Bin okunmaya ulaşmamıza çok az kaldı. Yavaş yavaş büyümeye başlıyoruz gibi :) Okuyan kişiler çevresine önerirse ve yorumlarını ihmal etmezse çok sevinirim. Bu kitabın büyümesini gerçekten çok istiyorum. Eğer büyürse emin olun sizi unutmam. Şimdiden yorum yapanların kullanıcı isimlerini not defterime yazdım. ♡
(Güncelleme: Ben bu bölümü yazarken Wattpad'e erişim yasağı getirildi. Benim için bir şey değişmedi. Ben VPN ile girer bölümümü atarım. Çünkü beni linçleyecek bir kitlem yok. Bölüm başı toplasan on okunma alıyorumdur. Zaten yorum yapan da yok. Loresima gibi X' de bana küfür edileceğini de sanmıyorum. İçimden geldiği gibi yazıp bölümümü atacağım. Büyük heveslerle başladığım kitabıma böyle bir saygısızlığı yakıştırdılar. Genç ve umutlu yazarların geleceklerini söndürdüler. Hevesimin nasıl kursağımda kaldığını bir Allah birde ben biliyorum. Yukarıdaki yazıyı engel getirilmeden önce yazmıştım. Nasıl hevesli ve heyecanlı olduğuma bakıyorum ve üzülüyorum. Nasıl olsa büyüyemeyeceğim, bari içimde kalmadan bölümleri atıp bitireyim. Anlayış gösterirseniz sevinirim. Okuyabilenlere de teşekkür ederim.)
İyi okumalar!
Su öksürerek uyandım. Nefes nefese kalırken hâlâ boğulduğumu hissediyordum. Yatakta doğrulduğumda yatağın neredeyse tümünün ıslak olduğunu gördüm. Kim beni boğulmaktan kurtarıp odama getirmişti? Etrafıma bakındım ve yataktan hızla kalktım. Hâlâ boğazımdan gelen öksürük hissi geçmiyordu ve her öksürdüğümde de boğazımdan su sıçrıyordu.
Elimi hemen boğazıma götürdüm. Kolyem boynumdaydı. Kaşlarım çatıldı. Gerçekten o adaya terk mi edilmiştim yoksa hepsi bir rüya mıydı? Gerçekten o sandaldan düşüp boğulmuş muydum? Tüm bunlar bir rüya değilse neden boğularak uyandım ve yatağım ıslak? Yaşadıklarım o kadar gerçekçiydi ki hiçbir anı aklımdan çıkmıyordu.
Öksürüklerim devam ederken elime telefonumu aldım. Saat beşe geliyordu. O zaman da saat beşti ve jete gitmiştim. Gerçek olsaydı bu imkansız olurdu. Aynı saatte hem jette hem evde nasıl olurdum?
Başımın ağrısı ve dilimde hissettiğim deniz tuzuyla banyoya girdim. Aynaya baktığımda gördüğüm şey küfretmeme neden oldu. Neden üstümde bu kıyafetler vardı? Altımdaki beyaz pantolona baktığımda kirlendiğini ve kum olduğunu gördüm. Kafayı yiyecektim. Neler oluyordu?
Hızla üstümdekileri çıkardım ve sepete fırlattım. Oldukça sinirli bir şekilde duşa girdim. Bunlar gerçek olamazdı. Her şey o kadar garipti ki... Üstümdekileri açıklarsak gerçekten adada olmuş olurum, ama kolyemi açıklarsak evde olmuş olurum. Diyelim ki ben boğulduktan sonra biri beni kurtardı evime getirdi, kolyeyi ağacın dibinden alıp boynuma taktı... Bunu ben hissetmez miydim? Ya da ne bileyim evimi bilen tek kişi Savaş'tı. Hem beni adada bırakıp hem kurtarmış olamazdı. Ayrıca saatler uymuyordu.
Bunu açıklamanın tek yolu Koray ile konuşmaktı. Sonuçta sinirliydi, şimdi sorsam bildiği halde benden saklamazdı. Tepkisini ortaya koyardı değil mi?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İTİBAR
Ficção AdolescenteKopar mıydık geçmişten? Hayaller ülkesine döner miydik yeniden? Kalır mıydı anılar, insanlar? Kalmazdı. İntikam her şeyden önce gelirdi. Duygusuzluk bizim dünyamızda lütuftu. Peki merhamet? Gerekene vardı. Biz ki kutsal Türk kanı taşıyan gençlerdik...