"Ah, baksana yeni transfer yapmışız." diyen Oğuz'a döndüm. Beşiktaş'ta bilmem kaçıncı senesiydi ve Beşiktaş'ın magazin gazetesi gibiydi.
"Kimmiş Ozzy?" diye sorduğumda biraz daha telefona merakla bakıp sonra bana döndü.
"Ben söylemeyeyim, sen bak istersen."
Merakla uzattığı telefonunu elinden aldığımda, gördüğüm fotoğrafla ağzım açık kalmıştı.
Bu Muci'den başkası değildi.
Uzun zaman sonra onu böyle random anda görünce, sırıtmıştım. Bayadır görüşmüyorduk.
"Ne oldu? Eski fbini görmek garip mi geldi?"
"Belki yeniden olur da eskiliği gider." diyerek devam etti sözlerine. Onu dinleyip güldükten sonra aklıma onca gece geldi.
Yurt dışında iken, yaptığım röportaj sayesinde tanışmıştık ve geceye otelde devam etmiştik. Daha sonra hem samimi hem libidolu bir bağımız oluşmuştu. Anlık kararla Türkiye'ye geri döndüğümde, aramıza mesafe çoktan girmişti.
Belki de bugün davet edildiğim imza törenine gitmeliydim. Zaten Oğuz da antrenmana gidecekti.
"Ben de seninle geleceğim."
"Hayırdır? Birilerini antrenmanda mı göreceksin?"
"Of, genelde geliyorum zaten. Ama yani, tamam biraz ondan. " Yanağımdan makas alıp güldü ve hazırlanmam gerektiğini söyledi.
Hava hafif soğuktu ama spor olarak giyinmekte fayda var diye düşünerek, gri sweat-gri bot, siyah tayt eşofman-siyah manto kombinlemiştim.
Arabaya bindiğimizde içimdeki heyecanı dindiremiyordum. Belki gecelik ilişki gibiydim gözünde ama içten içe bende bambaşka biriydi. Beni onun bedenini içimde hissetmek değildi heyecanlandıran, adımı ağzından duyabilmek, keskince göz göze gelebilmekti.
"Ondan hoşlanıyorsun!" Oğuz direksiyon elinde bana dönerken bense kaşlarımı çattım.
"Geldiğini öğrendiğinden beri farklı davranıyorsun ve zaten eskiden de hoşlandığını söylüyordum. Artık kesin oldu, güzellik. Uğraşma."
"Ama aramızda değil mi Ozzy?"
"Bana da güvenmiyorsan yani.. " diyerek ofladı.
Tesislere girdiğimizde kameramanları aşıp, sahaya girmişti Oğuz. Bense yedek kulübesinde oturmuş, seyrediyordum.
Gözüm tekte onu gördüğünde, gülümsemiştim. Beni fark etmesini çok istiyordum. Oğuz da o ara yanına gidip selam vermişti ve benim de duyduğum o cümleyi söylemişti.
"Sen git kulübede otur istersen, dinlen. Hem belki senle selamlaşmak isteyen birileri olabilir."
Oğuz'un dediği ile Muci buraya döndüğünde, tıpkı az önceki gülüşüm gibi o da gülüyordu. Oğuz'a teşekkür edip yanıma doğru geliyordu.
"Selam."Diyerek sarıldı.
"Selam, hoş geldin Beşiktaş'a!" gülümsedim ve teşekkür etti.
"Gözlerin hala çok güzel."
"Teşekkür ederim, Muci.."
"Nasılsın nasıl gidiyor? Kısacası sevgilin var mı?"
"Yok, için rahat olabilir. Her şey iyi gidiyor. Geldiğin haberini duyunca heyecanlandım. Ben de geleyim dedim."
"Çok güzel düşünmüşsün ama sen gelmesen bile ben gelecektim. Seni özlemişim. "
"Sen beni değil, fiziğimi özledin." deyip hafif duraksayarak. O ise kaşlarını çatarak bana baktı.
"Fizik isteyene çok. Ama senin gibisi yok." gülümseyerek ona yaklaşırken, kendince itirafı yapmıştı.
"Türkiye'ye transfer bahane ama, sen şahanesin." artık dudaklarımız yapışıyorken, benden mutlusu yoktu.
Kısa süre sonra ondan ayrıldım.
"Hadi antrenmana!"
Yanağımı öpüp sahaya geri koştu.
Ernest Muci mi diyelim yoksa sen mi gercek ismini aciklarsin Anderson Talha???
Ben nedensiz Zayn'e de benzettim zhabjzwkxlwlxwl