (GİRİŞ)

575 10 25
                                    

Karakterlerin modeli yoktur. Koyulan fotoğraflar ve gifler temsilidir.

Buraya başlama tarihinizi ve en sevdiğiniz rengi alayım. ✍️🏻

İyi okumalar!

No Fue (Remix)
Enchanted - Taylor Swift
August - Taylor Swift

No Fue (Remix)Enchanted - Taylor SwiftAugust - Taylor Swift

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Asla eskisi gibi olmayacağım. Geçmişin sarmaşıkları zihnimi ele geçiremeyecek. Artık ne hayaller ülkesindeki bir prensesim ne de insanları kurtaran bir peri. Bitti... Artık gerçek hayata dönme vakti. Yaşadığım şeyler bana tecrübeden başka bir şey kazandırmadı. Tanıdığım insanlar bana öfkeden başka bir şey kazandırmadı. Şimdiki düşmanlarımın hepsi, en başta dostumdu. Şimdiki aklımda olan savaş, en başta huzurlu bir imparatorluktu. İnsanlar mahvetti. Zaten dünyadaki tüm güzel şeyleri insanlar mahvetmez mi? İntikam için, savaşmak için, hesaplaşmak için... Kim ile ne ile olacağını bilmeden silahlarımı kuşanıyorum. Ben karşı çıkmak için doğmuşum. Her şeye inatla, kararla baş kaldırıyorum. Duygusuzluk içime işlemiş. Hiçbir şeye tepki vermiyorum. Okyanus dalgalarının yıllarımı alıp götürüşüne ve geri getirmeyişine sessiz kalıyorum. Niçin? Bir hiç için. Hayatım savaşmak üzerine kurulu. Peki kim ile ve neden? Belli mi olur, belki ilerde bir düşman çıkıverir. Ağaç dallarından düşen yaprakların deliklerinden sızan güneş gibi kalbime sızar; ısıtır beni, soğukluğumu ve donukluğumu çözer. Asla. Yaprakların üzerine basıp onları bir toza dönüştüren yabancılar gibi kalbimi ezecek. Düşman düşmandır. Hepsi alt edilmek için var. Şiddetse şiddet, kansa kan. İntikam için yaşanır, savaşlarda ölünür. Bu dünyada duyguya yer yok. İnsanları zayıf tarafından vurmayı bana yine insanlar öğretti. Peki neden bu tepki?

9 Ağustos, 2023

Ada esintisi... Işıklar yavaşça loşlaşıyordu. Gece vakti, kumsalında oturduğu deniz dalgalarını kıyıya vuruyordu. Hava soğumuştu. Hissediyor muydu? Hem de hiç. Ürpermeden saatlerce oturup denizi seyrediyordu. Sağ tarafında, bir metre uzağında oturan ve onu tanımayan Barış Koray Arkaslı'da aynı şekildeydi. Birbirine yabancı iki insan, iki savaş ve iki düşman yan yana saatlerce denizi seyretmişti. Arkalarında bulunan şenlik ateşi, müzik ve insanlar umurlarında değildi. Şu an sadece yalnız kalmak ve düşünmek istiyorlardı.

Onların yalnızlığı bile birbirleriydi.

Koray, cebinden sigara paketini ve çakmağını çıkardı. İçinden bir dal alıp dudaklarının arasına yerleştirdi. Paketi tekrar cebine koyduktan sonra çakmağını ateşledi ve sigarasını yaktı. Sanki hasret kalmış gibi uzun bir nefes çekti ve dumanını havaya üfledi.

Ebru, bakışlarını denizden çekmeden konuştu. "Doğa önce insanlara kendini kullandırtıyor, sonra zarar görünce de kızıyor. Sence buna hakkı var mı?" Koray sesin geldiği yere baktığında Ebru'yu gördü. Siyah, mini bir elbisesi vardı. Omuzundaki tül detayları ve etek kısmındaki danteller elbiseyi hem tatlı hem ağır gösteriyordu. Ayağındaki topuklular ince bileğini saracak şekilde bir ipe sahipti. Dudağına sürdüğü kırmızı ruju şenlik ateşinin yüzüne vurmasıyla çok çekici duruyordu. Makyajı ne abartı ne sadeydi, tam ona yakışan tarzdaydı. Uzun kirpikleriyle süslenen koyu kahve gözleri ateşten gelen ışıkla parlıyordu. Düz ve karanlıkta siyah görünen saçları rüzgârın esintisiyle sola doğru uçuşuyordu.

İTİBARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin