Aşkın Nehiri | Texting

30 | Bencil

Tam bir hafta geçmişti.
Başlarda Mahirle sürekli yazışıp durduk fakat sonra Sınavları başladığı için fazla yazamadı.
Açıkça bende rahatsız vermek istemediğim için yazmadım, sonuçta onun da orada bir Hayatı vardı ve önemliydi.
Fakat son iki gündür hiç konuşmadık. Ben yazmadığım için o da yazmıyordu.

Derin bir nefes alıp verirken karşımda oturan Denize bomboş bakıyordum.

"Ya sen bir gitsene karşımdan!"

"Ya kızım, sana da nereye otursam batıyor ha! Yanına oturuyorum 'defol yanımdan' diyorsun, çaprazına oturunca 'güneşi göremiyorum senin yüzünden diyorsun' e buraya oturunca da sorun oluyor, hayırdır?!"

"Her hareketin gıcık ediyor beni da ondan gerizekalı!"

"Sen hayırdır? Yoksa Mahirle mı tartıştın küçük Kaplumbağa?"

Bu da taktı kaç gündür kaplumbağaya ya!

"Hayır, sana hala gıcığım!"

"Ya biz onu dört gün önce çözmedik mi? Ben sana kek yaptım sende bana sarıldın?"

"Ay noluyor yine?"

Melisa'nın sesiyle elimdeki kumandayı koltuğa attım.

"Bide sürekli kanal değiştiriyorsun!"

"Alman filimlerini sevmiyorum çünkü!"

"Banane bundan?"

"Bok ye Deniz!"

"Hiii! Terbiyesiz! Babama söylim mi seni?"

"Söylemezsen Şerefsizsin lan!"

Hemen ayağa kalkınca Melisa onu geri oturturdu.

"Nehir ve Deniz, yine neyi alıp veremiyorsunuz?"

"Bu karşımdaki memnuniyetsiz Kız hiç bir boktan memnun olmuyor Melisa!"

"Hayır alakası yok! Senin her tavrın beni sinir ediyor beyni geride kalmış Çoçuk!"

"Benim beynim en azından geride kaldı, sende beyin bile yok!"

"Haha! Çok komik!"

"Espiri değildi!"

"Defol git Deniz!"

"Gitmiyorum!"

"Ay! Bir susun!"

Melisa'nın sesiyle ona döndük.

"Bakın, pamuk pamuk konuşabilirsiniz. Lütfen birbirinizle konuşurken ses tonunuzu alçaltın ve sevgi sözcükler kullanın."

"O ne anlar Sevgiden be! Anca Sevdeden anlar onun geride kalmış beyni!"

"Bak Nehir!"

"Ne yalan mı?"

"Öf ne haliniz varsa görün! Başım şişti!"

Melisa'nın son sözüyle Deniz hemen ayağa kalkıp bu sefer yüzünde endişeli bir ifade vardı.

"İyi misin?"

"İyim Deniz, merak etme."

Anlam veremeyip bakarken Melisaya döndü bakışlarım. Son bir kaç gündür zayıflamıştı ve teni solgun gibiydi.

"İyi misin Melisa? Hasta gibisin sanki?"

Hemen ayağa kalkıp elimi başına koydum. Ateşi de yoktu oysa. Ben bunu yaparken Melisa'nın yutkunduğunu hissettim.

"Biraz hastayım ama bir kaç güne geçer."

Gülümseyerek söylediği cümlesine bende gülümsedim. Denize baktığımda hala endişeli görünüyordu. Melisa yanımızdan geçerken hemen Denizin yanına gittim. Sataşmak için değildi, bu hali beni de endişelendirdi.