Kanlı Geçmiş

35. Uslanmayan Kalp

Keyifli okumalarr

Yazım yanlışı var mı diye kontrol ettim fakat gözden kaçırdığım olmuş olabilir varsa kusura bakmayın görürseniz paragrafa yorum bırakırsanız sevinirim.

Wattpad'in son yaptığı açıklama çok trajikomik. Yetkili kişilerin ise wattpad tarafından başlatılan hukuki sürecin reddedilmesi daha da trajikomik. Bizi durduramazlar. Durduramayacaklar. Uygulamaya konulan erişim engeli hayallerinizden önemli değil. Hayaller yasak dinlemez.

Satır arası yorum yapmayı unutmayın lütfen.

Oy verirseniz sevinirim.
_____________________________________________

Aşk, imkansızın peşinden koşmaktır bazen. Bilirsin senin olmayacağını ama hep bir ukde kalır içinde. Kendine yüklersin bütün suçu kıyamadığından. Aşk dert dinlemez. Aşk, var olmak ister, gönüllerde taht kurmak ister. Sevmez belirsizliği. Aşk bazen yasak bir meyvedir, bazen ise en saf duygudur. İnsan şekillendirir aşkı. İnsanın en güzel zamanlarına şahitlik eder bazen, yeri gelir en büyük pişmanlığı haline gelir. Gel gelelim ki Aşk hem yaratılış hem yıkılıştır.

"Derdi aşk olanın kalbindedir yarası. Kalbi aşk ile dolanın sevdasıdır ilacı."

Demir Karan Aksoy

Kırgın kırgın bakma yüzüme Rosa.
Henüz dinlemedin benden türküler.
Benim aşkım uymaz öyle her saza.
En güzel şarkıyı bir kurşun söyler.
Kırgın kırgın bakma yüzüme Rosa.

Artık inan bana muhacir kızı,
Dinle ve kabul et itirafımı.
Bir soğuk, bir mavi, bir garip sızı
Alev alev sardı her tarafımı.
Artık inan bana muhacir kızı.

Yağmurdan sonra büyürmüş başak,
Meyvalar sabırla olgunlaşırmış.
Bir gün gözlerimin ta içine bak
Anlarsın ölüler niçin yaşarmış.
Yağmurdan sonra büyürmüş başak.

Mona Rosa - Sezai KARAKOÇ

Ne kadar süredir burada oturuyordum bilmiyorum. Ama hissediyordum yanağıma süzülen yaşların sıcaklığını. İki elimin arasında tutuyordum elini. Soğuktu. His yoktu. Tutuyordum belki varlığımı hisseder diye. Anlar mıydı acaba duyduğum pişmanlığı? Haykırsam duyar mıydı beni?

Dokunsam yanağına, okşasam ipek gibi saçlarını hisseder miydi sevgimi?

Uzun zaman sonra gözlerime uğrayan yaşlar pişmanlığımı taşıyordu. Sanki cezamın bu olduğunu anlatmak ister gibi yakıyordu yüreğimi. Arven bana verip verebileceği en büyük cezayı yaşatıyordu. Arven ile sınanıyordum ben. Ölecek mi yaşayacak mı bilmeden başında bekliyordum. Nefes alıyor mu diye bakmadan duramıyordum. Vücuduna bağlı olan kablolar urgan olup boynuma dolanmıştı. Ağzına taktıkları oksijen maskesi benim nefesimi kesiyordu. Kalp ritmini ölçen makine tek çizgi haline gelecek diye ölüyordum korkudan.

Bunları bize yaşatan bendim. Ama cezasını çeken Arven. Elimden gelse bütün acılarını söküp atmak isterdim. Bir şans verseler bana; deseler ki onun yaşaması için senin ölmen gerek, hiç düşünmez sıkardım kalbime.

Dudağımı yaklaştırdım tuttuğum eline. Yavaşça bir öpücük kondurdum. Uzun uzun değdi dudaklarım tenine. Bir damla yaş gözlerimden akıp Arven'in eline düştü usulca.