18.Bölüm: Film Gecesi

1.3K 156 26
                                    

🫶🏻

Çağın'ı arabaya koyduktan sonra birkaç dakika Barın'ın gelmesini beklesem de gelmemişti.

Kadının arada bir bakışları bana ve arabaya kaysa da sanki engelleyebilecekmişçesine camın önüne yerleşmiştim.

Barın'ın gitgide gerilen sırtı beni de gerse de eminim ki yüzü ifadesizdi.

Daha fazla dayanamadım. Arabanın kapısını açarak Çağın'a telefonumu verdim. "Bebeğim sen yarım kalan çizgi filmini izlemeye devam et. Ben babanı alıp geleyim."

"Tamam Gece'cim," diyerek telefonu aldı elimden.

"Ben arabayı kilitleyeceğim sende hiç kalkmıyorsun yerinden tamam mı bebeğim?"

"Hıhım," diyerek mırıldandı ve filmini başlatarak izlemeye başladı.

Kapıyı kapatarak arabayı kilitledikten sonra elleri cebinde bedeni belli etmese de gerilmiş olan, sinirli Barın'ın yanına ilerlemeye başladım.

Ona yaklaştığımı hissetmiş gibi kafasını hafif açıyla çevirerek bana baktığında bir elini cebinden çıkartarak bana uzattıktan sonra elimi tuttu.

Yanındaki yerimi aldığımda karşımdaki kadına tek kaşımı kaldırarak bakmaya başladım.

Onun bakışları Barın'dan anlık bana döndüğünde kaşlarını çatarak baktı. "Bu kadının oğluma annelik yapmasına izin vermeyeceğim! Ailemi geri kazanacağım!"

Kadın beklediğim gibi Çağın'ın annesiydi. Ama Çağın, ona cidden benzemiyordu. Yan yana görsem bile onları büyük ihtimalle annesi olduğunu anlamazdım teyzesi, halası falan derdim çünkü Çağın, babasının bire bir aynısıydı.

Kadın kahverengi gözlü, boya olduğu belli olan siyah saçlara sahipti.

Benden birkaç santim kısayken gayet fiziği yerindeydi.

"Ayça!" dedi dişlerinin arasından tıslayarak Barın. "Tekrar söylüyorum. Oğlumu alamazsın. Vermem!"

"İlla oğlumuzu almak zorunda değilim ki," dediğinde pişkince çoktan benimde kaşlarım çatılmıştı. "Sen boşanırsın, biz evleniriz yani."

"Kendi kendine hayaller kuruyorsun galiba," diyerek Barın'dan önce ben cevapladım onu. Çok bile sessiz kalmıştım. "Olmayan aileni geri kazanamazsın ayrıca. Aileyi kurmayı çok isteseydin zamanında yeni doğmuş bebeğini bırakıp da gitmezdin! Bu saatten sonra ne sana ailemi veririm ne de Çağın'ı."

Barın'a baktım. "Hadi gidelim sevgilim, oğlumuz arabada sıkılmasın."

Biz arkamızı dönmüş ilerlerken Ayça'nın sesiyle başımı tekrar ona çevirdim. "Mahkeme görüşeceğiz Gece! Ya siz boşanırken ya da ben oğlumu sizden alırken."

"Görüşelim," dedim ve ona samimiyetsizce göz kırptım. "Senin bizimle görüşebileceğin sadece velayet davası olur onda da istediğini alamayacaksın."

Tekrar ilerlemeye başladık ona ardımızı dönerek.

Barın arabanın yolcu kapısını benim için açtı. Oturduğumda kendi de arabaya yerleşti.  Bana doğru yaklaşarak boynumdan öptüğümde "Teşekkür ederim." diyen fısıltısı kulağıma dolduğunda benden ayrılmadan elimi boynuna sardım.

"Etme," diye fısıldadım bende Çağın duymasın diye. "Çağın, bizim oğlumuz. Onun için her şeyi yapmaya hazırım."

ZAMBAK ÇİÇEĞİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin