Kanlı Geçmiş

31. Kanlı Geçmiş

Keyifli okumalar.

Satır arası yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın lütfen.

Yazım yanlışı var mı diye kontrol ettim fakat gözden kaçırdığım olmuş olabilir varsa kusura bakmayın görürseniz paragrafa yorum bırakırsanız sevinirim.
_____________________________________________

Kan akar durmaz, kalp ağlar susmaz. Darbe almış yürek can çekişirde kimse duymaz, kimse görmez. Akıl durur düşünmez, gözler puslanır görmez. Zihin düşünceler de boğulur da kimse anlamaz, kimse fark etmez. Acılı bir insan içine içine ağlar da dışına güçlü görünür. Herkes öyle sanar. İnsan yara aldığı yerden biter de herkes bunu yeni bir başlangıç sanar. Dalgın gözlere yorgun der herkes ama içinde ki yaşanmışlıkları görmezden gelirler. İnsan en çok kendine sığınır da kimse yardımına bile gelmez. Her acı yaşayan kişiyi acıtır. Acıyan insan en çok kendisini yanıltır.

"Öyle bir acı var ki yüreğimde; dikiş tutmaz kan durmaz."

Arven Ilgın

Yataktan esneneyek doğrulduğumda ilk işim telefonumu elime almak oldu. Bildirim panelinde Barlas'tan mesaj geldiğini görünce beklemeden girdim ve yazdığını okudum.

Barlas: Günaydın güzelim.

Arven: Günaydın canım.

Mesajı gönderdikten sonra rutin işlerimi hallederek üzerimi değiştirdim. Siyah bir kot pantolon, üzerime ise ince beyaz tişört geçirdim. Saçlarımı tel tokalarla tutturup topuz yaptığımda yüzümü renklendirmek adına hafif bir makyaj yaptım. Hazır olduğumu düşündüğümde beyaz spor ayakkabılarımı giyerek odadan ayrıldım.

Kahvaltı yapmak istemesemde birkaç şey atıştırmak adına yemekhaneye indim. Karnımın doyduğuna emin olduğumda pansiyondan ayrılarak hastaneye doğru yola çıktım. Hava güzel olduğu için arabamla gitmek yerine yürümeyi tercih ettim.

Etraftaki kuş cıvıltıları huzur bulmamı sağlıyordu. Sağımda bulunan yüksek ağaçların yer yer yaptığı gölgeler güzel bir manzara sunuyordu. Hafiften esen rüzgar tenimi okşarken hastaneye vardım. Bahçede gördüğüm birkaç hemşirenin verdiği selama karşılık verdim. Beni Erhan ile odaya kilitleyen hemşire de buradaydı. Geçenlerde onunla küçük bir konuşma yaparak bu yaptığının hesabını sormuştum. Bir daha böyle bir şeye yeltenemeyeceğini biliyordum. Beni görünce bile yolunu değiştiriyordu.

Hastanede ki odama çıkmadan önce Barlas'ın odasına gitmeye karar verdim. Eğer vaktim varsa mutlaka yanına uğrardım.

Kapısını çalma gereği duymadan içeri girdiğimde gördüğüm manzara hiç hoşuma gitmemişti. Barlas, tek kolunu uzatmıştı ve ona yanık hemşirelerden biri masaj yapıyordu.

Kapı açılınca Barlas'ın bakışları anında beni bulmuştu ve tatlı bir tebessüm dudaklarında yer edinmişti. Onun aksine kızgın bakışlarımı göndermekten hiç çekinmeden isminin Sare olduğunu bildiğim kıza "çıkabilirsin Sare, hastayla ben ilgilenirim," dedim.

Tamam dercesine küçük bir baş hareketi yaptıktan sonra elleri yavaşça Barlas'ın kolundan çekildi. Kapıyı ardından kapatıp çıktığında "hayırdır?" dedim Barlas'a.

Tebessümü yerini gülümsemeye bırakınca "neyden bahsediyorsun?" diye sordu. Beni sinir etmek için yapıyordu ve amacına ulaşmak üzereydi.