"Yavaş Asena düşüceksin şimdi."
Küçük kız annesinin dediğini umursamadan. Evlerinin dışına doğru hızla koşuyordu. Çünkü bugün onun beklediği büyük gündü.
Babası görevden geliyordu.
"Anne baştan söylüyorum ben babama küsüm!" Küçük kız'ın ablası babasına kırgındı. Çünkü babası giderken onu uyandırmamıştı.
En büyükleri abileri ile yeni berberden geliyordu. Annesi oğlunu iki kızına göre daha fazla sever daha fazla değer verirdi.
"Anne ANNE! halam ben gelirken kafamdan aşağıya bir leğen su döktü!" Küçük Asena abisinin görünüşüne kahkaha atmıştı. Ablası ise onun fotoğrafını çekmek için makineye uzanmıştı.
"Bana bak Çağla dövüşmek istemiyorsam bırak o makineyi hemen!" Ortanca makinedeki bir flaşı sırf abisine inat olsun diye harcamıştı. "Gel dövüşelim uşağum!"
Tam birbirlerine gircekken korna sesi dikkatlarini dağıtmıştı. Asena heyecanla bağırmıştı ve tekrar dışarıya doğru koşmaya başlamıştı.
"Pabam geydii Pabacık geydiiii!"
Bütün aile onun peşinden heyecanla koşmuştu. "Babama önce ben sarılcam!" En büyükleri ona inanamıyormuş gibi baktı. "İkimizde koşmazsak bütün parayı Asena kapçak salak hızlan!"
"Umay salak mısın biz o küçük veledden parasını alırız hedefim seni geçmek!" Umay ona kızmıştı bu konuda ona ismiyle değilde abi demesi gerektiğini söylemişti.
Ortancayı saçlarından tutmuştu Umay. Çağlada karşılık olarak abisine tekme atmaya başlamıştı. "Silahımı getirin vurucam ben bu amipi!"
Asena abisi ve ablasına odaklanamamıştı ama yeni bir kelime öğrenmişti amip!
O sırada arabadan inen kişi küçük kızını görünce ona doğru koştu. Küçük kızıda ona doğru koşuyordu. Adam, Asena ona yaklaşınca yere iki ayağının üstüne eğildi.
"Asena'm!"
"Pabacımmm!"
İkiside birbirine sıkı sıkı sarılmaya başlamışlardı. Asena babasını aylardır görmemişti. Babasıda onu. Asena ona sıkı sıkı bir daha hiç bırakmamak için sarılıyordu.
"Pabacım bey şeni çok özyedim!" Adam kızına sıkı sıkı sarılıp kokusunu içine çekiyordu.
"Bende seni küçük kurt bende seni."
Adam gözleri yaşlıyken kızından ayrıldı.
Asena ona inanmıyormuş gibi bakıyordu."Pabacık! Şaçıma süyük bulaştıymadın di mi!" Üsteğmen onun ne dediğini anlamamıştı. "Süyük ne kız?" Asena ona bakmıştı ve gülmüştü.
"Hani vay ya ağlayınca buyundan akıyo o!" Üsteğmen sesli şekilde gülmüştü. "Sümük o benim küçük kurt'um." Asena ellerini sallamıştı. "Hayıy hayıy süyük bi kerem!"
Üsteğmen kızını kucağına almıştı. Karısının ona ne kadar nefret dolu baktığını gördüğünde gülümsemesi solmuştu.
"Hoşgeldin Erhan." Ne bir heyecan ne bir duygu yansıtıyordu bu cümle sanki kurmak zorunda olduğu için kurmuş gibiydi. "Zorla bir şey söylemene gerek yok Ahu."
Asena annesine bakmıştı. "Anneyy pabam geydii hadi ona yaptığım kuyabiyelerden vereyimm!" Üsteğmen kızına bakmıştı. Ona bakarken gözleri parlıyordu.
"Benim güzel kızım bana bu minik ellerle kurabiye mi yapmış bakayım?" Asena'nın küçük parmaklarını tekrar tekrar öpmüştü. Bu küçük kızı gıdıklandırdığı için gülmeye başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASENA
General Fiction"Bir gökyüzü meselesi" • • • Zaten gökyüzüde kararmıyor muydu günün sonunda. 💫🤍