Bu Hayata gözlerimi dünyanın en mutlu Kızı olarak açtım. Hatta İkizimle birlikte geldim bu Dünyaya. Annem ve Babam bana çok sevgi gösterdiler, ne istediysem oldu.
Denizle kavgalarımız olduğu gibi birbirimize sarıldığımız günler de olmuştu.
Sonra bir gün, bir Mutlu günden sonra Babam ve Deniz gitmişti. O günden önce Annem Limonlu kek yapmıştı, Deniz ve benim doğum günüm pastamızın yanına. Deniz çok severdi, o sevdiği için bende severdim.
Limonlu kek bana Denizi hatırlattığı gibi Annemi de hatırlatırdı. Annemin mutlu günlerini.
Ama o mutlu günler silinmişti, tıpkı kekin kokusu silindiği gibi.
Annem hayata küserken onu hayata bağlamaya çalışırdım. Hem Buz gibi görünüp hemde Mulan gibi savaşırdım.
O sırada beni bu hayata bağlayan Aşkım vardı, Mahir vardı. Belki de ona olan Aşkımdan tutunuyordum bu Hayata, bu Aşkla Anneme de Umut olmak için.Fakat bir gün Limonlu Kek Anneme Umut olur sanarken, Annemin ölümü oldu. Artık o Kek bana mutlu günleri değil, o acı günü hatırlatıyordu. Annemin kanı o kekten daha yoğundu.
Sandım ki o gün bir daha toparlanamazdım.
Beni toparlayan bu sefer Mahirin bana olan Aşkı oldu.Tıpkı şimdi bana olan Aşkını bu Öpücükle hissettirmeye çalıştığı gibi. Ama ben Aşkı hissettiğim gibi bağlılık da hissediyordum. Ben ona daha da bağlandım ve hep öyle de kaldım.
Dudaklarını dudaklarımdan çekerken derin bir soluk soluduk ikimizde. Onun kokusunu, nefesini ciğerlerime çektim. Unutmamak için ki zaten unutamazdım. Ben ona doyamazdım bile!
"Bu Kabus bitsin mi, Nehir?"
Gözümden bir damla yaş döküldü. Ama dökülür dökülmez Mahir o yaşı sildi.
"Bitsin.. Mahir."
'Mahir' dediğim an gözlerinin içi parladı. Benimkiler de eminim parlıyordur.
Alnını Alnıma yaslayıp gözlerini kapattı, sonra tekrar açıp gözlerimin içine baktı."Tekrar söyle."
"Mahir.. benim Mahirim!"
Gözlerinden yaşlar akmaya başlayınca şok oldum. Mahiri ilk defa ağlarken görüyordum!
"Mahir?"
"Sen bana nasıl böyle hissetilebiliyorsun? Hem Canımı yakarken hemde nasıl o yaktığın canlara yeniden şifa oluyorsun?"
Hemen kollarımı boynuna dolayıp sıkıca sarıldım. Çok canını yaktım onun. Hemde tahmin edebildiğimden daha fazla!
"Özür dilerim! Gerçekten, Özür dilerim!"
Bende ağlamaya başladım.
Onun da ellerini belimde hissettim, sıkıca kavradı belimi ve kendisine daha çok çekti. Derin bir Nefes aldığını hissettim."Beni bir daha bırakmaya hakkın yok senin! Anladın mı? Yok!"
"Söz veriyorum, bir daha bırakmayacağım seni!"
"Ama bu sefer gerçek bir söz ver, Aşkından gelsin bu söz."
"Söz Mahir! Sana olan Aşkımın üzerine söz!"
Bende onun ensesindeki saçlarını okşadım. Sevdim, kokladım. Öptüm.
Mahirde öyle yaptı. Soyadı gibi çok sevdi beni.Kaç dakika geçti bilmiyorum, ama kaldığımız o 1 hafta 4 günün acısını çıkardık. Belki kimine göre fazla bir zaman değildir ama benim için bir Ömür gibiydi.
—
Sevdeden:
Nehirin Ailesiyle Oturma Odasında otururken Melisa'ya tip tip bakışlarımı da atmaya ihmal etmiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkın Nehiri | Texting
Roman d'amourNehir Adında bir deli dolu bir Kız, Okulda platonik olduğu çoçuğa yazmaya başlar. Onunla gizemli bir şekilde yazışırken, beklemediği Olaylar onu bekler. Hesabı birden çalınan Nehirin yerine geçen bir Kız, sevdiği Çoçuğa ondan önce açılır. Nehir b...