"Barış, birazdan maç var ve enerjik olmamız gerekiyor. Sen ise bütün enerjimizi sömürdün kardeşim! "
Kaan, yolun başından beri Barış'ın playlistini dinlemelerinden bıkmış ve en son oflamıştı. Diğerleri artık alıştığı için gülüyorlardı.
"Ben de öyle diyordum. Artık kulaklık kullanıyorum, Barış'ın dinleyeceği yok. " dedi Lucas.
Barış hiç aldırış etmeden şarkıya eşlik ediyordu.
"Biri vardı çoktan, izi kaldı kalpte. Camımın damlasında, duruyormuş orda. Sanki bir düşmancasına.. "
En sonunda Halil, o soruyu sordu.
"Seni bu kadar kim üzdü be oğlum? "
Kimse cevap alamamıştı bu soruya, hiçbir zaman. Magazinde bile öğrenememişlerdi. Ama vardı onu üzen, esmeri. Esmer olduğu belliydi sadece. Barış öylece duraksadı bir an. Türkçe anlamayanlar bile aralarında çevirip merakla ona bakınca, Barış artık bu aileye güvenmesi gerektiğini fark edip acı tebessümle gülümsedi.
"Ankara Demir'de oynarken, daha 18-19 yaşındayım. Derler ya genç delikanlı. O zaman kafayı leyla yapan bir kız var. Oturduğum semtin en güzel kızı, en azından benim için. Esmerin en güzel hali, ela gözü ve kara saçıyla başka geldi gözüme. Sürekli karşılaşır konuşurduk. Bir gün maç izlemeye geldi. Ben de umutlandım sandım bana geldi, meğer aynı takımda olduğum çocuğu seviyormuş. Daha sonra gerçeğe uyandım, hep takımdakileri sorması benle konuşma bahanesi sanıyordum. Barış Cabbar oldum anlayacağınız. Hep yanımdan el ele geçtiler, öptüler birbirini. Ne bileyim, unutamadım. İçimde ukte kaldı. Sen grl bir iki sene platonik kal ama seni hiç görmeyip iki günlük çocuğa gitsin. Ah Sevda ah"
Barış boş boş yere bakıp nefes verirken, yanında oturan Demirbay, omzuna vurdu. Aktürkoğlu konuşuyordu.
"Oğlum ya, nasıl masum sevdiysen çıkmamış aklından. Hepimizin unutamadığı oluyor. Ama bence insanın kariyer gelişimi, maddi yükselişi vb. aşkı biraz geri plana atıyor bu dönemde. Doğru kişiyse elbet karşına çıkar yeniden, değilse zaten doğru olanı anlarsın sen de. Üzme böyle kendini. Böyle güzel melodileri, kendi modunu düşürmek için dinlememen lazım. "
"Haklısın, çok sağol be abi. Biliyorum ben de ama, olamıyor. İlk defa içimden bir ses size bunı anlatmamı söyledi. Nedenini de bilmiyorum. "
"Barış, o kıza noldu oğlum? " Apo sordu.
"Hiç bilmiyorum abi, belki bir gün karşılaşırız. "
Arabadan inip tesise girme vakti çoktan gelmişti. Bugün takım Ankaragücü maçinda olacaktı.
Hazırlık için soyunma odasından sahaya doğru çıktıklarında, en önden gelen kız kokusu ve sesi Barış için çok tanıdıktı. Ve ses, ona sesleniyordu zaten.
Arkasına kalbi durmuş şekilde döndüğünde, 4 senedir uğruna o şarkıları dinleyip Galatasaray'ı bıktırdığı kız vardı.
Öylece gülümsüyordu. Barış ne mimik yapacağına kalben karar veremiyordu. Ama onu görünce dayanamayıp güldü o da.
"Hatırladın mı beni Barış? "
Seni unutmadı ki Barış.
"Ünlü olunca aklına geldim sanırım? "
Yürü Barış, gerçekleri onun da yüzüne vur.
"Maç sonu lütfen konuşalım. "
Barış kafası karışık hazırlığa gitmişti. ultrAslan ekibi bunu bilse, kızı ne linçlerdi ama, o derece karışık kafası.
Maç tamamen bitince Barış ve Sevda, konuşuyordu sonunda.
"Sen Galatasaray'a gidince, artık konuşmak imkansız geldi. Aslında Galatasaraylıyım ama senle konuşmak için şu takımın stada geldim. Neyse, Barış. . Ben seni seviyordum. Ankara Demirde iken. Evet Umut ile sevgili oldum ama nedeni Umut'un yalanlarıydı.
Barış, uzunca kızı dinledi. Sevda her şeyi detaylı anlatıp ağlayınca Barış aslında sevildiğini duyunca gülümsedi.
Kısa bir sürenin ardından birbirine sarılan ikili, özlemini sımsıkı gideriyordu.
Barış, takımla tanıştırmak için sabırsızlanıyordu.
Bu konusu bi tık farklı ve daha cringe oldu ama alın okuyun asklar Baris Alper farklı senaryo da atıcam
🫶🫢🫠