16.BÖLÜM

730 50 40
                                    

16.Bölüm
Diliniz tutulunca
asıl acıyı anlıyorsunuz

"Üzgünüm ama...vatan sağolsun."

Merdivenlerden buraya koşarak gelen Özge'yi gördüm. Annemin yere oturmuş ağladığını görünce iki bacağının üstüne düştü. Ablamda annemin yanında ağlıyordu.

Ben? Ben...inanmıyordum. Abimin beni yalnız bırakcağına inanmıyorum.

Ameliyathane kapısına gittim. "Açın!" Doktor bana baktı. "Üzgünü-" İçerden bir hemşire çıktı.

"Doktor bey! O...ölmedi hayata döndü!"

Hemşire bana baktı. "İyi misiniz?" Herkes ayağa fırladı...ben düştüm bacaklarımı artık hissetmiyordum.

Abim...yaşıyordu. Ağladım. Evet öldüğünde dökülmeyen göz yaşlarım şimdi akıyordu gözümden. Kanlı ellerime baktım...hiçbir kan bu kadar canımı yakmadı.

Gözlerimin altını kanlı ellerimle sildim. "Hanımefendi pek iyi durmuyorsunuz isterseniz muayene olun bir."

Kafamı iki yana salladım. "Hayır...teşekkürler onu kurtardınız teşekkürler." Hemşire bana daha dikkatli baktı.

"Asena siz misiniz?" Kafamı aşağı yukarı salladım. Hemşire güldü. "O zaman bana teşekkür etmeyin...içerdeki bey hayata dönünce gözünden bir damla yaş aktı ve ilk kelimesi Asena oldu."

Güldüm. Gözümden akan yaşlarla gülüyordum. Gören deli zanneder ama değilim insan sevinince de ağlıyormuş hayatımda ilk kez mutluluktan ağlıyordum.

Gökhan'a baktım. Ayağa kalkıp ona sarıldım. O da bana sarıldı. "Geçicek dedim dimi ben o eşek bizi bırakır mı hiç?" Güldüm. "Kimin can kardeşi ne de olsa?" Saçımdan öptü. Hiç iyi durumda değildi...

Kollarından ayrıldım. "Gökhan...gidip biraz uyu sen hadi gitmeden önce doktora git birde sen en beterimizsin hadi." Bana kıpkırmızı olmuş gözleriyle baktı. "Timim nereye ben oraya...can kardeşim nereye ben oraya."

Alparslan geldi yanımıza. "Komutanım ama hiç iyi görünmüyorsunuz..." Gökhan güldü. "Asker olmak kolay değil hele ki şehit olamamak hiç kolay değil."

Omzuna hafifçe vurduğumda bile canı acıdı. "Al bak kaç saat orda aç susuz kaldın acaba! İşkence gördün gelmiş burda komutan olduğun için güçlü görünmeye çalış-"

Beni kendisine çekip öptü...dudaklarını bu kadar özleyeceğim aklıma gelmezdi. Her ne olursa olsun asla üstünden gitmeyen portakal çiçeği kokusu beni ona daha çok bağlıyordu beni ona kenetliyordu.

Ayrıldığımızda tekrar özledim dudaklarını. "Papağana bağlama tekrardan..." Bacağına tekme attım. "Ah, Asena!"

"Sen ben susayım diye beni her seferinde öpüceksen işimiz var...çok mu acıdı ki? Ya iyi misin şaka...şaka yapayım demiştim."

Güldü. "Yok yok seni çalıştırmak gerek gücün çok az bu halimde bile beni yere düşüremedin." Kaşınıyordu. Bu sefer daha sert vurasım vardı ama kıyamıyorum işte.

Annem yanımıza geldi. Bütün moralimin içine edicek ya geliyor. "Ahlaksız! Abin içerde ne halde senin yaptıklarına bak!" Gökhan ve Alparslan arkamda bana yeteri kadar güven veriyordu.

ASENAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin