Seni yüreğimin en dibinde saklayacağım.
****
Boynumu rahatlatmak adına sağa sola yatırırken Leyla masaya sert bir kahve bırakıp yanımdaki sandalyeye oturdu. Son zamanlarda kahve arkadaşım olmuştu. Daha doğrusu bana ikram eden hep oydu. Merkezdeydik, tutuklanan suçluların sorgularına giriliyordu. Az önce bende Anastasia'nın sorgusundan çıkmıştım. Hiçbir şey ötmememişti cadı karı. Üstüne üstlük az kalsın elimde kalıyordu. Başımı yakacaktım.
"O kadını gebertmene az kalmıştı.. Biraz gevşe be gülüm." Dudaklarımı aralayıp zoraki bir gülümseme sundum.
"Sözleri bünyeme ağır geldi Leyla. Beni kışkırttı."
"Bilerek yaptığını biliyordun." dedi kahvesini sıkı sıkıya tutarken. Masaya bıraktığı sıcak kahveyi parmaklarımın arasına alıp dudaklarıma götürdüm. Biraz hüpürdetip geri bıraktım.
"Elbette biliyordum. Ağrıma gitti. Üstelik ağzı japon yapıştırıcısıyla yapıştırılmış gibi. Hiçbir fire vermiyor. Sadece gevezeliğe çalışıyor."
"Ne dedi de sen bu kadar köpürdün bakalım?" İstemsiz bir şekilde o ana gittim. O anı tekrar yaşamam, dudaklarımı hırsla kemirmeme sebep oldu.
"Boşversene ağzıma bile almak istemiyorum." Ağzıma almaktan korkuyordum.
"Hafsa kendine gel." Uyarı dolu sesiyle pes ettim. Yutkunurken karşımdaki duvara odaklandım.
"Yakında çok güvendiğin adamın mezarında ağlayacaksın. O zaman seni kim koruyacak?" Gözlerim dolduğunda sesim titredi. "Dedi."Odaklandığım duvardan dönüp Leyla'ya baktım.
"Seni korkutmuş." diyip elini sırtıma yasladı. Başımı iki yana salladım. "Hayır, bu korkutmak değildi Leyla. Gözlerindeki kinle bana resmen haber veriyordu. Bir şeyler biliyor. Gerçekten biliyor. Güzellikle konuşmayınca," duraksadım. "..ben de o yola başvurdum. Yine konuşmadı kahpe karı.." hıçkırmama ramak kalmışken tuttum kendimi.
Ammar beni böyle görüp merak etsin istemiyordum. Şu an Korkut'un sorgusundaydı. Uzun bir zaman geçmiş hâlâ çıkmamıştı. Saçlarımı çözüp yüzümü az da olsa perdeledim. Leyla beni teselli etmedi. Teselli istemezdim zaten. Şu an hiçbir teselli benim içime su dökemezdi. Dostane bir tavırla sırtımı sıvazlamakla yetindi.
Birden kulağıma eğilip "Komiserim geliyor, topla kendini." diye fısıldadığında anında doğrulup burnumu çektim. Etrafa baktığımda koridorun sonunda beliren adam dikkatimi çekti. Bütün endamıyla yaklaşıyordu.
Odaya girdiğinde göz göze geldik. Odada sadece ben ve Leyla vardı. Diğerleri sorguda ve görevlerindeydi. Yüzünde sorguya dair bir duyguya rastlamadım. Daha çok endişeli gibi gözbebeklerini üzerimden ayırmıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MUHÂFIZ
Action"Benim değil. Koruduğun inancının muhafızısın." dediğimde aniden gözlerime baktı. Bir kılıç kadar keskindi bakışı. Gülümsedim. Kaşları çatık hayretle bakıyordu. Benim varlığımı algılıyormuş gibi. Şaşırmış gibi.. .........