🫶🏻
Elimdeki telefonun tekrar çalmasıyla kapanmasın diye hızlı adımlarla merdivenleri inmeye başladım.
Yukarıda da konuşurdum ama Barın uyuyordu rahatsız olmasındı.
"Alo?" diyerek yanıtladım telefonu.
"Gece?" diyen endişeli sesle bende endişelenmiştim.
"Benim yenge," diyerek cevapladım onu. "Bir şey mi oldu?"
"İyi misin kızım?" diye sordu sorumu cevapsız bırakarak.
"İyiyim yenge," dedim merakımı dizginleyerek. "Sen nasılsın?"
"Bende şimdi iyiyim kızım."
"Ne oldu yenge," diye sordum tekrardan.
"Endişelenmeni istemiyorum Gece ama amcan magazinde resimlerini gördü ve evlendiğin kişiyi araştırmaya başladı birkaç gün önce," derince bir nefes çekti ciğerlerine. "Bu sabahta Gece'yi almaya gidiyorum diyerek çıktı gitti evden."
Kaşlarım olabildiğince çatıldı. "Yenge ben artık evliyim üstelikte reşitim. Satın alabileceği bir eşya değilim."
"Dikkat et kendine yine de kızım," diyerek cevapladı beni. "Amcanı az çok tanıyorsun. Sağı solu belli olmaz."
"Tamam yenge," dedim derin bir nefes aldıktan sonra. "Dikkat ederim. Sen napıyorsun, nasılsın?"
"İyiyim kızım," dedi ve yutkundu. "Ne yapayım işte her zamanki gibi ev işleriyle uğraşıyorum."
"Bir şey mi oldu yenge?" dedim şüphelendiğimi belli edercesine.
"Yok yok kızım," dedi aniden. "Bir şey yok."
Bir şeyler olduğundan şüpheleniyordum ama tam olarak ne oluyordu anlamamıştım. Ne kadar zorlasam da anlatmayacağını biliyordum. Ya Ayşe teyzeyi arayıp her şey yolunda mı öğrenirdim ya da bir ara yengemi günü birlik görüp geri dönerdim.
"İyiysen kapatayım artık yenge," dedim. "Eğer bir şey olursa haber vermekten çekinme."
"Asıl sen kendine dikkat et kızım," dedi. "Amcanı biliyorsun."
"Sorun yok," dedim ve vedalaştıktan sonra telefonu kapadım.
İçime endişe düşürmüştü sesi. Derin bir nefes alarak arkamı döndüm ve merdivenleri çıkmaya başladım.
Telefonumu komidinin üstüne koyup Barın'a döndüm. Bıraktığım şekilde, yüzüstü dönmüş yastığa sarılmış, yatıyordu.
Sessiz adımlarla yanına yaklaşarak üstüne uzandım. Başımı yanağıma yaklaştırarak yanağından sıkıca öptüm.
Hiçbir tepki vermemesine üstelik düzenli nefesleriyle uykusuna devam etmesine sinir olarak tekrardan eğilerek öptüm.
Boynuna yaklaşarak nefesimi yavaşça üfledim boynuna.
Yüzüne eğilerek bakmaya başladım. Bir insanın uykusu ne kadar ağır olabilirdi ki?!

ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZAMBAK ÇİÇEĞİ
RomansaZambak Çiçeği, yeniden doğuşu temsil ediyor. Keder, sevgi, yeniden doğuş.. - "Çok güzelmiş baba," diyen ses kulaklarıma dolduğunda hafifçe kaşlarımı çattım. Kim vardı odada? "Evet oğlum," dedi...