Keyifli okumalarr
Yazım yanlışı var mı diye kontrol ettim fakat gözden kaçırdığım olmuş olabilir varsa kusura bakmayın görürseniz paragrafa yorum bırakırsanız sevinirim.
Böylesine tatsız bir giriş yapmayı istemezdim ama ülkemizde günden güne artan olaylara artık ses çıkarılması gerekiyor. Benim söyleyeceğim bir iki söz ne işe yarar ki diye düşünmeyin. Öyle de bir işe yarar ki. En küçük bir destek bile çok değerli şu konumda. İnsan artık cidden kime güveneceğini bilemeyecek hale geldi. İnsanlık ölüyor ve bizde bir kenarda oturup bunun yasını tutuyoruz. Kimseyi tam anlamıyla tanıyamıyoruz, tanıyamayacağızda. Anne babalar bile ne yapacağını şaşırmış durumda. Fatih'te yaşanan trajik olay sonucu büyük bir psikolojik çöküş yaşıyoruz. Bu olayda unutulacak ve bir yenisi daha eklenecek. Durdurulmadığı sürece her gün bir yenisi eklenecek. Belki bazıları fark edilmeyecek bile. Biz, bir anneye "keşke yavrum silahla öldürülseydi de canı acımasaydı," dedirten bir ülkeyiz. Daha kötü ne yaşayabiliriz cidden anlamıyorum. Haberlerde gördüğüm çok iğrenç bir yazıdan da söz etmek istiyorum. "Eğer ailesi kızı İslam ahlakına uygun yetiştirmiş olsaydı kız kendisine haram olan bir erkekle görüşmezdi ve şuan yaşıyor olurdu." Bu sözü kullanan kişinin insan olduğuna bile inanasım gelmiyor. Neden erkekler eğitilsin denmiyor peki? Eğer çoğu anne baba, kızını eve hapsetmek yerine oğullarını eğitseydi şuan dünya daha yaşanılır bir halde olurdu. En azından kadınlar yaşıyor olurdu. En çok içime dokunan sözlerden birini yazarak bitiriyorum.
"Rastgele bir yere çiçek bıraksak, bir kadının mezarına denk gelecek kadar çok kadın öldürüldü..."
Satır arası yorum yapmayı unutmayın lütfen.
Başlamadan oy verir misiniz?
____________________________________________En güzel dostluklar sıkı bir bağ ile kurulmuş olanlardır. Bu bağı ne bir farklılık ne de bir etken yıkabilir. İnsanın içine kadar işler bu bağ. Kolay kolay kurulmaz, en küçük bir şeyde de mahvolmaz. Kısa sürede de olabilir, yıllarda sürebilir. İyi anlaşmalar sonucu ortaya çıkabilir veya bir nefretin salt sevgiye dönüşümü ile meydana gelebilir. Kendin olursun o kişiyle birlikteyken, rahat hissedersin ve hiçbir şey umurunda olmaz o an. Çünkü bilirsin ki düşsen bile seni kaldıracak, yıkıldığında en baştan ayağa kalkmana yardım edecek ve seni dinleyip yaralarına derman olmak isteyen biri vardır karşında.
"Ne yaşanırsa yaşansın, sizi birçok kişi üzse de kırsa da gün sonunda kimin omuzunda ağlayıp kimden yardım ve şefkat görebiliyorsanız o kişi sizin canınızdan bir can olan dostunuzdur."
Arven Ilgın
"A-Arven."
İsmimi duymamla birinin koşarak boynuma sarılması bir oldu. Eğer olduğum durumu göz ardı ederek koşması ile orantılı bir şekilde boynuma atlasaydı muhtemelen sedyeden düşmüştüm.
Boynuma sarılan kollarına karşılık iki elimi sırtına koydum. "İyiyim ben," deme ihtiyacı hissettim çünkü ağlıyor gibiydi. Bir süre sonra boynumdan çözülen kolları vücudumu kontrol etmek istercesine üzerimde gezindi.
"Başka bir yerinde birşey yok değil mi?"
Bu telaşına tezat gülümseyerek "iyiyim dedim ya, endişelenecek birşey yok," dedim fakat aldığım tek geri dönüt çatılan kaşları oldu.
"Aldığım duyumlar öyle değil ama," derken bir yandan da küçükken arkadaşını şikayet eden çocuklar gibi işaret parmağı ile Baran'ı işaret etti.
![](https://img.wattpad.com/cover/348520900-288-k296905.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kanlı Geçmiş
Teen FictionBir insan için en zor an gerçeklerle yüzleşmeşidir. Çünkü hem korkuyu hemde cesareti alır bünyesine. En kötüsü ise buna alışmaktır çünkü geri dönüşü olmaz. Geçmişte yaşadığımız her şey, duyduğumuz her kelime geleceğimiz için çizilen yolun renklerini...