Merhabalar,
haftanın son bölümüyle geldim. bence hızımız iyi gidiyor :)
bu bölümün başında da minik bir +18 bölüm var, dikkatinize.
keyifli okumalar,
Başak
*****************************
Ayaz**
"Huzur kokuyorsun."
Yeşim bana o huzur dolu sesiyle şiir okurken sanki ayrı bir dünyaya geçtim. Bedenim burada, ama ruhum yükselmiş yukarıdan bizi seyrediyordu. Öyle güzel bir tabloyduk ki... Bembeyaz çarşafların içinde ikimiz, Yeşim'in başak tarlası saçları bedenime yayılmış, pürüzsüz bacakları benim bacaklarıma dolanmış, narin elleri göğsümün üzerinde ve çimen gözlüm bana o büyülü sesiyle şiir okuyor. Şiirin sonunda hafifçe doğrulup yüzüme bakıyor, gözlerime "Huzur kokuyorsun. Neden sanıyorsun ki devamlı gelip seni kokluyorum? Benim için sen huzursun ve huzur kokuyorsun," diyor.
Zorlukla yutkunuyorum, vazgeçemediğim gözlerine bakarak "Ne tuhaf, ben de senin için şimdi aynı şeyleri düşünüyordum. Sesin huzur dolu, nefesin beni alp başka diyarlara götürüyor. Sanki ruhum bedenimden ayrılıyor ve bambaşka bir boyutta bizi izliyorum. Ahh Yeşimmm seni daha ne kadar fazla sevebilirim inan bilmiyorum. Seninleyken her şeyi çok daha fazla hissediyorum, yaşıyorum..." diye mırıldanıyorum.
"Ben de... Ayaz, üzme artık beni lütfen. Üzme..." derken o minicik burnunu yeniden boynuma doğru götürüp kokumu içine çekiyor.
Bense sanki mümkünmüş gibi daha bir sarıyorum sevdiğimi "Üzmem. Kıyamam ki..."
Böyle konuşuyoruz ama içimde hep bir korku hep bir tedirginlik var. Neden bilmiyorum ama sanki bir gün elimden her şey kayıp gidecekmiş gibi hissediyorum. Belki de hâlâ rüyadayım ve Yeşim'e kavuştuğumu tam idrak edemedim ama bilmiyorum... Böyle hissediyorum. Tüm gece Yeşim'in saçlarını okşuyorum, onu kokluyorum ve sımsıkı sarılıyorum. Benden bir karış öteye bile gitmesine izin vermiyorum... Her yatakta döndüğünde yeninden kendime çekiyorum ve neresi denk gelirse minik bir buse konduruyorum; omzuna, boynuna, saçlarına, yüzüne, gözüne, dudaklarına ve her seferinde o derin uykusunda aynı şeyi yapıyor. "Ayazzzz." diye mırıldanarak yüzünü tenime yaslıyor. Sabah yola çıkacağız uyumam lazım ama gözlerimi kapamak istemiyorum, hep onu izleyim, gözüm üzerinde olsun istiyorum fakat sonunda göz kapaklarım uykunun ağırlığına dayanamıyor ve kapanıyor.
"Uykucu koca dev kalk artık. Valla bak kalkmam lazım, bırak beniii," diye yüzüme öpücükler konduran sevgilimin sesiyle güne başlamak... Biraz daha şımarıklık yapıp açmıyorum gözlerimi fakat Yeşim'in "Ayaz gerçekten üzerimden kalkman lazım bak tuvalete gitmem lazım ama hapsetmişsin beni gidemiyorum ki!" diye isyan dolu sesi ile daha fazla dayanamayıp aralıyorum gözlerimi.
Kollarımı yavaşça çekip "Ooff sabah sabah amma dırdır yaptın be kadın!" derken önce dudaklarına tutkulu bir öpücük konduruyorum ve "Şimdi git hadi," diyerek kollarımı gevşetiyorum. Aslında çimen göz haklı, kızı resmen tüm vücudumla yatağa hapsetmişim, Yeşim'in yattığı tarafa doğru kayıp onun yastığına sarılıyorum ve kendimi yeniden uykunun kollarına bırakıyorum.
Yeşim**
Uzun zamandır böyle huzurlu uyumamıştım. Dün gece Ayaz'a da dedim, "Huzur kokuyorsun," diye ve dediğim gibi huzur kokulu uykulara daldım. Ensemde, boynumda tüm benliğimde onun huzurlu nefesi ile uyudum. Sabah öyle dinç açtım ki gözlerimi kendimi yıllardır böyle sağlıklı hissetmemiştim. Sımsıkı sarılmış bana sanki bir yere gitmemi engeller gibi, sanki ondan bir milim uzağa gidebilecekmişim gibi... Bakmaya kıyamadığım erkeksi yüzü bana dönük öyle güzel uyuyor ki ona kıyamıyorum. Burnu, kaşı, gözü ve dudakları, ahh o dudakları beni bir hareketi ile bu dünyadan koparan dudakları...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tesadüfen Aşk
Romance"O güldüğünde içimde bahar çiçekleri açıyor." İnsan kime âşık olacağını bilebilir mi? Tümüyle tesadüfte ömür boyunca kimi seveceğimiz! Hatta insan en tutkunu aşkını asıl, sevdiğini sanıp yanıldığını anladıktan sonra yaşayabilir. Bir basketbolcunun s...