16. Beklenmedik İtiraf

131 16 236
                                    

Keyifli okumalarrrrr 💕

Yazım yanlışı var mı diye kontrol ettim fakat gözden kaçırdığım olmuş olabilir varsa kusura bakmayın paragrafa yorum bırakırsanız sevinirimm.

Başlamadan oy vermeyin unutmayın lütfenn.
___________________________________________

En güzel günler bile karanlık bir gecenin ardından gelir. Gün doğmaz dersin ama sabahın en sıcak ışıklarıyla merhaba dersin güne. Yağmuru yaşadığın kötü şeyler olarak düşün, sadece yağmur yağarsa işin sonunda etrafta sadece su birikintileri kalır. Umutlarını da güneşe benzet. Yağmur yağarken açan güneş gökkuşağını doğurur.

"En kötü anlarında bile birazcık umudun kalmışsa ayağa kalkmak için gereken tek şey kendine inanmandır."

Arven

Güne şaşırtıcı derecede çok iyi başlamıştım. Alarmdan önce kalkıp kendime bir kahve yaptım. Ayıldığımı hissettiğimde kıyafetlerimi değiştirerek üzerime treçkotumu giydim ve çantamı da alarak odadan çıktım. Kahvaltı yaptıktan sonra bu soğukta yürümek istemediğim için arabama bindim.

Yaz mevsimini severdim. Bir çok aktivite yapabilirdim. Kışın ise ya evde oturur ya da kayak merkezine giderdim. Seçenek açısından yaz mevsimi daha ayrıcalıklıydı.

Bengü ile beraber gitmek istesem de acil işi olduğu için benden çok önce hastaneye gitmişti.

Ne zaman araba sürmeye başlasam aklıma anılar gelirdi. Yola olan konsantrasyonumu bozmazdım ama düşünmeden de edemezdim.

Dün hastaneden çıkarken yaşadıklarım geldi aklıma. İstemsizce kıvrıldı dudaklarım.

Barlas'ta bir şey vardı. Sanki onu çok önceden tanıyor gibiydim. Daha önceden karşı karşıya gelmişiz de unutmuşum gibi hissediyordum. Geçmişi kurcalasam da aklıma gelmiyordu. Belki yanından rastgele geçip gittiğim biri bile olabilirdi.

Bu düşünceler aklımı kurcalarken hastaneye varmıştım. Arabadan indim. Tam bahçeye giriş yapmak üzereyken yanıma birinin geldiğini fark ettim. Görmek için yan tarafıma baktığımda Erhan'ı gördüm.

"Günaydın" dedi gereksiz bir neşeyle.

"Günaydın" dedim gerekli bir soğuklukla.

"Nasılsın?"

"İyiyim" dedim sadece. Onun nasıl olduğuyla ilgilenmiyordum.

"Bende iyiyim, sorduğun için teşekkür ederim" dedi gülme eşliğinde.

Yüzümü buruşturarak "sormadım" dediğimde gülmesi birden soldu.

O sırada hastanenin içine girdik, odama gitmek için yanından ayrıldım. Arkamdan seslenmediği için rahatlamıştım.

Belki fazla önyargılı davranıyor olabilirdim ama fazla kinci biriydim sanırım. İlk karşılaşmamızda gösterdiği tavır çok kötüydü. O günden sonrada aynı tavır varlığını sürdürünce ona iyi davranmak anormal bir şey olurdu.

Onu daha fazla düşünerek beynime işkence yapmayı bıraktım ve hızlı adımlarla odama gittim. Trençkotumu ve çantamı bir kenara bırakarak bugün olan randevu saatlerini kontrol ettim.

Çok geçmeden halledip günlük kontrol yapmak için Barlas'ın odasına gitmeye karar verdim.

İçime şimdiden bir heyecan dolmaya başlamıştı. Hızlı geliştiğinin farkındaydım ama kendime engel olamıyordum.

Odadan çıkmak üzereyken telefonum çalınca yürümeyi bıraktım ve kimin aradığına baktım. Arayan kişi Arya'ydı. En son mesaj attığından beri ne yazmıştı ne aramıştı. Eğer açmazsam ara sıra tekrar arar diye düşünerek aramayı yanıtladım. Açtığımı anlayarak söze ilk giren o oldu.

Kanlı Geçmiş Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin