"Gidiyormuşsun Galatasaray'dan?" diye sordu Dusan, eski takım arkdaşına.
"Evet kardeşim ya, bilmiyorum buraya ısınamadım. Taraftar, takım çok güzel. Ama ben iyi değilim, biliyorsun. "
Hakim son zamanlarda yaşadıklarıyla başa çıkamayınca, artık buradan gitmeyi kendine zorunlu görüyordu.
Mauro'nun kardeşiyle yaşadığı tek gecelik ilişki öğrenildiğinden beri araları iyi değildi ve takıma da yansıyordu.
"Marina'yı tanıyor musun? Icardi'nin kardeşi.Onunla bir partide karşılaştık ve gece beraber olduk. Tabii daha sonra yüzüstü bıraktım gibi oldu. Mauro da bana karşı çok sinirli." diye içini döktü Hakim. Dusan, kaşlarını çatarak bakıyordu Hakim'e.
"Seninle geçenki buluşmamızda da o kızdan bahsetmiştin. Tanışmanızdan. Hah, bence sende bir şeyler var. "
"Sanmıyorum Dusan. "
"Tam da böyle zıtlaşınca ortaya çıkar zaten. Hem, güzel bir kızdı bence. Maçımıza gelmişti tanıyorum. "
Hakim, Marina'nın suratını getirmişti aklına ve tebessüm etmişti. Onu çok beğeniyordu ama artık anlamsız geliyordu.
"Bak, düşündün ki sırıtıyorsun. " Hakim, Dusan'ın omzuna vurup güldüğünde onunla aynı takımda olsalar antrenmanda nekadar eğlenebileceğini hatırladı. Ama şu an Icardi'nin nefret bakışlarına, Kerem'in "dinsiz , imansız" zorbasına maruz kalıyordu.
"Ben Marina ile görüşmek ıstiyorum. Nasıl yapacağım ama? " oflayarak arkadaşına döndüğünde Dusan umutlu bir şekilde ona döndü.
"Önce Mauro ile konuş ikna et. Takımın kara bulutları da kalksın ortadan. Daha sonra da onun sayesinde kardeşiyle aynı ortama gel."
Bu fikir çok mantıklıydı ve Hakim, Dusan'a sarılmıştı.
...
"Mauro, kardeşinin ilk birlikteliği benmişim de aldatmışım gibi davranmayı bırakmalısın. Ayrıca ben Marina'dan hoşlandığımı düşünüyorum. Görüşmek istiyorum."
Mauro zaten bunu Hakim'den daha çok istiyordu çünkü kız kardeşinin de hissi olduğunu biliyordu. Ayrıca reşit ve aklı başında olduğu için bir süre sonra Icardi'ye laf düşmüyordu.
Marina kabul ettiğinde Ziyech heyecanla beklemeye başladı. Daha sonra yanındaki Boey'e döndü. Marina ve Boey fazla yakın arkadaşlardı ve ağzından laf alabilirdi.
"Hey, Sacha! Marina benden bahsediyor mu?"
"Hayır, geçmişe çok takılı kalmıyor. "
Bu sözle morali bozulsa da belli etmedi ve Sacha'nın yalan söylediğine dair kendini inandırmaya başladı.
Birkaç dakika sonra Marina geldiğinde, Torriera'nın alarmıyla herkes uzaklaştı ve ikisi baş başa kaldı.
Marina göz devirip yoluna devam edecekken, Hakim kolundan tuttu.
"Marina sanki sana umut verip bıraktım gibi davranmayı bırak. Partide yükselip bir şeyler yaşadık işte. Tabii onun harici benim senden hoşlandığım gerçeği var ama.. Sanki seni taciz etmişim gibi davranıyorsun. "
Marina gülümsemişti, hoşlanma gerçeğine.
"Hoşlanmak demek, ha? " deyip gülümsediğinde, Ziyech de onun kadar mutluydu ve hemen fırsat bilip sarılmıştı.
"Bu Galatasaray'dan gitme muhabbeti ne peki? "
Marina merakla dönüp sorduğunda,Ziyech sessizliği tercih edip öpüşmeye devam etti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
