5. Bölüm
Kardeşim için her
şeyi yapabilirim.
..
Abim ve tim peşimden geliyordu sorularına cevap vermiyordum. Aklımda tek bir şey vardı en yakın arkadaşımı, kardeşimi kurtarmak.
Revirin önüne geldiğimizde abim kolumu tutmuştu. Beni arkasına almıştı. Yanında, kapının öbür köşesinede gökhan yerleşmişti. Birbirlerine bakarak anlaşabilmelerine hayran kalırdım ama buna vaktimiz yoktu.Abim tek bir onaylamayla kapıyı kırıp içeriye dalmıştı. İçerde yerde kanlar içinde yatan Özge ve bir adam vardı. Adam, Özge'nin başında bir neşterle beklemişti sanki bizi.
"At elindekini!" Abimin sesini duyunca kendime gelmiştim. Hiçbir şeyi umursamadan Özge'nin yanına gitmiştim. Sıla da benimle birlikte ona bakmaya yeltenmişken adam elindeki neşteri Özge'nin boğazına dayamıştı.
Abimin dişlerini sıktığını görmüştüm. Şuan normalden fazla gerilmişti. "Seni tek bir mermiyle öldürebilceğimi biliyorsun dimi?" Özge bu haldeyken bunu hiçbiri yapmazdı sadece neşteri bırakması için bunu demişti abim.
"Öldür o zaman." Ses tonunu duyunca başımdan aşağıya sıcak sular dökülmüştü. Bu Özge'nin eski flörtlerinden birisiydi bu çocuğu çok iyi tanıyordum. "Berk..."
O Özge'nin tek bir saç teline bile kıyamazdı. Bunu yapmış olamazdı ama elindeki neşter tam tersini ispatlıyordu.
"Asena... senin burda ne işin var?" Beni tanıması şaşırtıcı değildi sürekleri Özge'nin yanında beni görürdü ve tabiki sohbet ederdik her insan gibi. "Asıl sen elinde neşterle Özge'ye ne yaptın!"
Nefes alış verişlerinin düzensizleştiğini fark etmiştim. Strese girmişti. Oysa demin gayet özgüvenli hâldeydi piç. "Asena burdan git burası senin için iyi bir yer değil..." Ciddi olamazdı. Bunu diyen bir Berk eksikti sikicem artık.
"Berk benim en iyi olduğum konu nedir bilir misin?" Kafasını iki yana sallamıştı. "Hayır." Gülmüştüm. "Güzel o zaman göstermeme izin ver!" Berk benden korkmamıştı bile olduğu yerde duruyordu. Tabi bu saatten sonra kendisi bilirdi.
Ayağımla eline vurmuş neşteri düşürmüştüm, ayağımla hemen neşteri uzak bir yere itmiştim. "Şimdi öğrendin işte."
Abim, onun yakasına yapışmıştı. Bense, Özge'nin yarasının derinliğine ve ölümcül noktada olup olmadığına bakıyordum.
Yerde Berk'i döven abimi görmüştüm onu en son bu kadar sinirli gördüğümde babam ölmüştü. "Umay adamı geberticeksin bırak!"
Abim çokta kimseyi duyuyor gibi değildi. Özge'nin yarasınında çok derin ve ölümcül noktaya gelmediğini anladığımda rahatlamıştım. Büyük ihtimal kendi kanını görünce bayıldığı için şuan uyuyordu.
"Sıla pansuman yapmasını biliyor musun?" Sıla başını sallamıştı. "Sen şu deli Umay'ı sakinleştir ben hallederim pansuman işini tek başıma." Minnetle gülümsemiştim.
"Neyine lan senin askeri üsse girip doktoru neşterle yaralamak!" Abim her nefes alışverişinde sanki yumruk atıyordu. "Cevap versene lan cevap ver!"
Bu gidişle Berk ölücekti. Timden sadece uyuz komutan kalmıştı. Çağan ve Alparslan etrafı kontrol ediyordu. O bile abime engel olamıyordu.
"Komutanım diyorumki bir yardım etsenizde şu katil olmadan tutsak mı şunu!" Gökhan'ın çokta umrunda değil gibiydi. "Bırak sinirini geçirsin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASENA
Fiksi Umum"Bir gökyüzü meselesi" • • • Zaten gökyüzüde kararmıyor muydu günün sonunda. 💫🤍