Keyifli okumalarrrrr 💞
Yazım yanlışlarını kontrol etmedim henüz görürseniz yorum yaparsanız teşekkür ederim şimdidenn
Başlamadan oy vermeyi unutmayın.
___________________________________________Çocukken gülüp geçtiğimiz şeyler şimdi gözlerimizin dalma sebebi... Acı çekmeyi öğreterek büyüttüp kendimizi, sahi kötü şeyler yaşamasak büyür müydü ruhumuz? Hiçbir şey kolay değildir fakat üstesinden gelmek imkansız değil. Zor mu? Ne kolay oldu ki. Canımız acıyacak mı? Alıştık. Belki de şuan ağladığımız şeyleri ilerde gülerek hatırlarız. Kimsemiz yoksa kendimize sarılırız.
"Kim bilir, belki mutluluk bir gün bizim de kapımızı çalar."
"Arven, orada mısın?"
Hiç bir şey olmamış gibi konuşması beni sinirden delirtmek üzereydi. Hayatımı mahvettiğini bile bile beni araması gerçekten büyük yüzsüzlüktü. Konuşmak istemiyordum ve öyle de yapacaktım.
Kimsenin beni üzmesine izin vermem, veremem. Her insan kendine verdiği değeri diğerlerinden fazla tutmalı diye düşünüyordum. Gürkan'ın ise zerre değeri yoktu gözümde.
"Arven artık konuşacak mısın?"
"Kiminle görüşüyorum?"
Onu tanımamazlıktan gelmek bir nevi umrumda bile değilsin demekti.
"Saçmalama, beni unutmuş olamazsın. Gürkan ben."
"Tanımıyorum, beni rahatsız etmeye devam ederseniz bu iş farklı mecralara uzanır."
Aramayı sonlandırarak numarayı engelledim. Umarım bana ulaşmak için farklı yollar denemez. Gerçi denese de ulaşamazdı çünkü tüm sosyal medya hesaplarımdan engellemiştim. Farklı bir numara kullanmadığı sürece bana ulaşması çok zordu.
Daha fazla gereksiz konular üzerine düşünmek yerine kendi işime geri döndüm. Eylül hakkında bazı notlar alarak bir kaç çıkarımda bulundum ve izlenilmesi gereken yol hakkında birkaç şey yazdım.
İlk seansta aramızda ki güven problemini ortadan kaldırmış olmak gerçekten büyük bir gelişmeydi. Aylarca uğraştığım hastalarım vardı.
Biraz daha oyalandıktan sonra yapılacak bir şey olmadığını anlayınca montumu üzerime alarak çıktım odadan. Gitmeden Barlas'a baksam mı acaba diye düşünsemde bunu anında reddettim. Sabah olan olay yüzünden karşısına çıkmak istemiyordum.
Bunu düşününce o anı tekrardan yaşadığım için yüzümün yine kızardığını hissedebiliyordum. Nasıl olsa kontrolü yapabilecek olan bir çok hemşire vardı. Nöbetçi hemşireyi bularak ondan rica edebilirdim.
Nerede olduğunu bulmak için etrafıma baktığımda koridorun sonundan geldiğini gördüm. Zaten oradan geçecektim. Yanına giderek yakasında ki isim kartına baktım. İsmi Pınar'dı.
"Pınar, benim çıkmam lazım, eğer vaktin varsa yatılı hastalarımızdan olan Barlas Akay'ın günlük kontrolünü yapabilir misin?"
Kolundaki saatine baktıktan sonra üzgün bir yüz ifadesiyle bana döndü.
"Üzgünüm doktor Hanım, birazdan kendi sorumluluğumdaki kişilerin kontrolünü yapacağım sonra da bir kaç tahlil işi var."
"Tamam, teşekkür ederim yinede."
Oradan uzaklaşarak tekrardan odama girerek kapıyı ardımdan kapattım. Kendime biraz düşünmek için zaman verecek sonra da ne yapmam gerektiğine karar vererek ona göre hareket edecektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanlı Geçmiş
Teen FictionBir insan için en zor an gerçeklerle yüzleşmeşidir. Çünkü hem korkuyu hemde cesareti alır bünyesine. En kötüsü ise buna alışmaktır çünkü geri dönüşü olmaz. Geçmişte yaşadığımız her şey, duyduğumuz her kelime geleceğimiz için çizilen yolun renklerini...