Bölüme geçmeden önce bir konu hakkında mülahazamı dile getirmek istiyorum.
Bölümlere sınır getirmek istemiyorum ama oy oranı çok düşük, yorum da keza öyle. Eğer sınır getirirsem bu sizin için de benim için de güzel olur. Kitabımız wattpadde öne çıkar ve belki daha çok okura oluşabilir. Siz bu konu hakkında ne düşünürsünüz?
.......
"Sen bana bir ay anlat, ben seni yerimden kalkmadan bir ay dinlerim.."
.......
"Bugün kasaya inin çocuklar. Paraların saklandığı yere inin."
Kağıtta yazan yazıyı okuduğumda Ammar'a baktım. Dudağında histerik bir ifade vardı. Ufak bir kıvrılma ve alay ifadesi. Kaşlarım çatıldı.
"Ne oldu? Bu kağıt ne şimdi? İdris Amirden mi geldi gerçekten?" Peş peşe sıraladığım soruları görmezden gelip kağıdı kat izlerinin yeriden katlayıp komidin çekmecesine usulünce fırlattıktan sonra çekmeceyi kapatıp bana döndü. Hala meraklı gözlerle yüzüne bakıyordum.
Ağzını aralayıp bana bir şeyler söyleyecek diye beklerken az önce taradığı saçlarıma çıkardı elini. Şakaklarımda sallanan saç tutamlarımı kulağımın ardına sıkıştırırken gözlerindeki o anlam yüklü ifade içime oturdu. Bense fazlaca anlamsızdım şu an. Saçlarımdaki gözleri aşağı süzülerek gözlerime indi. Az önce bu an bozulmamış mıydı? Biz niye şimdi bu durumdaydık.. galiba utanıyordum.
"Atmosferimizi bozduklarıyla kaldılar." dedi sert sesiyle. Eli saçlarımdan yanağımı bulmuştu. Yanağımdan çeneme indi ve yüzümü biraz daha yüzüne kaldırdı. Yüzünü iyice incelediğimde sinirli ifadesiyle karşılaştım. Kaşları epey çatılmıştı. "Ben böyle bir yemi yiyecek adam mıyım Serçe?" diye ciddi bir soru sordu.
Beni düşürdüğü durumun farkında mıydı! Saf gibiydim. Göğsünden itip ayağa kalktım. Avucumu alnıma yaslayıp saçlarımı geriye atarken birkaç adım geriledim. Titreyen nefeslerimi ard arda verdim.
"Şu hareketleri yaptığında," dedim işaret parmağımla onu gösterirken. "Ben civciv yemi bile yiyecek kıvamda oluyorum Ammab- Barlas! Aklımı başımdan alıyorsun!.." diye tamamladığımda sonlara doğru biraz çıldırmış olabilirdim. Başta çözemediği hareketlerimle ciddileşen yüzü söylediklerimle haylaz bir ifadeye büründü. Son cümleyi ağzımdan kaçırdığım için kendimi nerelere vursam diye düşünmedim değil.
"Adi heriflerin yaptığına bak." dedi üstüme gelmeyerek. "Güya ajan mıyız diye kontrol ediyorlar." Oturduğu yatakta ellerini geriye yaslayıp vücudunun ağırlığını kollarına verdi. Ben de kollarımı birbirine bağlayıp oraya buraya yürüyordum.
"Nasıl anladın?" diye sordum. Gözünü benden ayırmaması beni geriyordu.
"Amirimin yazısı böyle değildir." dedi ses tonunu alçaltarak, "Ve burada sen ve benden başka kimse yok. Birbirimizden başka haberleşecek kimsemiz yok." İşaret ve baş parmağımı dudağıma yaslayıp düşündüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MUHÂFIZ
Action"Benim değil. Koruduğun inancının muhafızısın." dediğimde aniden gözlerime baktı. Bir kılıç kadar keskindi bakışı. Gülümsedim. Kaşları çatık hayretle bakıyordu. Benim varlığımı algılıyormuş gibi. Şaşırmış gibi.. .........