1. BÖLÜM

3.2K 128 24
                                    

1. Bölüm
Zaten gökyüzü de kararmıyor muydu günün sonunda...
                                                                                               

"Her şey değişir bir zaman diliminde mevsimler, kitaplar, yemeklerin tatları ama en önemlisi insanlar değişirdi bir zaman diliminde tanıdığım dediğiniz insanlar sizi arkanızdan bir uçuruma iter ama siz farketmezsiniz. Değişimi durdurmaya çalışıyorum. Değişimin kaynağını bulmaya odaklanmak istiyorum. Neden arkadaşım, ailem dediğim herkes değişiyordu. Evrenin buna bir cevabı var mıydı. Hiç zannetmiy-"

Dışardan gelen sesle kafamı kaldırır kaldırmaz pencereden gördüğüm manzarayla gülümsememi engelleyememiştim. Bugün o büyük gündü annem evleniyordu. Evlenmek için neler çekmişlerdi.

Kapımın bir anda açılmasıyla oraya dönmüştüm. "Eğer annemizin düğününü kaçırmak istiyorsan söylemen yeterdi bu rahatsız edici takım elbiseyi giymezdim bende." Abimin söylenmesine gülmüştüm. Bilgisayarımı kapatıp terliklerimi çıkartıp büyük ihtimal akşama pişman olacağım o topukluları giymiştim. "Hadi gidelim abicim, hadi."

Abimin kolunu tutmuştum. Kapıdan çıkar çıkmaz annemin güzelliğine şok olmuştum. "Anne bu kadar güzel olursan vazgeçebilirim her an seni geri alabilir miyiz ya?" Annem endişeyle abime bakmıştı bir an. "Kadını korkutmayı bırak artık abicim." Ablamın sesine dönmüştüm o da en az gelin -annemiz- kadar güzeldi.

"Ooo galiba birileri daha gelin olmak istiyor hayırdır ne bu makyaj artı elbise?" Ablam bir askerdi o yüzden normalde bu özel günleri önemsemezdi ama abime hak vermiyordum ne de olsa kaç kişi 28 yaşında annesinin evliliğine şahit olurdu ki? "Hayırdır hayırdır hem ben zaten 2 güne göreve gidiceğim izin verde biraz zevk alabilelim şu düğünden." Abim, ablamı serbest bırakmıştı bana dönmüştü. "Bende yarın göreve gideceğim evde tek başına kalabilir misin?" Gülümsedim. "Güzel benimde zaten kabul sınavım yarındı." Abim kızmıştı ve bu kızgınlığı sadece 5 saniyede yüzüne yansımıştı. "Hayatta olmaz gidemezsin."

Ben annemden ve ablamdan destek beklerken onlar abime destek oluyorlardı bunu bakışlarından anlamıştım. "Bırakında şehit olup olmayacağıma ben karar vereyim." Ablam konuşucakken annem sözünü kesmişti. "Asker olmanı istemiyoruz bunu konuşmuştuk Asena." Düğün gününde kapıda herkes varken ailemle kavga etmek istemiyordum. Ama benim yerime karar verilmesinden nefret ediyordum. Babam olsaydı acaba benim asker olmama izin verir miydi en merak ettiğim şey buydu. Ailemdeki herkes askerdi bir tek annem savcıydı. Ben babam gibi gizli görevlere çıkmak istiyordum ama bu görevler onun canını aldı. Ailem bundan korkuyordu aynısı başıma gelir diye korkuyolardı. Ama ben korkmuyordum eğer kafama bir şey koyduysam yapardım kimse bana engel olamazdı.

"Ne derseniz diyin ben yarın asker olacağım." Hepsi bana inanmıyormuş gibi bakıyorlardı. "Eğer vatana faydan dokunsun istiyorsan doktor falan ol asker olmaz." Ablama inanılmaz şekilde bu cümleyi kurmuş olamazmış gibi baktım. O olmamıştı o da her şeye rağmen asker olmuştu. "Eğer beni korumak istiyorsanız yanılıyorsunuz siz ne kadar engel olmak isterseniz olun ben yılmayacağım." Abim ağzını açacakken hemen söze girdim. "Bırakında nasıl öleceğime ben karar vereyim. Şehit olmak istiyorum ve siz buna engel olamazsınız asla."

Onları beklemeden kapıdan dışarıya çıkmıştım. Damat tarafı beni görünce şaşırmıştı. Hızlıca arabaya doğru yürümeye çalışmıştım ama kalabalıktan zor varmıştım arabaya.

"Asena hanımda burdaymış." Gelen kişiyi görünce boka saran moralim iyice beter olmuştu. Yüzüne iğreniyormuş gibi bir bakış atmıştım. -kesinle iğreniyordum.- Bu şahıs çok sevdiğim bayıldığım olmazsa olmazım Bora'ydı. Çok sevgili üvey kardeşim. Annem'in sırf şu yüzden evlenmesini istemiyordum ama Bora'nın bu şımarıklarının cezasını annem ve aşık olduğu adam çekmemeliydi. "Ne kadar güzel olmuşsun sevgili ablacım ama eminim Çağla ablam daha güzel olmuştur."

Sabır diliyordum bu akşam huzurla biterse kurban kesecektim özellikle Bora'yı dövmeden dayanabilen tek kişi olursa şükür namazı kılıcaktım. "O zaman seni Çağla ablanın yani benim ablamın genetiğimizin aynı olan hatta görünüş olarak nerdeyse aynı olduğum ablamın yanına alalım canım benim." Bora hiçbir şey demeden tekrardan bahçeye doğru yürümüştü. Geldiği yere geri göndermiştim deliyi.

Benim burda arabanın önünde beklediğim tek bir isim vardı Özgem en yakın arkadaşım hatta kardeşim. Taşlı yoldan gelen topuklu sesini duyunca hemen sağ tarafa dönmüştüm. "Kardeşim!" Özgeye koşmuştum sarılmıştık. "Benim en yakın arkadaşım annesinin düğününde neden misafir gibi evin dışında bekliyor bakim?" Gülümsemem solmuştu. "Yarın yüzünden tartıştık işte." Özge anlamıştı. O sırada bize doğru gelen abimi görmüştü. Özge abime aşıktı hemde 16 yaşından beri. Ne zaman bize gelmesini istesem kabul ederdi aslında bilmiyordum benim için mi abim için mi gelirdi. Abim sakinleşmiş şekilde bana doğru yürüdü Özge'ye bakmamıştı bile. Öküz abim benim.

"Asena annemler geliyor gel arabaları son kez kontrol edelim." Abime çok kızgındım ve bunu Özge'nin yararına olcak şekilde yönlendiricektim. "Abi ben sana küsüm hâlâ hadi siz Özge'yle kontrol edin arabaları." Özge bana bakmıştı ve sevindiğini gözlerindeki parlaklıktan anlamıştım. "Özge mi?" Özge'nin burda olduğunu yeni farketmiş gibi ona bakmıştı baştan aşağıya ona bakmıştı. "Bu topuklular ve elbiseyle zor yürür yolda." Özge inanmıyormuş gibi abime bakakalmıştı. Bende aynı şekilde bakakalmıştım tabi. Abim Özge'yi seviyor muydu, nefret mi ediyordu anlamıyorduk.

"Umay abi benden bu kadar hoşlanmadığını bilseydim bir daha gözüne gözükmezdim." Özge'nin saldırısına onur dolu şekilde gülmüştüm. Ona ben öğrenmiştim bunu en iyi savunma saldırıdır. Eğer abimi tanıyorsam imkansız bir kadının kalbini kırmazdı. Gerçi şuan Özge'nin bu davranışına gülümsüyordu... ABİM ÖZGE'NİN SÖYLEDİĞİ ŞEYE GÜLÜMSÜYORDU?

"Bunu kasdetmedim ben... şimdi bileğin burkulursa falan annemin düğününü kaçırırım." Ne yani annemin düğününde Özge'ye bir şey olsaydı başkası yerine o mu onunla ilgilenicekti. Özge'yle bir anlığına göz göze geldik ve abimin dediğini ikimizinde aynı şekilde anladığımızı anlamıştım. Abim derin bir nefes almıştı. "Neyse ben tek başıma bakarım siz burda durun."

Abim gider gitmez, Özge'yle çığlık atıp sarılmıştık. "An itibariyle görümcen olduğumu düşünüyorum." Özge gülmüştü. "Senin gibi görümceye canım feda be." Gülmüştük ve abimi beklemiştik birde tabiki güzeller güzeli annemi.

2 saat sonra

Özge'ye bağırmaktan sesim kesilmişti. "Çıkalım şurdan sağır oldum." Özge hâlâ horon oynuyordu. Laz damarı tuta tuta bugün tutmuştu gerçi abimle birlikte oynadıklarını düşünürsek Umay damarıda tutmuş olabilirdi. Ablamı aradım ama o da annemle ilgileniyordu. Kimseyi rahatsız etmeden düğün salonundan çıkmaya karar vermiştim.

Aslında annemin evlenmesi elbette çok mutlu bir haberdi o da kendi hayatına odaklanabilcekti. Bir kere de olsa kendi hayatını yaşayacaktı. Ama bilmiyorum bu babama ihanet sayılmaz mıydı? Babam ben 6 yaşındayken şehit olmuştu. Özel görevler onun hayatına son vermişti.

Cebimden babamın küçükken bana yaptırdığı özel anahtarlığı çıkardım ikimizin çizimi ve arkada gökyüzü vardı. Anahtarlığı öpüp gökyüzüne bakmıştım. Gözlerimden yaş akmıştı ama diğer yaşlara hakim olmuştum. "Babacım ben seni özlüyorum ama biliyor musun annem galiba ilk kez gerçekten bugün güldü. Sen onun gerçek aşkı değilmişsin onu anladım." Derin bir nefes aldım. "Bana dediklerini biliyor musun bana sen şehit çocuğusun ama sen şehit olma diyorlar nasıl olur bu babacım? Hep derler kız çocukları babaları gibi adamlara aşık olurlar ben olmak istemiyorum baba. Ben benim çocuğumda benim gibi babasız büyüsün istemem babacım bu yüzden annemin aksine benim tek aşkım hep sen olacaksın söz veriyorum babacım söz."

Anahtarlığı arkamda bırakmak için havaya fırlattım nereye gittiği önemli değildi tek dileğim babam gibi birisinin bulmasıydı. Çünkü eminim ona en iyi bakabilcek tek kişi onun gibi birisinin olmasıydı.

İçeri girerken bir adamın bana bakığını fark etmiştim. Uzaktan nasıl biri olduğunu göremiyordum. Tek anladığım gözlerinin dolu olduğuydu belliki beni dinlemişti. Kimin umrundaydı ki bir daha hayatım boyunca görmicektim onu. Hem ben onu görememiştim bile aramızdaki mesafeden yani hem insan hiç tanımadığı birisine üzülür müydü ki?

                                                   
💫

❤️Oy vermeyi unutmayın lütfenn❤️

Okuduğunuz için teşekkürlerr 🤍

ASENAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin