21.Bölüm: Gerginlik

1.4K 178 12
                                    

Oy verip satır aralarına bol yorum yapmayı unutmayın lütfen 🌸
İyi okumalar 🙃

🫶🏻

"Ben hemen geliyorum tamam mı bebeğim?" dedim Çağın'a. "Sakın korkma. Üstünde kalın bir şey varsa da çıkar. Olduğun odada banyo varsa elini yüzünü soğuk suyla yıka bebeğim."

"Ama Gece'cim çok üşüyorum," nazlı ama hasta olan sesi içime dokunurken aynı zamanda Ayça içinde git gide sinirle doluyordu tüm benliğim.

"Biliyorum birtanem," dedim. "Üşüyorsun ama daha fazla hasta olmaman için üstünü çıkartman ve yüzünü yıkaman gerekiyor. Sen bu dediklerimi yap ben hemen evden çıkıp geliyorum. Arayacağım seni tekrar tamam mı?"

"Tamam Gece'ciğim," dediğinde cümleyi kurarken bile birkaç defa öksürmüştü.

Bu sırada odama girmiş açık renkli trençkotu geçirmiştim üstüme.

Telefonu kapattığım gibi Barın'ı ararken açmaması gerilmiş olan bedenimi iyice geriyordu.

Çekmeceden Barın'ın arabalarından birinin anahtarını alırken hızlı adımlarla evden çıktım.

Evdekiler merak etmesin diye koridorda gördüğüm Nuray ablaya çıktığımı söylemiştim.

Arabaya bindiğimde telefonumu arabaya bağlarken Murat'ı aradım bu sefer. İyi ki numarasını almıştım.

Şaşkın sesi kulağıma dolduğunda beklemeden konuştum. "Gece?"

"Murat, Barın'ı aradım ulaşamadım! Yanında mı?"

"Hayır da ne oldu?" diye sordu meraklı bir sesle.

"Manyak kadın Çağın'ı bir odaya kilitlemiş. Hastalıktan ölüyor çocuk o evde. Ben oraya geçiyorum ama tam prosedürü bilmiyorum. Ne yapmam gerekiyor?"

"Tamam sakin ol," dedi ve devam etti. "Ben hemen çıkıp geliyorum. Polis ekiplerini de yönlendiriyorum oraya. Sakın yalnız girme eve. Mahkemede aleyhimize kullanırlar. Polislerle girersek ve kilitli oda görülürse bu bizim için mahkemeyi bitirmeye yeter."

Derin bir nefes aldım. "Tamam hızlı ol ama. Daha fazla o kadının eline bırakamam Çağın'ı."

"Tamam," demiş ve kapatmıştı.

Sonrasında yol boyunca ne kadar Barın'ı arasam da açmamıştı. Sinirle direksiyona vurdum. İnsan şu telefonuna bir bakmaz mıydı?

Arabayı hızla durdururken arabadan inmiştim. O sırada Murat'ın arabası ve polis ekiplerinin arabası da durmuştu yanımda.

"Hadi," dedim Murat'ı gördüğümde. "Hızlı olalım. Çok hastaydı."

"Sen nereden biliyorsun?" diye merakla sordu.

"Akıllı saatinden aradı."

O sırada binadan içeri girmiştik. Asansöre binerken sığmayan polislerden bazıları da yürüyerek çıkmayı tercih etmişti.

"Barın niye telefonlarını açmıyor?!" diye sinirle söylendiğimde "Sabahtan beri toplantılardaymış. Şirketi aradım haber vereceklerdi." diyerek cevapladı beni.

Katta durduğumuz gibi asansörden inerken Ayça'nın ziline bastım.

Durmaksızın çaldığım kapı, zil zurna sarhoş Ayça tarafından açılmıştı. Üzerinde mini geceliğiyle bizi gördüğüne şaşırmışa benziyordu. "Hayırdır?"

ZAMBAK ÇİÇEĞİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin