Bölüm 13

198 15 8
                                    

Merhabalar,

Son sürat devam ediyoruz. Yeni kitabım çıkacağı için bir yandan da onun son okuması, hazırlığı devam ediyor. O nedenle Tesadüfen Aşk bölümlerini elimden geldiğince aksatmadan yayımlayıp bitirmek istiyorum. 

Sizlerin de yorumlarını merakla bekliyorum. 

Sevgiler,

Başak 

*******************************************************

Ayaz**

Dans ettiği şarkıya bak. "Acımayacak, gel acımayacak!" diyor Tarkan ve benim rüyalarını gördüğüm kadın bu şarkı eşliğinde başka adamın kollarında.

Yeşim, diye haykırdım ama hâlâ boş boş suratıma bakıyor. Delirmek işten değil. O sırada yandan bir adam geliyor, Yeşim'le arama giriyor. "Sen Ayaz olmalısın," diyerek koluma dokunuyor.

"Evet benim Ayaz... Sen?" der demez kan beynime sıçrıyor. O adam, o yaaa o işte. Yeşim'in gazetelere düştüğü adam. Nasıl ya? Midem bulanmaya başlıyor? Nasıl bir ortam bu? Yeşim bir adamın kollarında diğer tarafta gazetelere çıktığı adam? Neler oluyor burada?

"Ben Önder, Yiğit'in arkadaşıyım. Seni Yiğit'ten çok Yeşim'den dolayı biliyorum, değil mi Yeşim? Yeşimm?" diyor. Yeşim hâlâ karşımda öyle boş boş bakıyor bana. Aslında bana da bakmıyor, arkaya doğru bakıyor boş gözlerle. Ben ondan bir tepki beklerken o öyle boş bakıyor. Yanındaki adam iyice sinirimi bozuyor, Yeşim'in kolundan tutmuş kulağına bir şeyler fısıldıyor. Onun nefesi değiyor benim sevdiğim kadının tenine. Artık yüzüm nasıl bir şekil aldıysa, koluma değen bir el ile dünyaya dönüyorum ve bana "Sakin ol dostum sakin," diyor Önder denen bu adam. Bense kopmuş vaziyetteyim, ne sakin olması. Kolumu şiddetle çekiyorum ve Yeşim'e uzatıyorum elimi.

"Yeşim konuşmamız lazım, gel," diyorum "Gel..."

Yeşim**

Yeşim diye inliyor bir an ortalık. Bu ses... Ayaz... Ayaz geldi. Şaşkınca kafamı kaldırıyorum ve Atilla ile göz göze geliyorum sadece dudaklarımdan "Ayaz" dökülüyor. Hikâyenin bir kısmını bilen Atilla sıkıca kolumdan tutuyor, ben hâlâ Ayaz'a bir hayalmiş gibi bakarken araya Önder giriyor, onunla konuşuyor. Evet Ayaz ve gerçekten gelmiş, tekrar ona bakarken arkasındaki kişiyi görüyorum; o kız. O kız, Süeda... Demek ki doğruymuş. O lanet dergilerde, gazetelerde yazılanlar doğruymuş. Ayaz o kızla beraber. Onunla burada ve bana gelmiş "Yeşim!" diye bağırıyor. Ne hakla çıkıyor karşıma? Ne hakkı var hayatımı mahvetmeye, her şeyi yeniden darmadağın etmeye. Yeteri kadar üzmedi mi beni? Gururumu ayaklar altına aldım "Gitme," diye yalvardım ben ona. O ise arkasını döndü gitti, yine de yılmadım. İstanbul'a kaçtım, annemi babamı tüm geçmişimi geride bıraktım ama o her yerde bu kızla beraber. Yazık ne yazık bana! Hep yanlış adamlara âşık olmak zorunda mıyım ben?

Birden Atilla'nın kolumu sıkması ile kendime geliyorum. Ayaz gelmiş, elini uzatıyor "Gel," diyor bana. Ah Ayaz şu arkandaki kızı görmesem seninle dünyanın bir ucuna giderim ama yine o kız yanında.

Gözlerimi gözlerine sabitliyorum "Ayaz," diyebiliyorum bu sefer tüm gücümü toparlayıp.

"Hadi Yeşim, konuşmamız lazım. Gel benimle, biraz daha sakin bir yere geçelim," diyor ve benim duraksamama izin vermeden elimden tutup ilerlemeye başlıyor. Arkamdan Önder'in Atilla'ya "Bırak gitsinler," dediğini duyuyorum.

Ben öyle bir boşluktayım ki nereye gidiyorum, ne yapıyorum hiç farkında değilim. Ayaz beni sürüklüyor ben peşinden gidiyorum, o kadar... Sonunda durduğumuzda anlıyorum ki Ayaz beni kulübün, şu tekne ile yanaşanların gizli kısmına, deniz tarafına getirmiş. Bu arada kulağı çalan şarkı takılıyor... Sözleri nasıl da beni anlatıyor. Sanki DJ benim halimi gördü ve bu şarkıyı çalmaya başladı. "Bak Ayaz bu kız böyle hissediyor," diye avaz avaz bağırmak istiyorum. Birkaç saniye gözlerimi kapatıp şarkıyı dinliyorum. Şarkıcı içten söylüyor, "Ayrılmam, ben ayrılmam senden..."

Tesadüfen AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin